Nurdan Haber

GÜL YÜZLÜM

GÜL YÜZLÜM
28 Kasım 2017 - 22:34

Çoğumuz, onu rüyada olsun görebilmek için yanıp tutuşur. O nur simayı düşte görebilmenin kesin bir formülü yok. Ancak bazı tavsiyelerin faydası olabilir.

Önce onu candan sevmeliyiz. Sünnetine sıkı sıkı sarılmalı, onu gönül odamızın daimi bir misafiri etmeliyiz.

Onu hakkıyla sevmek, Sünnet-i Seniyyesine tâbi olmakla mümkündür. Rabbimizi razı etmenin yolu da habibinin sünnetine uymaktan geçer.

Ayrıca onun fizikî yapısını düşünmek, gül cemâlini hayal etmek de rüyalarımıza davette yararlı olabilir. Yukarıda, bu özelliklerin bir bölümünü kaydettik. Ancak bazı şeylerin tekrarı güzeldir. Her an nefes alır, sık sık yemek yeriz. Bunlar, bize bıkkınlık vermez. Şu tekrara da bu gözle bakmalıyız.

Resul-i Ekrem (a.s.m) uzuna yakın orta boyluydu. İnsanlar tarafından sevimli görünecek kadar irice başlıydı. Ten rengi kırmızıya yakın nurani beyaz idi.

Gözleri siyah, burnu gayet itidal üzereydi. Kaşlarının arası birazcık aralık, sakalı sıkça, omuzları geniş, elleri ayakları irice, saçları kumral, düz ile kıvırcık arasındaydı. (Müslim)

Peygamberimizin (a.s.m) saçları genellikle kulak memesine kadar inerdi. Saçını iki yana doğru ayırır ve tarardı. Saç, sakal bakımına çok dikkat ederdi. Saçlarını, bazen Hz. Aişe’ye tarattığı da olurdu. Sağlık amacıyla, yatarken gözlerine sürme çeker; sabah yıkardı. İki omzu arasında Nübüvvet mührü vardı.

Efendimizin yattığı yere misvak, abdest suyu ve tarak konulurdu. O, temizlik konusuna çok önem verirdi. Bilhassa diş temizliğine…

O, Yusuf’tan (a.s) bile güzeldi. Hem fizik, hem de ruh bakımından mazinin birikmiş hüsnünü zatında toplamıştı.

Yıllar sonra, o güzelliğe takılanların sözüne bile sinmiş o güzellik.

“Bir mübarek sefer olsa da gitsem

Kâbe yollarında kumlara batsam

Hub cemalin bir kez düşümde görsem

Yâ Muhammed canım arzular seni

Yunus senin methin eder dillerde

Dillerde dillerde hep gönüllerde

Arayı arayı gurbet illerde

Yâ Muhammed canım arzular seni”

Yâ Rabbi, rüyalarımızı onunla güzelleştir.

PENCERE

Sahabelerden biri, Efendimizin (a.s.m) yanına gelerek:

– Ey Allah’ın Resûlü! dedi. Kalbim pek katılaştı. Ne duygulanabiliyor, ne de ağlayabiliyorum. Ne tavsiye edersiniz?

Şefkat kahramanı:

– Bir yetimin başını okşa, dediler. O zaman içinde bir şeylerin kıpırdadığını hissedeceksin.

* * *

Efendimiz (a.s.m) şöyle buyurdu:

– Kıyamet kopmaz, tâ ki herc-ü merc olana kadar…

Dediler ki:

– Herc-ü merc nedir?

Buyurdu ki:

– Katl… katl… (öldürmek)

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )