Nurdan Haber

Eğitim Rehberimiz, Efendimiz (sav) – Bölüm 3

Eğitim Rehberimiz, Efendimiz (sav) – Bölüm 3
22 Mayıs 2017 - 11:04

Önceki Bölümler: 1.Bölüm; 2.Bölüm

Bölüm 3

Taklit Arzusu Uyandırmak

Işıklanmayan lamba aydınlatamadığı gibi, güzel sıfatlarla süslenmeyen eğitimci başkalarını eğitemez.

Mürebbi taklit arzusu uyandırabilmeli. Bu da ancak, hayranlık duygusunu harekete geçiren üstün nitelikler taşımasıyla mümkün.

Kurán ahlakıyla süslenen Efendimiz bütün bu niteliklere mükemmel düzeyde sahiptir.

Güvenilir bir insandır, bu sebeple isminin yanına ‘Emin’ sıfatı eklenmiştir, hem de peygamberlik gelmeden önce.

Tanıyanlar ona tam bir itimatla bağlanmış, her hareketini taklit etmek için hayret uyandırıcı bir titizlik göstermişler. Bir misalini nakledeyim:

Abdullah ibni Abbas radıyallahu anh, Peygamber Efendimizin her hâlini kendisine örnek alan bir sahabiydi.

Seyahatten dönerken, bir ağacın yanına gitti, bir süre gölgesinde oturdu ve tefekküre daldı.

Bu hareketine bir mana veremeyip niçin böyle yaptığını soranlara şu cevabı verdi: “Resulullah da buradan geçerken bu ağacın altında bir süre oturmuştu.”

 

İlme Teşvik

Zorla yapılan eğitimin faydası azdır. Susamayan su içmediği, acıkmayan yemek yemediği gibi ilim arzusu olmayan kişi de öğrenmek istemez.

Mürebbi bunu bilmeli, talebelerinde ilim arzusu uyandırmanın yollarını aramalı, bulmalı.

Peygamber Efendimiz, her fırsatta ilmin önemini anlatmış, âlimlerin Allah katındaki değerinden bahsetmiş, sahabilerinde büyük bir ilim arzusu uyandırmıştır.

Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” ayetini okumuş, bunu teyit için “Allah, kendisine hayır dilediği kimseyi din bilgini yapar” demiştir.

Bir hadisinde “Allah, ilim aramak için bir tarafa yönelen kimseye cennet yolunu kolaylaştırır” buyurur.

İnsanları ilim yaymaya da teşvik eder. “Hazır olup dinleyenler burada bulunmayanlara işittiklerini anlatsın” der.

İlmi yaymanın iki yolu vardır: Anlatmak ve yazmak. Yazılı kaynaklar kalıcıdır ve daha fazla insana ulaşır.

Efendimiz, güzide sahabilerinden Abdullah İbni Amr radıyallahu anha söylediklerini yazmasını emretmiş, o da yazmıştır.

Ebeveyne de sorumluluk yükler: “Bir babanın evladına en güzel hediyesi güzel bir terbiyedir.

Bu ve benzeri hadisler ev içi eğitimin önemini göstermesi bakımından da dikkat çekicidir.

Efendimiz, eğitimi belli bir zaman ve mekâna hapsetmemiş, hayatın bütün alanlarına yaymıştır.

Konu Seçimi

Her konu aynı oranda ilgi uyandırmaz. Bir maneviyat mimarı olan Efendimiz en hayati konuları anlatır.

Her devirde herkesi ilgilendiren şu soruların cevabını verir: Nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz, kim bizi bu dünyaya gönderdi, niçin yaratıldık?

Konuları arasında iman ilk sırayı alır. Hemen ardından takva ve salih ameller gelir.

Salih ameller arasında namazın apayrı bir yeri vardır, çünkü namaz imandan sonra en büyük hakikattir.

Konularının önemli bir özelliği de uygulanabilir oluşudur. Müminlerin sürekli karşılaştıkları meselelere öncelik tanır, çözüm yollarını gösterir.

Her ferde gereken temel bilgileri tam bir netlikle ve ayrıntılı biçimde açıklar. Nazari konuları ise edebî sanatlarla dile getirir, tevilini, yorumunu ehline bırakır.

Hakikat kandili Efendimiz ihtisasa önem verir. Sahabilerin özel yeteneklerini tespit etmiş, geliştirip uygulamaları için imkânlar vermiştir.

Meşveretlerde sahabilerinin fikrini sorması da ihtisasa önem verişinin bir başka göstergesidir.

 

Muhatabı Tanımak

Öğrencisini dinlemeyen, tanımayan, onun yeteneklerini bilmeyen öğretmen, görünmez hedeflere kurşun atan avcıya benzer. Böyle bir eğitimin faydasından söz edilebilir mi?

Peygamber Efendimiz, talebelerini dinlemekte gayet sabırlı ve anlayışlıdır.

İnsanlar ona en mahrem meselelerini bile sormaktan çekinmemiş, yanından müşküllerini halletmiş olmanın huzuruyla ayrılmışlardır.

‘Muhataba göre eğitim’ meselesinde öğrencilerin anlayış dereceleri de göz önüne alınmalıdır.

Efendimiz, bir hadisinde “İnsanlara akıllarının alacağı derecede söz söyleme emri aldık” buyurur.

Muhataplarını tanımakta benzersiz bir mürebbidir. Sahabilerinin kabiliyetlerini keşfetmiş, seviyelerini belirlemiş, ihtiyaçlarını görmüş, dersini ona göre vermiştir.

Verdiği ilim ışık, hava, su ve ekmek gibi olup herkese yararlıdır. Muhatabın sindiremeyeceği bilgileri anlatmaz. İlminin derecesini gösterme gayreti yoktur.

 

Sonraki Bölüm: Ferdi  Eğitim

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )