Nurdan Haber

Meşhur eşkiya Koruk Efe’nin Bediüzzamanla karşılaşması

Meşhur eşkiya Koruk Efe’nin Bediüzzamanla karşılaşması
10 Aralık 2017 - 14:56

Hz. Üstad Barla’da iken, Çobanisa Köyünde yaşayan, çok meşhur bir eşkiya olan Koruk Efe’nin bizzat kendi ağzından dinlemiştim. Bu adam eşkiyalıktan temin ettiği bir atı, Barlalılara veresiye satmış. Bilâhare atın parasını almak üzere Barla’ya geliyor. Atı sattığı adam tarlaya çalışmaya gitmiş. Onun gelmesini beklemek üzere Barla sokaklarında Barla’lılarla sohbet ederken, Hazreti Üstad dağ gezisinden gelirken, üstünde siyah cübbe, başında beyaz sarık evine girdiğini görüyor. Koruk Efe “Bu kimdir?” diyor.

Barlalılar cevaben “Bu, şarktan gelme değerli bir âlimdir” diyorlar. Koruk Efe’nin âlimlerle falan bir işi, alâkası yoktur. Aklına takılan bir arzusu var. “Bu adam şarklı olduğundan belki şarkın antikalarından silâh veya kasatura gibi antika eşyası varsa alıvereyim” diye evine çıkıp varıyor, kapısını çalıyor. Hz. Üstad kapıyı açıyor: “Buyurun!” Selâm veriyor. “Hocam, sizin şarklı olduğunuzu duydum, ben antika meraklısıyım, şarkın antika eşyalarından tabanca veya kasatura gibi bir şeylerin varsa ben alıvereyim.”

Hz. Üstad onun yüzüne bakarak “Ya Bâkî, ente’l-Bâkî’ vereyim” diyor. Cahil eşkıya “Bu söz nedir?” diye düşünmekte iken Hz. Üstad o mübarek esmânın tefsirini şu şekilde yapıyor:

“Seni ve beni, bütün âlemi yaratan Hâlık’ımın dostluğunu veriyorum” diyor.

Koruk Efe o güne kadar böyle bir hitaba muhatap olmadığından kendisini bir heyecan sarıyor, kriz gelip düşüyor. Bir müddet baygın kaldıktan sonra gözlerini açıyor. Hz. Üstad, yerinden kalkıyor, odasının tavanına astığı enva-i çeşit meyvelerden bir üzüm cıngılı koparıp, birer birer taneleri ağzına verip yediriyor ve kolundan tutup kaldırıyor.

“Haydi, ben sana müsaade edeyim, o atın parasını alma” diyor.

“‘Ya Bâkî, ente’l-Bâkî’ okuyarak evine git” deyip kapısından dışarıya çıkarıyor. At parası almaya geldiğini söylemeden Hz. Üstadın “O atın parasını alma” demesi ve “Ya Bâkî, ente’l-Bâkî” münâcâtının mânâsını ciddî bir vakarla kendisine söylemesiyle Koruk Efe’nin içi hıçkırıklara boğulmuştur. “Şu Barla’nın sokaklarından çıkayım da, bağıra bağıra bir ağlıyayım” diyor. Barla’dan uzaklaştıkça bağırarak ağlıyor, içi boşalmıyor, “Ben ne yaptım bu güne kadar? Bu ömrü niye boşa geçirdim? Bunca günahlara daldım” deyip günahlarına nadim oluyor. “Ya Bâkî, ente’l-Bâkî” münacatını okuyarak evine geliyor. Yani Barla’ya eşkıya olarak gidiyor, Çobanisa Köyündeki evine tam bir Müslüman ve aşık bir Nur Talebesi olarak dönüyor.

Koruk Efe, Nur Talebesi olduktan sonra başında takke ile jandarmalar tutup karakola götürüyor. Koruk Efe savcıya ifade verirken, “Sayın savcı bey; ben eşkiyalık, hırsızlık yaptım tuttunuz buraya getirdiniz. Sarhoş gezdim, karı kız peşinde dolaştım, tuttunuz buraya getirdiniz. Bu yollar yanlış yollar… Bari Müslümanlığı yaşayayım dedim yine tuttunuz buraya getirdiniz. Yahu savcı bey… Bana bir yol gösterin de oraya gideyim” diyor. Savcı, jandarmalara “Niye getirdiniz bu adamı?” diyerek salıveriyor.

Savlı Abdülkadir Zeybek

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )