Nurdan Haber

BEDİÜZZAMAN, TALEBESİ AHMET AYTİMUR’A “BENİ KALABALIK BİR YERE GÖTÜR” DEDİ…

BEDİÜZZAMAN, TALEBESİ AHMET AYTİMUR’A “BENİ KALABALIK BİR YERE GÖTÜR” DEDİ…
31 Ocak 2017 - 4:29

BEDİÜZZAMAN, TALEBESİ AHMET AYTİMUR’A “BENİ KALABALIK BİR YERE GÖTÜR” DEDİ…

Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin varis ve naşir talebelerinden Ahmed Aytimur ağabeyimiz, geçen sene bugün, 31 Ocak 2016 tarihinde 92 yaşında iken İstanbul’da vefat etmişti. Birinci vefat yıl dönümünde Aytimur ağabeyimizi rahmet dualarımızla anıyoruz.

Ahmed Aytimur 1924 Elazığ doğumludur. 1948 senesinde 24 yaşına gelince hem çalışmak, hem de Kur’anî dersler almak için İstanbul’a gelir. Allah O’na, aradığını İstanbul’da fazlasıyla lûtfeder… Bir ömür boyu hadimi ve naşiri olacağı ‘Kur’an-ı Hakîmin hakiki bir tefsiri ve o güneşin bir nuru ve onun bir memuru olan Risale-i Nur’u’ tanımak nasip olur ona…

İçi kaynayan Aytimur Ağabey hemen o nurların sahibi ve müellifi Bediüzzaman Said Nursi hazretlerini arar, bulur ve Emirdağ’ında ziyaret eder…

Artık âlemi değişmiştir… Hayat programını yeniden düzenler; hayatını, hayatın mûcidine feda eder, vakfeder… Çoluk çocuk, ev, evlenme, mal, mülk bunları lûgatından siler atar… Manasını da bilmez olur bu faniyatın… Daha doğrusu manasızlığını bilir… Milyarlar senelik hayat-ı bakiyenin yanında, faniyatın manasızlığını kendi âleminde bilir, keşfeder…

Vefatının birinci yıldönümü vesileyle merhum Ahmed Aytimur’un, Üstad’ı Said Nursi hazretleriyle beraber çıktığı bir gezintide yaşadıkları ilginç bir olayı Ağabeyler Anlatıyor-3 kitabımızdan alıntı yaparak paylaşıyorum…

Ahmed Aytimur Anlatıyor:

Üstad Hazretleri İstanbul’da (1953)… Bir gün, “beni kalabalık bir yere götür” dedi. O zaman Karaköy’de tramvay yolu vardı, Taksim’e çıkardı. Orada Bankalar Caddesi diyorlardı; kalabalıktı orası, oraya götürdüm. Orada bana, “….. gidelim” dedi. Üstad orada oturmuş ya evvelce… Deniz kenarında… O zaman oradaki evler daha yapılmamıştı. Taksiyle gittik biz. Taksiden indik, “burada biraz duralım” dedi. (Ahmet ağabey o yerin adını hatırlayamadı, yanındaki İstanbullu kardeşler ‘Draman’ dediler. Ö.Ö.)

Üstad orada oturdu, “Burada bir çay olsaydı içerdik, hatıra oldurdu” dedi. Tabi ben çayı nereden götüreceğim, bulamadık. Neyse biz oradan aşağıya deniz kenarına indik. Üstad: “Burada güzel bir yer olsa da otursak” dedi.

Baktım karşıda bir bahçe var. Yaşlı bir adam da önünde oturuyor. Ben hemen kapıyı açtım, ona doğru gittim. Üstad: “Gel, gel” dedi ama diyene kadar ben o adamın yanına gittim. “Biraz hava almak için burada dursak?” dedim. Adam: “Burası İngilizlerin yeri, yasak” dedi.

Ben de döndüm… Dönünce daha ben Üstad’a bir şey anlatmadan: “Bunlar benim kırk senelik düşmanım…” dedi. Herhalde orası İngiliz sefareti gibi bir yerdi. Ondan sonra biz döndük geldik, Üstad Çarşamba’da oturuyordu.

Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor-3

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )