Ahmed Şirvani
Üstadın talebelerinden Hafız Emin Efendi bizzat İstanbul’da şahit olduğu bir hadiseyi üstada yazdığı bir mektupta şöyle anlatıyor:
“Üstadım! Şurasını da arz edeyim: Gönenli Mehmed Efendi seksen yaşında İstanbul’un meşhur ediblerinden ve âlimlerinden Ahmed Şirvanî’ye “Bediüzzaman’ı nasıl bilirsin?” dedi. Dedi ki: Hazret-i Yusuf’la Zeliha’ya iftira olunca, Zeliha Yusuf’u sakladı. İftira eden ve kendini tahtie eden kadınları davet etti. Ondan sonra Hazret-i Yusuf’u meydana çıkardı ve onlara sordu. Onlar da şu cevabı verdiler: “Allah’ı tenzih ederiz; bu bir beşer değildir. Bu, ancak üstün bir melektir” dediler. İşte bu cevabdan başka bir şey diyemem dedi.
Osman Nuri Efendi
“Bir gün eski alay müftüsü Osman Nuri Efendi:”Kardeşlerim! Sizler Üstadı tek taraflı anlıyorsunuz. Üstadı sizin hafızalarınız anlamaz. Üstad acaip bir insan. Sizler Risale-i Nur’u anlayarak okuyun. Ben eserlerinin hepsini mütalaa edemedim. Fakat çok kitaplarını tetebbu ettim. Hususan işte görüyorsunuz. Fevzi Çakmak’la her gün beraberiz. Çeşitli mevzuları, hattâ dünya ahvalini görüşüyoruz. Sizin Üstadınızda öyle bir deha, öyle bir kabiliyet var ki, dünyadaki devletlerin siyaseti Üstada verilse hepsini idare edebilecek bir kabiliyet var. Ben öyle görüyorum ve hakikaten de öyledir‘ demişti.
(Bayram Yüksel)
[table id=124 /]