Nurdan Haber

İmanın görünen yüzü: Ahlak

İmanın görünen yüzü: Ahlak
16 Ocak 2018 - 16:40

İMANIN DIŞA YANSIYAN YÜZÜ; AHLAK

İslamiyet’i bir ağaca benzettiğimizde; iman bu ağacın köklerini, ibadet gövdesini, ahlak ise dal, yaprak ve meyvelerini oluşturur. Bir ağacın kök, gövde ve dalları birbiriden ayrı düşünülemediği gibi İslamiyet’in iman, ibadet ve ahlak kısımları da birbirinden bağımsız düşünülemez.

Evet, nasıl ki bir ağacın yaprak ve meyvelerine hayat veren su, köklerinden alınarak dallarına iletiliyorsa Müslüman’ın ahlakını diri tutan, parlattıran ve besleyen güç de imanından ona ulaşır. Mesela Kuran-ı Kerim’de  İşte onlara, sabretmelerinden ötürü, mükâfatları iki defa verilecektir. Bunlar kötülüğü iyilikle savarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah rızası için harcarlar. (Kasas Suresi 28/54) ayetinde sabır, kötülüğü iyilikle savmak ve cömertlik gibi ahlaki davranışlar mükâfat ve Allah rızası ile bağlanarak Allah’a ve ahirete imana dayandırılmıştır. İştebunun gibi birçok ayet-i kerime bu bağı açıkça ortaya koymaktadır. Peygamberimiz de: “Müslümanların iman yönünden en olgunu, ahlakı en üstün olanlarıdır.” (Buhari, Edep, 38) buyurarak bu bağa dikkat çekmiştir.

Müslüman’ın ahlakının imanından besleniyor olması onu, zaman ve zemine göre değişmeyecek sabit bir ahlak sahibi yapacaktır. Çünkü onun ahlakı hiçbir şarta göre değişmeyen sabit iman esaslarına bağlanmıştır. O, davranışlarını Allah ve ahiret bilinciyle yapacağı için, amelleri gizli-açık, menfaatine dokunan – dokunmayan vs. gibi değişken durumlardan korunacaktır. Her yerde ve her durumda aynı ahlâki davranışı sergilemeye çalışacaktır. “Ey İnananlar! Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti gözetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakındır. Adaletinizde heveslere uymayın. Eğer eğriltirseniz veya yüz çevirirseniz bilin ki, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır.”(Nisa Suresi 4/135) ayeti bu duruma dikkat çekmiştir.

İnsanların gördüğü yerde başka, görmediği yerde başka davranmak ve çıkarı olduğu durumlarda adaleti göz ardı etmek gibi haller, güzel ahlakın sabit bir huy ve karakter haline gelmediğini gösterir. Hâlbuki imanından aldığı güçle her durumda aynı davranışı sergilemeye devam eden bir Müslüman’da, güzel ahlakın bir karakter halini alması daha kolay olacaktır.

İman ile ahlak arasındaki diğer bir bağı da peygamberimizin; “Allah’a iman ettim de, sonra da dosdoğru ol” (Müslim, İman, 62) hadisiyle kurmaktayız. Peygamberimiz imandan sonra doğru davranışların sergilenmesini yani akılla, vicdanla ve ilahi emirlerle bilinen gerçeklerin uygulanmasını istemiştir. Böylece doğruluğun diğer güzel ahlakları da kapsadığına işaret etmiştir.

Evet, mesela bir olaya şahit olduğumuzda yapılması gereken gerçek davranış, onu olduğu gibi anlatmaktır ve doğru olan da budur. Böyle yaptığımızda, kimseyi taraf tutmadığımız ve belki çıkarımıza da dokunduğu halde doğruyu söylediğimiz için adaletli ve dürüst, güçsüzün hakkını koruduğumuz için merhametli, güçlü olan kişiden korkmadan şahitlik yaptığımız için de cesaretli olarak görülürüz. İşte yapılması gerekeni yapınca yani doğru olanı yerine getirince diğer ahlaki davranışlar da onunla birlikte ortaya çıkmaktadır. Sanki doğruluk, ağacın ana dalı ve diğer ahlaki davranışlar da ondan çıkan yan dallar gibi olmaktadır.

Zaten insan iman etmekle, yapılması gereken ilk ve en önemli doğruyu yapmış; kâinatın tesadüfen meydana gelemeyeceği ve bu düzenin sadece bir ilahla sağlanabileceği, insanın başıboş bırakılamayacağından bir rehber ve kılavuz gönderildiği ve yaptıklarından hesaba çekilmesinin lüzumu gibi aklıyla ve vicdanıyla bulduğu gerçekleri kalbiyle kabul etmiştir. İşte peygamberimiz, tıpkı imanda olduğu gibi davranışlarımızda da ilahi emirlerle bilinen ve akılla, vicdanla bulunabilen gerçekleri gerektiği şekilde yapmamızı öğütlemiştir. Kuran da İslam dininin fıtrata, yani insanın yaratılışına ve yapısına uygun olduğuna şu ayetiyle değinmektedir: “O halde yüzünü, Allah’ı bir tanıyarak dine, Allah’ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. (Rum Suresi 30/30) Peygamberimiz de: “İslam güzel ahlaktır.(Kenzü’l -Ummal 3/17, 5225)buyurarak bu gerçeği bir kez daha vurgulamıştır.

Mehmet BİLEN

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )