Nurdan Haber

Nereye bu gidiş?

Nereye bu gidiş?
05 Şubat 2018 - 17:15

Nereye bu gidiş?

Fırsat buldukça seminer için okullara gidiyorum.

Konuşmamı tamamladıktan sonra dinleyicilerin soru sormalarına imkân tanıyorum.

Son seminerlerimden birinde, okurlarımdan biri ayağa kalkıp dedi ki:

“Yeryüzünde zulüm var, kan var, gözyaşı var.

Masumlar öldürülüyor. Savunmasız insanların malları yağmalanıyor. Namusları zedeleniyor.

Bir yanda ezenler, öbür yanda ezilenler var.

Bunları görüyor, üzülüyorum. Elimden bir şey gelmiyor. Bunaldım.

Bir şeyler söyleyin bana, teselli edin. Nereye bu gidiş?”

Bu suale, Nurlardan mülhem epey uzunca bir cevap verdim. Hamdolsun tatmin oldu ve teşekkür etti.

İhtimal bu mesele pek çok vicdan sahibinin de zihninden geçiyordur.

Zahiri şerlerin altındaki hayırları göremiyor, acı çekiyorlar.

Bazen yanlış hükümler veriyor, kaderi tenkit ve rahmeti itham ediyorlar.

Hatalı hükümler, dünya-ahiret denkleminde sadece dünyayı görüp ahireti düşünmemekten doğuyor.

Burası imtihan meydanı. Zamanı gelince sınav bitecek, sahne kapanacak. Herkes ameline göre ya ceza görecek veya ödül alacak.

Zalimlerin yaptıkları yanlarına kâr kalmayacak. ‘İntikam sahibi’ olan Rabbimiz, mazlumların öcünü zalimlerden alacak.

Mazlumlara ise, şu fani dünyalarına bedel ebedi bir cenneti lütfedecek, hayal bile edilemeyecek ödüller verecek.

Eğer bir masum için hazırlanan nimetler gösterilmiş olsaydı, her gören, “Keşke ben de bu musibete uğrasaydım da bu nimetlere erişseydim!” diyecekti.

Bir felaket sonucu ölen mümin hükmen şehit sayılıyor. Zulme maruz kalan kişi günahkâr bir mümin ise, dünyadan temizlenip arınarak gidiyor.

Bir zulüm sonucu öldürülen masum, fani hayatına bedel baki bir hayatı kazanıyor. Faniyi verip bakiyi alan elbette kârdadır.

Zalimleri ise ‘ateş azabı’ bekliyor. Cehennemde öyle cezalar görecekler ki, adalet hissimiz tam tatmin olacak.

İmanı kâmil olan kişi, zalimler için hazırlanan büyük azabı bilir, düşünür, düşmanından intikamını henüz bu dünyadayken kısmen almış gibi olur.

Mümin, her şeye iman gözüyle bakmalı. Her bir hadisede rahmetin izini, özünü, yüzünü görmeli. Merhametini ilahi rahmetin önüne geçirmemeli.

Yaratılan şeyler ya bizzat güzeldir ya da sonuçları bakımından. Kâinatta mutlak şer yoktur.

Zahiren şer görünen olayların arkasında dahi nice hayırlar saklıdır. Bunu da ancak iman gözüyle bakan görebilir.

Ömer SEVİNÇGÜL

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )