Nurdan Haber

Allah’ı inkar edenlere neyi şahit gösteriyorum?

Allah’ı inkar edenlere neyi şahit gösteriyorum?
25 Nisan 2018 - 0:20

Katre

Tevhid Denizinden
İfade-i Meram

Birinci Bab

لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ beyanındadır.

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلٰى سَيِّدِ الْمُرْسَلٖينَ مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهٖ وَصَحْبِهٖ اَجْمَعٖينَ

Allah’tan başka hak bir Allah’ın bulunmadığını kalben tasdik ve lisanen ikrar ettiğime, bütün gören ve görünen eşyayı şahit gösteriyorum.

Öyle bir Allah ki vücub-u vücuduna ve Vâhid, Ehad, Ferd, Samed olduğuna Hazret-i Muhammed (asm) bir şahid-i sadık ve bir bürhan-ı nâtıktır.

Öyle Muhammed (asm) ki icma ve tasdiklerine mazhar olmakla, enbiya ve mürselîne siyadet unvanını ve ittifak ve tahkiklerini almakla, imamü’l-evliya ve’l-ulema lakabını almıştır.

Ve öyle Muhammed (asm) ki âyât-ı bâhire, mu’cizat-ı kātıa ve secaya-yı sâmiye ve ahlâk-ı âliye sahibi olmakla mehbit-i vahy-i İlahî olmuştur.

Ve öyle bir Muhammed (asm) ki âlem-i gayb ve melekûtu seyir ve ziyaret etmekle, ervahı müşahede ve melaike ile musahabe, cin ve insanlara irşad vazifesini almıştır.

Ve öyle bir Muhammed (asm)dır ki şahsiyet-i maneviyesiyle kâinatın kemaline bir fihriste olmakla, bütün saadetlerin ve medeniyetlerin düsturlarını hâvi bir şeriata sahiptir.

Ve öyle bir Muhammed (asm)dır ki âlem-i şehadette iken gaybiyattan haber verir bir beşîr ve nezîr olup bütün kuvvetiyle, kemal-i ciddiyetle ve vüsuk ile ve itminan ile yüksek bir iman ile nev-i beşere karşı “tevhid dini”ni لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ ile ilan ve i’lam ediyor.

Ve keza öyle bir Allah ki vücub ve vücuduna, celal ve cemaline, Vâhid-i Ehad olduğuna şehadet edenlerden birisi de “Furkan-ı Hakîm”dir.

Ve öyle bir Furkan-ı Hakîm’dir ki bütün enbiya kitaplarının tasdiklerine mazhardır.

Ve öyle bir Furkan-ı Hakîm’dir ki bütün akıllar ve kalpler, hükümlerini kabul ve tasdike icma ettikleri ve cihat-ı sittesinden nur-efşan bir kitaptır.

Ve öyle bir Furkan-ı Hakîm’dir ki mazhar-ı vahiy olan resullerce, mahz-ı vahiydir. Ehl-i keşif ve ilhamca ayn-ı hidayettir. Maden-i iman ve mecma-ı hakaiktir. Hükümleri delail-i akliye ile müeyyed ve fıtrat-ı selimenin şehadetiyle musaddaktır. Lisanü’l-gayb olup âlem-i şehadette nev-i beşeri فَاعْلَمْ اَنَّهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ ile tevhide emir ve davet ediyor.

Öyle bir Allah ki vücub-u vücud ve vahdetine, şu kitab-ı kebir denilen âlem, bütün yazıları ve fasıllarıyla, sahifeleriyle, satırlarıyla, cümleleriyle, harfleriyle şehadet ettiği gibi; şu insan-ı kebir denilen kâinat da bütün azasıyla, cevarihiyle, hüceyratıyla, zerratıyla, evsafıyla, ahvaliyle delâlet eder.

Yani bu kâinat, ihtiva ettiği bütün envaıyla لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ

ve o âlemlerin erkânıyla لَا خَالِقَ اِلَّا هُوَ

ve o erkânın azasıyla لَا صَانِعَ اِلَّا هُوَ

ve o azanın eczasıyla لَا مُدَبِّرَ اِلَّا هُوَ

ve o eczanın cüz’iyatıyla لَا مُرَبِّىَ اِلَّا هُوَ

ve o cüz’iyatın hüceyratıyla لَا مُتَصَرِّفَ اِلَّا هُوَ

ve o hüceyratın zerratıyla لَا خَالِقَ اِلَّا هُوَ

ve o zerratın tarlası olan esîriyle لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ söyleyerek; bütün envaıyla, erkânıyla, azasıyla, eczasıyla, hüceyratıyla, zerratıyla, esîriyle (elli beş lisan ile) vücub-u vücud ve vahdetine şehadet ve delâlet eder. Şu lisanların tafsili gelecektir. Şimdi icmal ile zikredeceğim. Şöyle ki:

Kâinat terkiplerindeki intizam, cereyan-ı ahvaldeki nizam, suretlerdeki garabet, nakışlarındaki ziynet, yüksek hikmetler, eşyadaki muhalefet ve mümaselet, camidattaki muavenet, birbirinden uzak olan şeylerdeki tesanüd, hikmet-i âmme, inayet-i tamme, rahmet-i vâsia, rızk-ı âmm, hayatlar, tasarruf, tahvil, tağyir, tanzim, imkân, hudûs, ihtiyaç, zaaf, mevt, cehil, ibadet, tesbihat, daavat ve hâkeza pek çok sıfatlar lisanlarıyla Hâlık-ı Kadîm-i Kadîr’in vücub ve vücuduna ve evsaf-ı kemaliyesine şehadet ettikleri gibi; esma-i hüsnayı tilavet ederek Cenab-ı Hakk’a tesbih ve Kur’an-ı Hakîm’i tefsir ve Resul-i Ekrem’in (asm) ihbaratını tasdik ediyorlar.

Geçen lisanların tafsiline geçiyoruz. Şöyle ki:

Kâinatta görünen tanzimat, nizamat, muvazenat kabza-i tasarrufunda bir mizan ve nizam bulunan Hâlık’ın vücub-u vücuduna delâlet etmekle اَللّٰهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ cümlesini okur.

Ve keza kâinatta intizam ve ıttırad hüküm-fermadır. Bu iki sıfat, mutasarrıfın vahdetine ve bir olduğuna şehadet etmekle اَللّٰهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ hakikatini ilan ediyor.

Ve keza semavat sahifesini güneş ve yıldızlarla yazan kudretle, bal arısıyla karıncanın sahifelerini hüceyrat ve zerrat ile yazan kudret bir olduğundan اَللّٰهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ ile meselenin ilanıyla Hâlık’ın bir olduğuna delâlet ve şehadet eder.

Ve keza mesela, bulut ile arz gibi camid ve mütehalif şeylerde tecavüb ve muavenet, yani birbirinin hâcetine cevap vermek ve seyyarat gibi şemsten pek uzak olan yıldızların şemse veya birbirine tesanüd etmeleri, bütün eşyanın bir müdebbirin idaresinde bulunduğuna şehadet ederek اَللّٰهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ ile ilan eder.

Ve keza semavatın yıldızlar gibi âsâr-ı muntazamadaki müşabehet ve arzın birbirine benzeyen çiçeklerinde, hayvanatındaki münasebet, Hâlık’ın bir olduğuna delâletle şehadetini اَللّٰهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ ile ilan eder.

Kaynak: Risale-i Nur

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )