DOKUZUNCU NÜKTE: Sünnet-i Seniyenin herbir nev’ine tamamen bilfiil ittiba etmek, ehass-ı havassa dahi ancak müyesser olur. Ona bilfiil olmasa da, binniyet, bilkasd tarafdarane ve iltizamkârane t...
SEKİZİNCİ NÜKTE: فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِىَ اللّٰهُ dan evvelki olan لَقَدْ جَاءَكُمْ رَسُولٌ ilâ âhir.. âyeti, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın ümmetine karşı kemal-i şefkat ve ni...
YEDİNCİ NÜKTE: Sünnet-i Seniye, edebdir. Hiçbir mes’elesi yoktur ki, altında bir nur, bir edeb bulunmasın! Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: اَدَّبَنِى رَبِّى فَاَحْسَنَ تَاْدِي...
Altıncı Nükte Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etmiş: كُلُّ بِدْعَةٍ ضَلَالَةٌ وَكُلُّ ضَلَالَةٍ فِى النَّارِ Yani اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ sırrı ile kavaid-i şeriat-ı garra v...
Beşinci Nükte قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ âyet-i azîmesi, ittiba-ı sünnet ne kadar mühim ve lâzım olduğunu pek kat’î bir surette ilan ediyor. Evet, şu âye...
DÖRDÜNCÜ NÜKTE: Bir zaman rabıta-i mevtten ve ﺍَﻟْﻤَﻮْﺕُ ﺣَﻖٌّ kaziyesindeki tasdikten ve âlemin zeval ve fenasından gelen bir halet-i ruhiyeden kendimi acib bir âlemde gördüm. Baktım ki: Ben bir cena...