Nurdan Haber

Kur’ân-ı Kerimin şakirdliğinde müstakil bir çığır sahibidir

Kur’ân-ı Kerimin şakirdliğinde müstakil bir çığır sahibidir
28 Ekim 2015 - 8:21

Nurdanhaber-Haber Merkezi

Prf. Dr. Hayrettin Karaman, 1934’te Çorum’da doğdu. Marmara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi öğretim üyesidir.

“Akıl ile kalbi birlikte ele almıştır”

“Takriben 1957 yılında Konya İmam Hatıp Lisesinde öğrenci iken merhumu görmek, onunla konuşmak istedim. Bu isteğe tekaddüm eden ve sebep olan hâdiseler arasında, aradan bu kadar yıl geçtikten sonra şunları kaydedebilirim.

“1950’lerde, memleketim olan Çorum’da, aile dostumuz bir manifaturacı, İstanbul’a gidip döndükçe taze haberler getirir, görüştüğü ulemâdan bahsederdi. Bir defasında İstanbul vaizlerinden Urfalı Mahmud Kâmil Efendi’nin, Bediüzzaman merhum için, ‘O yeryüzünde bir tanedir’ dediğini nakletmişti. Ve bu söz, bende derin bir tesir bırakmıştı.

“Tahsil için Konya’ya gidince önce Eşref Edip’in yazdığı biyografiyi, sonra da merhumun bazı eserlerin okudum. Bir yandan okuyor, bir yandan çevremi dinliyordum. Lehte, aleyhte mübalâğalı sözler, değerlendirmeler vardı. Bu sebeple önce okudum, sonra bir de göreyim dedim.

“O zamanlar Isparta’da bulunuyordu. Rüştü Çakın isimli bir Isparta’lı bir tacirin dükkanına gittim, haber gönderildi, kabul edeceği bildirildi. Geniş bir avlu içinde iki kat gibi hatırladığım bir evin ikinci katında görüştük. Kendisi rahatsız idi, yatağında hafif doğrulmuş vaziyette bulunuyordu. Yandan sarkan uzun beyaz saçları ve beyaz bıyığı vardı, sakalı yoktu (yüzünü böyle hatırlıyorum). Yanında bulunan talebeleri yüzüne fazla bakmamamı, bundan hoşlanmadığını söylediler; halbuki ben bakmak, görmek istiyordum. Kaçamak olarak baktım. Şu anda hatırlayabildiğim kadarıyla, ‘Benim uzun zamandan beri kendisini görmek istediğimi, nihayet bunun nasib olduğunu, beni seher dualarında ismen zikrederek dualarına kattıkları arasında anacağını’ ifade etti ve dua etti. Yanımdakilerin ikazı ile kalktım, dışarı çıkınca tebrik ettiler, vedalaştık ve ayrıldım.

“Merhum hakkında kısa bir değerlendirme yapmama izin verilirse şunları söylemek isterim: Âlim, zeki ve cesur bir zat. Akıl ve kalbi, birlikte ele alarak, tatmin etme, her ikisine birden hitap ederek iman ve itminan sağlama yolunu tutmuş, bu usulde önemli ve faydalı eserler vücuda getirmiştir. Zamanında öyle gerektiği için ‘önce iman’ meselesini ele almış ve imanı kurtarma yolunda cehd ve cihad vermiştir. Kur’ân-ı Kerimin şakirdliğinde müstakil bir çığır sahibidir. Zemmedilemez. Medihte mübalağa etmek de, doğru değildir. Bilen bildiği kadar söylemelidir. Bugün onun açtığı çığırda, iman ve irfan yolunda hizmet veren binlerce tâbii, onun emelini devam ettirmekte, defterini doldurmaktadırlar. Allah ona rahmet, iman ve Kur’an’a hizmet yolunda tâbilerine muvaffakiyet lütfeylesin…”

risale-inur.org

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )