Nurdan Haber

Vücudumuzda Yeni Bir Organ Keşfedildi: “Mezenter”

Vücudumuzda Yeni Bir Organ Keşfedildi: “Mezenter”
22 Aralık 2017 - 17:19

Bilim dünyasındaki hızlı teknolojik gelişmelerle birlikte imkanların da artmasıyla dünyadaki en kompleks sistemlerden biri olan insan vücudu ile ilgili her geçen gün yeni bir harikalık gün yüzüne çıkartılıyor.

Son olarak, insan sindirim sisteminde “Bağırsak askısı” ya da “mezenter” olarak isimlendirilen yeni bir organımız keşfedildi. Son yapılan bu keşif ile birlikte 100 yıllık anatomi bilgimizin de yanlış olduğu ortaya çıktı. Yeni bulunan organın, daha önceleri insan vücudundaki parçalanmış yapıların bir arada durması sonucu meydana geldiği düşünülüyordu. Mezenter’i ilk olarak 2012 yılında keşfeden İrlandalı bilim insanı J. Calvin Coffey, Lancet Gastroenteroloji ve Hepatoloji dergisinde yayınlanan makalesinde, Mezenter’in önceki kanının aksine parçalanmış yapıların bir araya gelmesiyle oluşmadığını tek parçadan oluşan bir organ olduğunu açıkladı. 

Yeni bilgilerimize göre Mezenter, karın boşluğunu kaplayan ve her şeyi bir arada tutan yeni bir organ olarak tanımlanıyor. Bu yeni organla, insan organlarının toplam sayısı 79’a yükseldi.

Yeni keşfedilen bu organın ne işe yaradığı henüz bilinmese de bilim dünyası bunu önemli bir gelişme olarak duyurdu. Bundan sonraki aşama bu organın fonksiyonlarını anlamak olacak. Mezenter’in fonksiyonlarının çözülmesi halinde anormal fonksiyonların ve hastalıklara dair yeni bilgiler de keşfedilebilecek.

Bu yeni keşifle anlıyoruz ki; “ihtiyaca cevap prensibi” çerçevesinde vücudumuz; yaşam faaliyetlerinin gerçekleşmesi için ihtiyaçlarımıza uygun olacak şekilde çok detaylı ve son derece mükemmel sistemlerle donatılmıştır. Şüphesiz ki bu sistemler akıl ve şuurdan yoksun olan hücrelerin ya da dokuların bir araya gelip yapacakları ya da tesadüflerin eseri olan Evrimin yapabileceği bir iş değildir. Bu harika sistemleri ve organları, nihayetsiz bir hikmet, hadsiz bir kudret ve muhit bir ilim sahibinden başkası vücudumuzun içine yerleştirmiş olamaz.  Furkan suresinin “Allah her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir.” 2. ayetinden anlıyoruz ki; Yüce Yaratıcı her canlının içine ihtiyacına uygun olan doku ve organları hassas ölçülerde yerleştirmiştir.

Ancak evrimi savunanlar tarafından, vücudumuzdaki bazı organların işlevlerinin olmadığını öne sürülerek, kendilerince yaratılış gerçeği karartılmaya çalışılmaktadır. Onlara göre kalıntı (vestigial) organ adını verdikleri apandist gibi organlar; “atasal türlerde çok belirgin ve önemli görevi olan, ancak gittikçe önemi büyük ölçüde azalmış, yaşamsal önemi olmayan, evrim sürecinde boyut olarak da genellikle küçülmüş olan organlardır” şeklinde tanımlanmaktadır. Hatta evrimciler, apandist için “çöp organ” diyorlardı. Bu konuda, Parker: Appendist, günümüz gelişmiş ülke insanlarının yaşam tarzına göre çok daha kirli ve parazit salgınları olan bir yaşam tarzı için evrimleşti demektedir. Ama bugün anlaşıldı ki; Apandist, vücudumuzda besinin sindirilmesine yardımcı olan yararlı bir bakterinin adeta deposu olan bir organdır.

Başka bir evrim savunucusu da “İnsan Tanrı gözünde en değerli varlık olmasına karşın en çok defekti (bozukluğu) olan tür gibi görünüyor” diyerek insanın yaratılışını mükemmellikten uzak gösterme çabasına girmiştir. Vücudumuzda ki sayısız mükemmelliklerden gözünü kapayıp hikmetini bile bilmediği bazı yapıları kusur diye yorumlamak bilimsellik olamaz. Evrimciler yaratılışı inkar etmek için her kusur aramaya çalıştıklarında, yeni bir düzen ve ihtişamla daha karşılaşmaya mahkumdurlar.

Kendilerince bulduklarını sandıkları her kusur, Allah’ın yaratma sanatındaki benzersizliğin bir delili daha olarak karşılarına çıkacaktır.

Fevkalade plânlı/programlı bir ölçü ve plana göre tasarlanmış olan organlarımızı nihayetsiz bir hikmet, hadsiz bir kudret ve muhit bir ilim sahibinden başkası yapamaz ve vücudumuzun içine yerleştiremezKur’anda, Allah’ın yaratma sanatı şöyle bildirilir: “O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir…” (Haşr Suresi, 24).

Materyalist bakış açısı ile yüz sahife ile tarif edilse ve hikmetleri beyan edilse ancak görev ve işlevleri tamamıyla bilinebilecek olan organlarımızın “uzuuuun! evrim süreci içerisinde” tesadüflerle ve kendi kendine ortaya çıktığını söylemek, bu mucizelerin arkasında iş gören harika kudret elini perdelemektir. Bu bilim değil materyalizmdir. Şu bir gerçektir ki, bir yerde bir sistem varsa, bir düzen varsa bu sistemi yapan ve bu düzeni kuran bir gücün de olması gerekir. Bir iğne bile ustasız olmazken bizim haberimiz bile olmadan ve tamamen bizim menfaatimiz uğruna ve akıl almaz bir şekilde sürekli çalışan vücut sistemimizin de bir Organizatörü olmalıdır. Ancak aklı ile beraber vicdanını da çalıştıran hakiki münevverler bu organizasyonun arkasındaki gizli kudret elini görebilmektedirler.

Kaynaklar:

  1. Coffey JC, O’Leary DP (2016). The mesentery: structure, function, and role in disease. The Lancet Gastroenterology & Hepatology, 1(3), 238–247,

  2. http://news.nationalgeographic.com/news/2009/07/090730-spleen-vestigial-organs_2.html

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )