Nurdan Haber

Başarı Sınır ve Engel Tanımaz

Başarı Sınır ve Engel Tanımaz
23 Kasım 2017 - 12:53

 

Bu yazımızda belki de duyduğunuz veya seyrettiğiniz Murat Can Çiçek’in hayat hikayesinden bahsedeceğim. Onun hikayesi sol ayağım (My left foot) kitabını yazan  İrlandalı yazar Christy Brown’un hayatına benziyor. Christy Brown’un kulağına ilk bebekliğinden itibaren annesinin sürekli fısıldadığı şu cümleydi “Cristy sen zihinsel özürlü değilsin. Sadece özürlüsün”

“Murat Can Çiçek, 1993 doğumlu…Doğuştan Cerabrel Palsy hastası…Yani, beyin felci… 6 yaşına kadar hiç yataktan çıkamamış… Hareket kabiliyeti çok kısıtlıydı. Hala da öyle…

Sadece başını oynatabiliyor.

Ellerini kullanmakta ve konuşmakta ciddi güçlük çekiyor…

***

Babası Keşanlı bir işçiydi…

Murat Can, 9 yaşına geldiğinde babasını akciğer kanserinden kaybetti.

Annesi; lise mezunu, görmüş geçirmiş, pazarlamacı olarak ve tapu işlerinde çalışmış bir kadın…

Murat Can’ın eğitimine çok önem verdi… Kayıt için başvurduklarında okulların kapısından geri çevrilmelerine rağmen, yılmadı. Kısıtlı imkanlara rağmen oğluna okumayı da öğretti, temel matematiği de…

Sonunda eğitimine üçüncü sınıftan başladı Murat Can. Başlangıçta, konuşamadığı, iletişim kurmakta zorlandığı için yaşıtlarından ‘geride’ görüldü. Ama sınavlardaki başarısı bu bakışı değiştirmeye başladı. Liseye geçti. Lise ikinci sınıfta TÜBİTAK’ın düzenlediği ‘Araştırma Projeleri Yarışması’nda derece elde etti. Aslında projeyi yaparken, kendisi için en uygun mesleği araştırıyordu. Projesinin konusu ise tarihti…

“Engelim nedeniyle yapabildiğim tek şey bilgisayar kullanmaktı” diyor Murat Can ve ekliyor; “Ben de bilgisayar kullanarak üretebileceğim programlama dillerine yöneldim ve kendimi C ve C++ dillerinde geliştirmeye başladım…”

***

Murat Can, programlama dillerine olan yatkınlığı ortaya çıktıkça, edebiyat ağırlıklı eğitimine rağmen, bilgisayar mühendisi olmayı hedefledi…

Neler yapabileceğini düşünürken, Özyeğin Üniversitesi’nin ‘Bilgisayar Oyun Atölyesi 5’ isimli bir etkinlik düzenlediğini öğrendi. Başvurdu. 1000’den fazla öğrenci arasında ilk 20’ye seçildi. Yarışma kapsamında üniversite hocalarıyla yapılan kampta aldığı yoğun eğitim sonrasında, hiç bilmediği bir programlama dilinde 36 saat gibi kısa bir sürede ‘pong’ türevi bir oyun yazdı ve yarışmayı kazandı.

Yarışmayı kazanması, Murat Can’a Özyeğin Üniversitesi’nden Bilgisayar Mühendisliği’nde okuyabilmek için tam burs sağladı. Ancak kazandığı bursu kullanabilmesi için ÖSYM’yi de kazanması gerekiyordu. İki ayda, kendi imkanlarıyla, dört yılık fen müfredatına çalıştı. Sınava girdi. Bilgisayar Mühendisliği bölümünü kazandı. Bu engeli de aştı…

***

Murat Can, birkaç hafta sonra mezun olacak…

“Özyeğin Üniversitesi benim için gerekli tüm fiziksel erişilebilirliği sağladığı gibi, hocalarım da gerek ders sırasında gerek başvurularımda ihtiyacım olan akademik desteği sağlayarak dünya seviyesinde bir eğitim almama imkan verdi” diyor…

Bu süreçte Murat Can’ın hayatını değiştiren bir önemli gelişme daha oldu. 3 yıl önce “geleceğin sosyal bilinçli liderlerini yetiştiren YGA (Young Guru Academy) Liderlik Programı’na seçildi.

