Nurdan Haber

Sure-i Bakara 6. Ayet -1

Sure-i Bakara 6. Ayet -1
22 Ekim 2018 - 0:20

İŞARATÜ’L-İ’CAZ

Sure-i Bakara 6. Ayet

اِنَّ الَّذٖينَ كَفَرُوا سَوَٓاءٌ عَلَيْهِمْ ءَاَنْذَرْتَهُمْ اَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ

Bu cümlenin mâkabliyle cihet-i nazmı:

Arkadaş! Cenab-ı Hakk’ın sıfât-ı ezeliye âleminde biri celalî, diğeri cemalî iki türlü tecellisi vardır.

Celal ile Cemal’in sıfât-ı ef’al âleminde tecellisinden; lütuf ve kahr, hüsün ve heybet tezahür eder.

Ef’al âlemine tecelli edince tahliye (تَحْلِيَه ) ile tahliye (تَخْلِيَه ) (tezyin ile tenzih) doğar.

Âsâr ve a’mal âleminden âlem-i âhirete intıba edince lütuf, cennet ve nur olarak; kahr da cehennem ve nâr olarak tecelli eder.

Sonra âlem-i zikre in’ikas edince biri hamd, diğeri tesbih olmak üzere iki kısma ayrılır.

Sonra âlem-i kelâmda tecelli edince kelâmın emir ve nehye taksimine sebep olur.

Sonra âlem-i irşada intikal edince irşadı tergib ve terhib, tebşir ve inzara taksim eder.

Sonra vicdana tecelli edince reca ve havf husule gelir.

Sonra irşadın iktizasındandır ki havf ile reca arasındaki muvazene devamla muhafaza edilsin ki reca ile doğru yollara sülûk edilsin, havf ile de eğri yollara gidilmesin. Ne Allah’ın rahmetinden meyus ne de azabından emin olunsun.

İşte böylece teselsül eden şu hikmetten dolayı Kur’an-ı Kerîm, ale’d-devam tergibden sonra terhib ve ebrarı medhettikten sonra füccarı zemmetmiştir.

Sual: Bu cümle ile اِنَّ الْاَبْرَارَ لَفٖى نَعٖيمٍ ۞ وَاِنَّ الْفُجَّارَ لَفٖى جَحٖيمٍ cümlesi arasında ne gibi bir fark vardır ki orada atıf var, burada yoktur?

Cevap: Atfın hüsnü, münasebetin hüsnüne bakar. Hüsn-ü münasebet, her iki cümleden takip edilen garaz ve maksadın bir olmasına mütevakkıftır. Halbuki oradaki maksat, burada yoktur. Burada birinci cümledeki maksat, Kur’an’ın medhine incirar eden mü’minlerin medhidir. İkinci cümleden maksat, yalnız tahvif ve terhib için kâfirlerin zemmidir. Bu ise Kur’an’ın medhiyle alâkadar değildir.

Sonra bu cümlenin ihtiva ettiği eczanın nazmında tezahür eden letaif cihetine bakalım:

اِنَّ ile اَلَّذٖينَ mevkilere göre ifade ettikleri nüktelerden maada, belâgatça kıymetli sayılan iki nükteyi daha tazammun etmişlerdir ki Kur’an, pek çok yerlerinde اِنَّ ile اَلَّذٖينَ yi mükerreren zikretmiştir.

Tahkiki ifade eden اِنَّ deki nükte şöyle tasvir edilebilir ki:

اِنَّ herhangi bir cümlede bulunursa o cümlenin damını deler, hakikate nüfuz eder. Ve o davayı veya hükmü aşağıya indirir, hakikate yapıştırmakla o hükmün hayalî veya zannî veya mevzu veya hurafe hükümlerden olmadığını ve ancak hakaik-i sabiteden olduğunu ispat eder.

Bu cümlede اِنَّ nin hususi nüktesi: Bu âyetin muhatabı olan Hazret-i Muhammed’de (asm) şek ve inkâr bulunmadığı halde şek ve inkârı ref’etmek şe’ninde olan اِنَّ ile karşılanması, onların iman etmesi için Peygamber’in (asm) şiddet-i hırsına işarettir.

اَلَّذٖينَ kelimesi ise göze görünmezden evvel akla görünen garib ve yeni hakikatlere bir vasıta-i işarettir. Bunun içindir ki hakikatleri tebdil ve tecdid eden inkılabları tasvir için kullanılan işaret ve vasıtalardan en çok kullanılan اَلَّذٖينَ ve emsalidir.

Kaynak: Risale-i Nur

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )