Nurdan Haber

Ümit Şimşek’in “Bediüzzaman, İslam ve demokrasi” ile ilgili yazısı Ve bir tahlil

Ümit Şimşek’in “Bediüzzaman, İslam ve demokrasi” ile ilgili yazısı Ve bir tahlil
30 Mayıs 2018 - 17:45

 

Yazıda ilk dikkat çeken cümle, “Hiyerarşinin en üst noktasına beşer iradesini koyan bir rejim ne kadar İslâmi olabilir?” cümlesidir.

Bu sual tarzı cümle zihinlerde hemen etkisini göstermekte ve Demokrasinin İslamiyet ile alakası hususunda tartışma kapısı açmaktadır.

Yazının devamında verilen ayeti kerimeler ile mesele takviye edilerek adeta demokrasi rafa kaldırılmaktadır.

Öncelikle bu yazıda yanlış bir yaklaşım var. Zihinleri bulandıran bir yaklaşım..

“ Allah’ın hükmü ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir” ayetine dayanarak yaklaşımda bulunanların tarzındaki bir yaklaşım var. Malum bu ayetin zahiri manasından hareketle kanun yapanların hemen kâfir olacakları hükmü çıkarılmıştır.

Oysa Üstadımız bunun Asıl manasının “hükmetmeyenler” olmayıp “tasdik etmeyenler” olduğu ifade edilmiştir.

Demek ki Bu meselede iki üç husus var ki, Bunların hepsinde insan hür olmalıdır.

Biri: Hüküm verme, hükmetme veya karar verme…

İkincisi: Verilen kararın uygulanması

Üçüncüsü ise, kalben tasdik etme, onaylamadır.

Açık ve net olan bir şey var, karar vermeyi yani tercih etmeyi ve uygulamayı insana vermediğiniz zaman imtihan ortadan kalkmış olur. O zaman da insan mesul olmaz.

İşte burada biz de diyoruz ki; “Hiyerarşinin en üst noktasına beşer iradesini koyan bir rejim” tam da İslâmi bir rejimdir. Onun adı da demokrasidir.

Yani her aşamada (yöneticilerin seçilmesinde, seçim şeklinde, Seçilen yöneticilerin ülkeyi yönetmesi için oluşturulacak yasaların yapımında) İnsan iradesinin öne çıkarılması Allah’ın İmtihan için bir tercihidir

Ve bunu şu ayet-i kerimelerle de net bir şekilde ifade etmiştir.

Ve şâvirhüm fil emri”, “Ve emruhum şûrâ beynehüm

Üstadımız da bu ayet-i kerimelere atıfta bulunarak “Meşrutiyet bu ayet-i kerimelerin bir tecellisidir.” Yani “Hâkimiyet-i Millettir” Demiştir

Elbette insan önce iman etmeye karar verecektir,

…karar verdikten sonra da iman edecektir,

…iman ettikten sonra ise inandığı dinin emirlerini hayatında tatbik etmeye çalışacaktır.

Bütün bu aşamalarda hür olmalıdır ki, mükâfat veya mücazat görsün.

Bunu takviye için üstadımız şunu söylemiştir. “Hürriyyetün atiyyetür’rahman” “ Hürriyet Rahman’ın hediyesidir

Oysa Ümit Şimşek’in yazısına göre hareket edilirse; İnsan iradesi rafa kaldırılmalı ve Kuran-ı Kerim’in tüm ayetleri anayasa maddesi yapılmalı (cebren) ondan sonra yine herkesin buna uyması emir ve cebir ile sağlanmalı. Hükmü ve tarzı ortaya çıkıyor.

Böyle anlayıp uygulayanlar ise biz biliyoruz ki DAEŞ’tir, el-Kaide’dir.

Elbette Kuran-ı Kerim’in ayetleri anayasa maddesi olmalıdır. Bunun için çaba ve gayret göstermeliyiz. Ancak bu hür irade ile olmalıdır, zorla cebren aldatarak olmamalıdır.

Ayrıca Demokrasi kelimesine takmış olması da ayrı bir handikaptır. Neymiş Üstadımız bu kelimeyi hiç kullanmamış..mış… Nur cemaatlerinin hiçbiri demokrasiyi savunmuyor..muş.

Bunlar doğru değil, çünkü ben de şunu söyleyebilirim Üstadımız demokrasinin aleyhinde de bir şey söylememiş. Hem nur cemaatleri şunu çok iyi bilir. Tedricen İslami sisteme geçilecektir ve bu da zorla değil ikna yoluyla, ispat yoluyla olacaktır. Demokrasi içerisinde kalınarak olacaktır.

O sisteminde şekli bellidir. Sünuhat’ta izah edilmiştir. O da İki Meclisli bir sistemdir. Seçimle gelen cumhurbaşkanı ve oluşturacağı bakanlar kurulu ve seçimle gelen Millet Meclisi bunların müftüsü durumunda “Yüksek İslam Şurası”dır. 1. Meclis (parlamento) Bugünkü gibi kanunları yapar ama diğeri ise müftü makamındadır fetva verir. Kanunların İslam’a uygunluğunu tartışır, sonuca bağlar. Ama bağlayıcı değildir. Son irade milletindir ve onun misal-i mücessemi olan meclisindir. Detayları elbette vardır

Ve biz şunu biliyoruz “tebeddülü esma ile hakikat tebeddül etmez “ Yani ismin önemi yoktur önemli olan uygulama şeklidir.

Birçok ülke Cumhuriyetle veya Demokrasi ile yönetildiğini ifade etse de sonuçta bakıyorsunuz aslında Diktatörlükle yönetiliyor.

Bu durumda diyorsunuz ki, sisteme verilen isim çokta önemli değil, önemli olan uygulamanın şeklidir.

Selamlar
Nurettin HUYUT
nurettinhuyut@gmail.com

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )