Nurdan Haber

Kısa, Kısa…

Kısa, Kısa…
12 Ağustos 2017 - 19:14
Görmez’in gidişi ve Diyanet İşleri

Görmez hocanın ayrılışı Halis Müslümanları üzdü.

Nedeni açık: yaptığı icraatlar ve dünya müslümanlarına yaklaşımındaki güzellik…

Ayrıca “ondan sonra ne olacak?” sorusu…

Bir kurum düşünün başındaki insana göre pozisyon alıyor. Onunla Yüceliyor veya değer kaybediyorsa; o kurumun kurumsallaştığından bahsetmek mümkün mü?

Diyanet İşleri teşkilatında bir şeylerin yanlış gittiğini herkes hissedebiliyor. Zaman zaman bu durum basına da aksediyor. Değişik köşe yazılarında dile getiriliyor.

Bana göre Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çok büyük bir eksiği var.

Net ifade ile O da şudur: “hâlis İslâm bir şûra lâzımdır.”
Sünuhat – 40

Tam 100 yıl önce söylenmiş dile getirilmiş bu İsteğe bugün daha çok ihtiyaç olduğu açıktır.

Birçok İslam ülkesinde böyle bir Şura var. İslam ülkeleri arasında çok büyük bir yere sahip olan Türkiye neden bu meseleye el atmaz, düzeltmez Anlamak mümkün değil.

Birçok dini meselenin ortada kaldığı, tartışma konusu olduğu, zaman zaman toplumu gerdiği Hatta çatışmalara neden olduğu apaçık ortadayken böyle bir düzenlemeye şiddetle ihtiyaç var.

Hatta Bununla birlikte Din İşleri Bakanlığının kurulması zamanı gelmiş ve geçmiş diye düşünüyorum.

Diyanet İşleri Bakanlığı artı 50 kişiden oluşan seçilmiş/seçkin, dini meselelerde mütehassis bir heyetin bir İslam şurasının kurulması zaruret halini almıştır.

Risale i Nur’da Cihad

“Risale-i Nur’da Cihad yoktur.” diyenler Büyük bir yanılgı içindeler. Zira, Risale-i Nur hareketi kendisi bizzat bir cihad hareketidir.

İslam’da iki tür Cihad vardır.

Biri; Harice karşı cihad… Diğeri ise dahili cihaddır.

Risale-i Nur hareketi bir cihad-ı manevi hareketidir. Ancak dahili cihad şeklindedir.

Cihat deyince sadece silahlı mücadeleyi bilenler, bu ayrımı bilmedikleri için itiraz edebiliyorlar. “Risale-i Nur’da Cihad yoktur” diyorlar.

“Bu onların eksiği” deyip geçebiliriz. Zaten birçok nur talebesi de öyle yapıyor. Ancak Risale-i Nura sempati duyan ve fakat bu durumu bilmeyen bazı insanların bilmesi açısından izah edilmesinde yarar görüyoruz.

 “Haricî tecavüze karşı kuvvetle mukabele edilir. Çünki düşmanın malı, çoluk-çocuğu ganimet hükmüne geçer. Dahilde ise öyle değildir. Dahildeki hareket müspet bir şekilde manevi tahribata karşı manevi, ihlas sırrı ile hareket etmektir. Hariçteki cihad başka, dâhildeki cihad başkadır. Şimdi milyonlar hakikî talebeleri Cenab-ı Hak bana vermiş. Biz bütün kuvvetimizle dâhilde ancak asayişi muhafaza için müsbet hareket edeceğiz. Bu zamanda dâhil ve hariçteki cihad-ı maneviyedeki fark, pek azîmdir.” (Emirdağ Lahikası-2, s.242)

Zaten bu ayrımı bilmeyen saf Müslümanlar yüzünden değil midir ki İslam dünyası bugün bu duruma düşmüş iç savaş belasına maruz kalmıştır. “Cihad ediyoruz” zannı ile her iki tarafta veya taraflar günaha girerek iki cihanda Cehennemi kendilerine kazandırıyorlar.

Risale-i nurun tarzı bilinseydi bugün İslam dünyası bu halde olmazdı.

Nurettin Huyut

11.08.2017-Ankara

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )