Ankara’ya varış tarihini belgeleyen meclis ceridesinin C: 24 sahife 457 ve Rumi 9 Teşrin-i Sani 1338-Miladi 22 Kasım 1922 tarihli yevmiye tutanağıdır.
Bu tutanakta şunlar yazılıdır:
“Ulemadan Bediüzzaman Said Efendi Hazretlerine beyan-ı hoşamedi:
Reis: Efendim, Bitlis meb’usu Arif Bey’le rüfakasının takriri (Önergesi) vardır:
Riyaset-i celileye!:
Vilâyât-ı Şarkiye Ulema-i benamından olup, Anadolu gazilerini ve Meclis-i Âli’yi ziyaret etmek üzere, İstanbul’dan buraya gelerek, Sami’în Hocasında bulunan Bediüzzaman Molla Said Efendi Hazretlerine Hoş-Amedi edilmesini teklif eyleriz.
Takriri (Önergeyi) veren mebuslar:
Bitlis milletvekili Arif
Yine Bitlis milletvekili Derviş
Muş milletvekili Kasım
Muş milletvekili İlyas Sami
Siirt milletvekili Salih
Bitlis milletvekili Resul
Ergani milletvekili Hakkı
Ve şiddetli alkışlar…”
Alkış ve hoş-amedi merasiminden sonra, Antalya milletvekili Rasih Efendi söz alarak: “Bediüzzaman’ın kürsüye teşriflerini ve dua etmelerini kendilerinden rica ederiz” şeklindeki talebi üzerine Bediüzzaman Hazretlerinin meclis kürsüsüne gelerek, Milli Hükûmeti tebrik edip dua ettiğini, aynı dönem Siverek milletvekili Mardinli- Yüzbaşı- Abdülğani Ensarî ile Bediüzzaman’ın talebelerinden Van meb’usu Tevfik Demiroğlu şahitlik etmektedirler
Üstad da aynı hadiseye Eskişehir mahkeme müdafaasında şöyle işaret eder: “…Ankara’ya dostane gittiğimde, Büyük Millet Meclisi’nin sami’în locasında görünmemle beraber, İngilizlere karşı Hutuvat-ı Sitte nâmındaki eserimle müdafaatımı takdir ile yâd eden meb’usların şiddetli alkışlar ile karşılamaları bunların bu yanlış manalarını kökünden keser.. Ve hem Van’da temelini attığım ve Harb-i Umumi gailesiyle geri kalan Darülfünunuma yüz elli bin liranın tahsisi hakkındaki layiha-i kanuniyeyi iki yüz meb’ustan yüz altmıçüç meb’usun imza etmesi, hükûmetin bana karşı nazar-ı teveccühünü gösterip, kararnamedeki evhamı esasıyla keser.”
Mustafa Kemal Paşa İle Başbaşa
Üstad Bediüzzaman Ankara’ya geldiğinde Mustafa Kemal Paşa ile baş başa bir görüşmesi olmuştur. Bediüzzaman’ın hizmetkârlanndan Mustafa Sungur Ağabey bu hadise ile ilgili Hazret-i Üstad’dan bizzat duymuş olduğu bir hatırayı, 1-1-1986 günü Doktor Sefer Ağaçhan’ın evinde, Abdülkadir Badıllı’ya şöyle anlatmış: “Üstadımız bir gün buyurmuşlardı: “Ben Ankara’da Reisicumhurla namaz hakkında yaptığımız münakaşadan bir gün sonra, onun riyaset odasındaki hususi görüşmemizde, Hücümat-ı Sitte’nin ikinci desisesi içindeki temsili ve hakikatini ona iki saat kadar ders vermekte iken, Mustafa Kemal Pür-dikkat kesilip dinliyordu. O anda başka bir iş için Maârif Vekili Mustafa Necati içeri girdi. Konuşmamın kesilmemesi ve dikkatinin dağılmaması için, âdeta Maarif Vekilini odadan kovarcasına eliyle işaret ederek odadan çıkarttı.”
_____________________________________________________________________________
Alıntı: Risaleforum