Nurdanhaber – Nurettin HUYUT
Stephen Hawking Neye Kavuştu?
Bediüzzaman Said Nursi’nin ona cevabı…
Bugün öldüğü tüm dünyaya duyuruldu.
Bizimkiler “Allah’ın rahmetine kavuştu” diyorlar.
Allah’a kavuştuğu çok doğru. Ama rahmetine mi? Yoksa gazabına mı? orasını ancak Allah bilir.
Yazdıklarına bakılırsa Allah’ı inkar eden bir yaklaşım söz konusu.
Oysa Allah kendisini inkar eden veya şirk koşanları hiç affetmeyeceğini söylüyor.
O nedenle (tekrar ifade edeyim ki) rahmetine gittiği konusunda şüpheliyim.
Mesela Evrenin oluşumu konusunda neler söylemiş kısaca bir bakalım isterseniz.
1. İnkarı özetle:
“Evrenin İlk oluşumunda etkili olan 4 enerjiden birinin mükemmel bir şekilde, yıldızların oluşumuna neden olacak bir düzeyde zayıflamasıdır.”
“Şayet zayıflamamış olsaydı yıldızların, dolayısıyla galaksilerin hiç biri var olmayacaktı, Evren bütünüyle toz bulutu halinde kalacaktı.”
Hawking’e göre bu tamamen TESADÜFEN meydana gelmiştir.
Oysa bu kadar önemli bir olayın TESADÜFEN oluşması akla ve mantığa zıttır.
Bize göre: Tamamen Allah’ın iradesiyle ve bu sonuç meydana gelsin diye o kuvvetli akım, ALLAH tarafından zayıflatılmıştır.
2. Bir inkarı ise şudur:
Ümit Şimşek’in “Bediüzzaman, İslam ve demokrasi” ile ilgili yazısı Ve bir tahlil“Dünyamız TESADÜFEN en doğru yörüngede durmuştur.”
Güneşe biraz yakın veya biraz uzakta olsaydı bugünkü canlı ortam meydana gelmezdi.
Üzerinde 400 bin çeşit canlıları barındıran ve onların milyonlarca fertlerine ev sahipliği yapan dünyamızın bu kadar önemli bir sonucu doğuracak yerde tesadüfen durması tamamen akla ve mantığa zıttır.
Bize göre Allah (CC) 400 bin çeşit canlıyı yaratmak için kudreti ile ve iradesi ile dünyamızı en mükemmel yörüngeye yerleştirmiştir.
3. İnkarı ise şudur:
Hawking’e göre; Dünyamıza hayat uzaydan meteor taşları aracılığıyla TESADÜFEN gelmiş.
Bu yaklaşımı da diğerleri gibi ne akla nede mantığa sığıyor.
Bu kadar canlının uzaydan gelen mikroorganizmalarla TESADÜFEN oluşması mantık dışıdır.
Cenabı Allah insanı ve diğer canlıları kudret ve iradesi ile topraktan, aynı zamanda yoktan yaratmıştır. Doğrusu budur.
Stephen Hawking, buna benzer birçok TESADÜFÜ (!) bir araya getirerek evrenin ve dünyamızın oluşumunu bütün bilim dünyasına (Allah’a inananlar hariç) bilim diye yutturmuştur. Allah’ı yok saymıştır.
Konuyu burada noktalamak istiyorum. Çünkü buna en güzel cevabı Bediüzzaman Said Nursi vermiştir. Dolayısıyla cevabı ona bırakıyorum.
“Sonra, ikisi eserlerini götürüp o hâkim-i zîşâna takdim ettiler. O hâkim, evvelâ feylesofun (Stephen Hawking’in) eserini aldı. Baktı, gördü ki, o hodpesend ve tabiatperest adam, çok çalışmış, fakat hiç hakikî hikmetini yazmamış, hiçbir mânâsını anlamamış. Belki karıştırmış. Ona karşı hürmetsizlik, belki edepsizlik etmiş. Çünkü, o menba-ı hakaik olan Kur’ân’ı,(kainat kitabını) mânâsız nukuş zannederek mânâ cihetinde kıymetsizlikle tahkir etmiş olduğundan, o hâkim-i hakîm dahi onun eserini başına vurdu, huzurundan çıkardı.”
(Bediüzzaman Said Nursi Sözler/193)
Bu sözün üzerine artık söz söylenmez.