“YGA’da daha iyi bir dünya için birlikte hayal kuruyor, projelendiriyor ve hayata geçiriyoruz” diyor Murat Can ve devam ediyor; “Birlikte başarma kabiliyetimizi sahada, öncü projeler üretirken geliştiriyoruz…”

Şu sıralar, YGA’daki ekip arkadaşlarıyla birlikte engellilerin hayatını kolaylaştıracak bir yazılım üzerinde çalışıyor. Birlikte geliştirdikleri tasarım, Turkcell’in kitlesel fonlama platformu Arıkovan’ında fonlanacak. Murat Can gibi hareket ve konuşma zorluğu çeken pek çok kişinin hayatını kolaylaştıracak.

***

Şimdi Amerika yolcusu Murat Can…

‘Google EMEA Students with Disabilities Scholarsihp 2016’ programına yaptığı başvurusu olumlu sonuçlandı. Google’ın engelli öğrenciler için sağladığı bursu almaya hak kazandı.
O da hedef büyütüp, dünya genelinde lisansüstü ve işletme okullarına başvuranların girdiği GRE sınavına girdi ve tam not aldı. Şimdi University of California, Santa Cruz’a (UCSC) gitmeye hazırlanıyor.

***

Önüne çıkan tüm engellere rağmen hep hedeflerinin peşinden koşan, çağdaş bir öykü kahramanı Murat Can…Ama O, kendi başarı hikayesinin aslında bir birlikte başarma hikayesi olduğunu söylüyor. “Beni ilkokulda sırtında sınıfa taşıyan arkadaşım olmasıydı, hocalarım beni cesaretlendirmeseydi, Özyeğin Üniversitesi ve Hüsnü Özyeğin bu imkanı bana sağlamasaydı, YGA beni bir proje haline getirip desteklemeseydi, ben bu başarı hikayesini yazamazdım. Onun için ortada bir başarı hikayesi varsa bu birlikte yazılmış bir hikayedir… Ve bu hikayenin asıl kahramanı kesinlikle ben değilim. O kahraman annem… Artık biliyorum ki, her başarı hikayesi, bir birlikte başarma hikayesidir. Ne mutlu bize, birlikte başardık, ne mutlu bize, birlikte bir ilke imza attık…” (https://www.dunya.com/kose-yazisi/basari-hikayesi-mi-dediniz/362842)

Sonuç olarak üşenme, erteleme, vazgeçme diyoruz. Hedefi, gayesi olana dağlar, zirveler, bütün dünya yol verir.“Kuşun güvendiği şey ağacın dalı değil, kendi kanatlarıdır.” Sizin kanatlarınız olan bilgi, beceri, azim, çalışma, gayret varsa sizi kimse tutamaz. Bir şey istiyorsanız bunu içinizde tutmayın, mutlaka isteyin. Gerekli şartları yerine getirirseniz istediğinizi Allah size verecektir. Usulüne uygun istemeyi bilin. Çocuk bile bir isteği için ya ağlar veya ister. İstediği ona verilir. Kendinize güvenin ama devamlı kendinizi devamlı geliştirmeye çalışın. Yeterince çaba harcarsanız gittikçe daha iyi olursunuz.

Başarılı insanları takip edin. Öğrenmeden, zorluklarını bilemeden hiçbir meslekte başarılı olamazsınız. Çırak olamadığınız işte usta da olamazsınız.

Aynı anda 50 tane amaç edinmeyin. Eğer başarıyı yakalamak istiyorsanız tek bir amacınız olmalı ve bu amaca yönelik sıkı çalışmalısınız.

Hayat boyu öğrenmeye ve eleştiriye açık olun. Eleştiri her zaman yıkıcı olmaz. Eğer sizi seven birisi ise yapıcı eleştiri de olabilir. Eğer eleştirilmezseniz gelişemezsiniz.

Yükselticiye yani size inananlara, hayalinize inananlara, hizmetinizden memnun olanlara; sizi sevenlere, dünyaya katma değer sağlama istekliliğinize ve biçiminize katkı sağlayanlara ihtiyacınız var. Tek başıma bir hiçim, tek başınıza bir hiçsiniz. Bir elin nesi var iki elin sesi var. Birlikten kuvvet doğar üç adet bir yan yana gelip, omuz omuza verdiklerinde 111 (yüz onbir) yapar.

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )