Nurdan Haber

Hayâtın Gàyesi

Hayâtın Gàyesi
06 Mayıs 2017 - 14:12

 

Hayatını en iyi şekilde geçirmek, ömrünün uzun olmasını arzu etmek, kendini sıkıntılardan ve belâlardan korumak elbette bütün canlıların hakkıdır. Her insan da, bu cümleden olmak üzere, rahat yaşamak ister. Ancak, yaratılıştan insanoğluna takılan bu duyguların kullanma yerleri, zamanımızda çok değişikliğe uğramış bulunmaktadır. Asrımızdaki cereyanlar bütün nazarları hayata ve yaşamaya çevirmiştir. Bütün gàyelerin yerini bu his kaplamıştır. Beşeriyeti, kendisinden başkasını düşünemez hâle getirmiştir. İnsanlığın diğer canlılardan en ayırıcı farklarından birisi olan, “diğergâmlık” kaybolmuştur.

Halbuki, insan yalnızca evlât ve akrabâsını değil, hiç tanımadığı ve münâsebeti olmadığı şahısları bile düşünmek zorundadır. İnsanları geçin, çevresindeki bütün canlı – cansız yaratıklarla bir anlamda bağı ve onlara karşı görevleri olduğunu bilmesi gerekmektedir.

Çılgınca bir düşünce, aklı ve mantığı devre dışı bırakmaktadır. Zihinler benliklere dönmüştür. Bu fikrin sâhibi, kendisini bütün kâinâtın merkezine yerleştirmiş ve en ufağından en büyüğüne kadar bütün varlıkların nefsine hizmetçi olduğunu varsaymaya başlamıştır. Her yaratığın asıl amacını inkâr ederek, yalnızca şahsî bekàsı ve rahatını nazar-ı îtibâra almaktadır. Var edilişin yüce maksadı tepetaklak olmuştur. Görevi ve yaratılışı görmemek için, görevlendiren ve yaratan bir Zât-ı Mukaddes (cc) bulunduğunu kabul etmeme temâyülü ortaya çıkmıştır. Böyle bir düşünce sâhibi, mecnûn değilse nedir?

Birlikte yaşadığı varlıklarla pek çok ilgisi bulunan insan, bir mikroptan çekindiği oranda, bir atomun vücûdunda göreceği işe muhtaçtır. Ne korkusunu izâle edebilecek, ne ihtiyâcını giderebilecek güce mâlik değildir. Güneş sisteminden hava zerresine kadar geniş bir dâirede alâkadarlıkları ömür boyu sürecek olan; mânevî yönüyle de, önünde ezelden ebede uzanan bir uzun mesâfe bulunan insanoğluna kim, nasıl yardım edebilecektir?

O halde, bu hayâtı veren ve devâm ettirecek sebepleri yaratan Allahu Teâlâ’ya (cc) inanıp güvenmekten başka ne çâre vardır? “İnandım ve güvendim!” demek yetmez… Bu ifâdenin samîmiyeti, yaratıcının Rabb olduğunu, kendisini rızıkla besleyip, rahmetiyle terbiye ettiğini kabul etmekle belli olur. Terbiyenin îcâbı da, “yap” denileni yapmak; “yapma” denileni yapmamaktır.

Mâdem ki hayat, Yüce Hâlik’ın (cc) emirlerine uymak ve yasaklarından kaçmak anlamındaki ibâdet için verilmiştir. Onu ibâdette kullanmak kaçınılmaz bir görev olacaktır. Bu vazîfedeki ihmâl, insanı çok kötü bir yere sevk eder. Bu tarzda bir tenbellik ve aldırmazlık, gide gide yukarıda îzâha çalıştığımız netîcelere sürükler.

Aslında, hayâtın muhafazası, devâmı, bekàsı ve rahatı hep bu vazîfenin hakkıyla yerine getirilmesine bağlıdır. Görev tamamlanmadıktan sonra gerçek anlamda ne rahat, ne bekà vardır. Cismi yalancı bir cennette, rûh ve vicdânı yakıcı bir azâp içinde olan insana rahat denilemeyeceği açıktır. Zilletle devâm eden bir yaşayış, bâzen ölümden beter değil midir? Bedeni ölmeden, rûhu ve kalbi yerlerde sürünerek ölen bir insan, insanlıktan çıkmış bir hâlde yaşasa ne önemi olacaktır?

Belki, her şeye rağmen yaşamanın güzel olduğunu savunan pek çok kişi çıkacaktır. Fakat bu telakkî insana göre değişir. Herkesin zilleti, esâreti, hakàreti kabullenerek; nasıl olursa olsun, yeter ki hayatta kalayım demediğine, insanlık târihinde binlerce örnekler vardır. İzzetle mevti, zilletle hayâta tercîh eden atalarımız, binlerce yıllık târihimize şanlı sayfaları kanlarıyla yazmışlardır. Onların bu fedâkârlıkları, elbette karşılıksız kalmamıştır. Ebedî bir saâdete ve nîmete kavuşmuşlardır. Yaratılıştan kendilerine verilen duyguları yerli yerinde kullandıkları için, hayatlarını, ebediyete kalbederek en iyi şekilde muhafaza etmişlerdir. Bütün belâ ve sıkıntılardan kurtulmuşlardır. Rahatların en güzeline kavuşmuşlardır. Şereflerin en yücesini kazanmışlardır.

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )