Nurdan Haber

Bediüzzaman, niçin kendisine yardım edecek çok ehemmiyetli kuvvetlere bakmamış ve kendisine verilen büyük makamlardan şiddetle çekinmiştir?

Bediüzzaman, niçin kendisine yardım edecek çok ehemmiyetli kuvvetlere bakmamış ve kendisine verilen büyük makamlardan şiddetle çekinmiştir?
20 Ekim 2015 - 14:33

Nurdanhaber-Haber Merkezi

Bediüzzaman, niçin kendisine yardım edecek çok ehemmiyetli kuvvetlere bakmamış ve kendisine verilen büyük makamlardan şiddetle çekinmiştir?

 

Aziz, sıddık, sebatkar, muhlis kardeşlerim,
Hem maddi, hem manevi, hem nefsim, hem benimle, temas edenler gayet ehemmiyetli benden sual ediyorlar ki: ‘Neden herkese muhalif olarak, hiç kimsenin yapmadığı gibi, sana yardım edecek çok ehemmiyetli kuvvetlere bakmıyorsun, istiğna gösteriyorsun? Ve herkes müştak ve talip olduğu ve Risale-i Nur’un intişarına, fütuhatına çok hizmet edeceğine o Risale-i Nur şakirtlerinin hasları müttefik oldukları ve senden kabul ettikleri büyük makamları kabul etmiyorsun, şiddetle çekiniyorsun?’
Elcevap: Bu zamanda ehl-i iman öyle bir hakikate muhtaçtırlar ki, kainatta hiçbirşeye alet ve tabi ve basamak olamaz; ve hiçbir garaz ve maksat onu kirletemez; ve hiçbir şüphe ve felsefe onu mağlup edemez bir tarzda iman hakikatlerini ders versin. Umum ehl-i imanın bin seneden beri teraküm etmiş dalaletlerin hücumuna karşı imanları muhafaza edilsin.
İşte bu nokta içindir ki, dahili ve harici yardımcılara ve ehemmiyetli kuvvetlerine, Risale-i Nur ehemmiyet vermiyor, onları arayıp tabi olmuyor-ta avam-ı ehl-i imanın nazarında, hayat-ı dünyeviyenin bazı gayelerine basamak olmasın; ve doğrudan doğruya hayat-ı bakiyeden başka hiçbir şeye alet olmadığından, fevkalade kuvveti ve hakikatı, hücum eden şüpheleri ve tereddütleri izale eylesin.
Amma, ‘Manevi ve makbul ve zararsız ve bütün ehl-i iman ve hakikatın istedikleri nurani makamlar ve uhrevi rütbelerden, halis kardeşlerimizden hüsn-ü zanla verilen ve ihlasınıza zarar gelmediği halde, eğer kabul etsen, reddedilmeyecek derecede senetler, hüccetler bulunduğu halde; sen, değil tevazu ve mahviyetle, belki şiddet ve hiddetle ve o makamı sana veren kardeşlerinin hatırını kırmakla o rütbelerden ve makamlardan kaçıyorsun.’
Elcevap: Nasıl ki ehl-i hamiyet bir insan, dostların hayatını kurtarmak için kendini feda eder. Öyle de, ehl-i imanın hayat-ı ebediyelerini tehlikeli düşmanlardan muhafaza etmek için, lüzum olsa-hem lüzum var-kendim, değil yalnız layık olmadığım o makamları, belki hakiki hayat-ı ebediyenin makamlarını dahi feda etmeye, Risale-i Nur dan aldığım ders-i şefkat cihetiyle terk ederim.

Emirdağ Lahikası, 66

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )