Dün akşam ellerin semaya açıldığı, duaların kabul olduğu bir geceydi. Bu gece, bütün İslam aleminin, içinde bulunduğu darlıktan çıkmak ve İslam aleminde akan kanın durması, İslam alemi arasında birlik oluşmasına vesile olacağını diliyorum. Bu gece öyle bir geceki dünya tarihinde bir ilk yaşandı  ve o gece  kimseye nasip olmadı sadece Hz. peygamber (s.a.v) nasip oldu

Bu gece, peygamberimizin bütün insanlığı temsilen  Cenab-i Hakkın yüksek huzuruna kabulü anlamına gelen Miraç Gecesidir.  Hicri Recep Ayinin 27 gecesinin tanık olduğu bu ‘Büyük Buluşma’ bizlere insanin ilahi rızaya ve desteğe ulaştığı akil ve idraki zorlayan nice üst derecelere ulaşabileceğini gösterdiği gibi, mana aleminde yükselip ilahi rahmet ve huzura erişmenin öncelikle gönül ve ruh temizliğinden, ahlaki erdemlere yükselişten her şeyin sahibi olan Yüce Allah’a bağlılık ve boyun eğmeden geçtiğini hatırlatmaktadır. Bu gecede farz kılınan ve bizzat Peygamberimizin tarafından mü’minlein miracı olarak nitelendiren

namaz da, iç dünyamızdaki yükselişi ve arınmayı ifade eder.

Miracın İslam tarihinde yeri ve önemi çok büyük olduğunu insanüstü gerçekleşen bir olayın olduğun şu yaşadığımız çağda teknolojinin her şeyi mevcut olduğun hz peygamber (s.a.v) döneminde yoktu kuranı kerimin bu olayı anlatan bir sureni olduğun surenin ismi ısra suresi birinci ayeti şöyle diyor “Ayetlerimizden bir kismini göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan alip çevresini mübarek kildigimiz Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’in sani ne yücedir. Süphesiz ki O her seyi hakkiyla isiten, her seyi hakkiyla görendir.” Isra 1

Arabaların olmadığın uçakların olmadığı bir gece kalıp mescidi haramdan mescidi aksaya hz peygamberin gitmesini oradan semaya çıkması dünyada uzaya çıkan ilk insanın hz peygamber (s.a.v) olduğunu ondan bin dürtüyüz sene sonra insanlar uzaya çıkmaya başladılar Helen bu olaydan ibret almayan batılılar sanki kendi kudretleri ile uzaya gidiyorlar eğer Allah istemese sizlerin orya gitmeniz hayal olur.

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.v) Mescidül-Haram’dan Beytü’l-Makdis’e (Kudüs) götürülür. Kur’an’in andığı bu asama, gece yürüyüşü anlamında isra adini alır. İkinci aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.v)’in Beytü’l-Makdis’ten Allah’a yükselisi oluşturur. Miraç olarak anılan bu yükselme olayı Kur’an’da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis ayrıntılı biçimde anlatılır.

İslam alemin içine düştüğü şu durma bir bakalım. Hz peygamberin( s.a.v) rehberliğini bırakıp batı emperyalist güçlerin kendilerine rehberlik ettiği bu dönemde yaşmaktayız. Müslümanlar  bu durumdan utanmalı kendi aralarındaki iç çekişmeleri bırakıp Hz. peygamber(s.a.v) yolunu takip etmiş olsaydılar şimdi batı emperyalist güçler İslam alemi arkasında koşacaktı. Hz. peygamberin(s.a.v)bizlere bıraktığı mirası sahiplenecek olmuş olsaydı Müslümanlar şu durumda olmazdı her gün kan, göz yaşı olmazdı. Emperyalist güçlerin içinde olduğu kan ve göz yaşı  Müslüman alemin arasında nifak koyarak yaşmak ve intikamlarını almak için planladıkları bir oyunun parçası bu parçanın birsinde Müslümanlar diğer tarafta emperyalist güçler bundan da Başarlı oldular ne zamana kadar bu kan ve göz yaşı devam eder ve ne zamana kadar durur ne zaman Müslümanlar kuran ve sünneti takip ederlerse o zaman kan ve göz yaşı biter. Hz. peygamber (s.a.v)   uzaya  yolculuk yaptığı tarihten bugüne kadar eğer Müslümanlar aklını fikrini kulanmış olsaydı şimdi emperyalist güçler Müslümanların emrin altında olacaklardı, şimdi ki durum olmazdı .

Bu yazı guneydoguguncel.com adresinden alınmıştır.