Nurdanhaber-Haber Merkezi
1- ‘O En Güzel Örnektir’
Annelerimiz komşu kadından örnek nakış getirirler. Örneği önlerine koyarlar ve kendi gergeflerine o örneğin aynını işlemek için iğne iğne takip ederek gergefi süslerler.
İşte ayet ayet, sure sure hayatını süsleyen, Kur’ana göre bir hayat tarzı yaşayan, Efendimizin hayatınmda bizim için örnek olduğunu ve (Onun fiili sünnetine uymamız gerektiğini,) “Sizin için Allah’ın Rasulü en güzel örnektir” (Ahzab, 33/21) ayetiyle Rabbimiz haber vermiştir. Kur’ana inanan bir mümin Kur’anı bize getiren ve O’nu hayatında tatbik eden Rasule de inanmalı ve O’na güvenmelidir.
2- ‘O Kendiliğinden Konuşmaz’
Allah’ın kulları arasından seçtiği, büyük bir ahlaka sahip kıldığı, alemlere rahmet olarak gönderdiği Rasulünün söz ve davranışlarında Kur’ana uygun olduğunu, Kur’an doğrultusunda konuşacağını “O kendiliğinden konuşmaz. Onun konuştuğu ancak bildirilen vahiydir” (Necm, 53/3-4) ayetiyle haber vererek kavli sünnete de uymamız gerektiğini haber vermektedir.
Bu ayette kasdedilen Kur’andır diyenler ‘konuşur’ manâsına gelen Yentıku kelimesinin Allah için kullanılmadığını, Allah için kelam kelimesinden türemiş kelimeler kullanıldığını bilmeyenlerdir. Rağıb bu kelimenin insandan başkasında kullanılmadığnı, kullanılırsa mecazi olduğunu haber verir. Ebul Beka ise bu kelimeyi “Gönüldekini açıklayan şey” diye tarif etmiştir. Gönül ve dil Allah’ın Rasulünde olduğuna göre burada kasdedilen Allah’ın Rasulüdür.
“Biz Rağıba da Ebul Bekaya da inanmayız” diyenler Lügat kitaplarım kaldırdıktan sonra Besmelenin manâsını kimden öğrenecekler?
Kur’anı Kur’anla tefsir birinci yoldur. Kur’anda Yentıku, Entaka gibi Nutk’dan türemiş kelimeler hep Allah’ın yarattıkları için kullanılmıştır. O halde burada kasdedilen Allah’ın Rasulüdür. Ayrıca Allah (celle celâluhu) Elçisini Kur’anı Kerimi insanlara açıklamak için indirdiğini haber verir. (Nahl, 16/44)
Açıklamakla okumak veya tebliğ etmek arasında fark vardır. Kur’anı Kerimi insanlara o haliyle, tebliğ ettiği gibi o ayetlerin ne manâya geldiklerini de açıklamıştır. Mücmel ayetlerin kapalılığını kaldırmış. “Zekat veriniz” ayetini nelerde, ne oranda verileceğini, namazın kaç vakitte kaçar rekat kılınacağını açıklamıştır. Kur’anı Kerimin emir ve yasaklan doğrultusunda emir ve yasak koyma yetkisini Kur’an vermiştir.
3- ‘Allah’ın ve Rasulünün Haram Kıldığını…’
Tevbe suresinde “Allah’a ve Ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Rasulünün haram kıldığını haram saymayanlarla harbedin” (Tevbe 9/29) ayetinde Rabbimiz Rasulünün de haram kılma hakkına sahip olduğunu haber vermektedir. “Efendim Kur’anda geçen “Rasül” kelimesi yine Kur’anı kasdetmektedir. Buna göre Rasül sizin için örnektir veya Rasüle itaat ediniz ayetlerinde kasıt Kur’andır” diyenler olabilir. Elektrik mühendisinin ihtisasına saygı duyanlar İslami ilimlerdeki ihtisasa saygı duymayabilirler. Ama iyi niyetlerle Kur’anı okumaya devam ederlerse Kur’an kendisini yine kendisi açıklayacak ve “Muhammed Allah’ın Rasulüdür”(Fetih, 29) “Muhammed ancak Rasüldür” (Âl-i İmran, 144) ayetleriyle Resulün kim olduğunu öğretecektir.
Kur’anı Kerimdeki “Makamı Mahmud” ile ilgi kurarak “Muhammed’den kasıd yine Kur’andır diyen olabilir. Kur’an bütün şüpheleri kaldırmak üzere önce “Rasül” kelimesini zikrediyor. Sonra Rasülün sıfatı olarak “Nebi” kelimesini zikrediyor, sonrada ümmi kelimesini zikrediyor – ve şöyle buyuruyor. “Deki: Ey insanlar! Doğrusu ben göklerin ve yerin hükümranı, O’ndan başka ilah bulunmayan, dirilten ve öldüren Allah’ın hepiniz için gönderdiği peygamberiyim. Allah’a ve ümmi (okuyup yazması olmayan) Nebi (haber getiren) Rasüle iman edin ki, O da Allah’a ve kelimelerine inanmıştır. O’na uyunuz ki doğru yolu bulasınız” (Â’raf, 158)
4- Bu Dört Şeyden Başka Haram Yoktur Diyenler!
En’am suresinin 145. ayetinde Rabbimiz: “De ki: Bana vahyolunandan leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o pistir- ve günah işlenerek Allah’dan başkası adına kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum…” buyuruyor. Bu dört şeyden başka haram birşey yoktur diyen kardeşlerimiz pisliklerini niçin tuvalete dökerek israf ederler acaba!
Müslümanlara göre Allah (c.c.) Kur’ani kerimde bazı şeylerin adını söyleyerek haram kılmış ve O ölçüler içinde Rasülününde haram kılma yetkisinin olduğuna işaret etmiş (Tevbe, 29) ve “O peygamber, onlara, uygun olanı emreder, ve fenalıktan men’eder. Temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar, onların ağır yüklerini indirir, zor teklifleri hafifletir… “(Â’raf, 157) ayetiyle pis ve murdar şeyleri belirlemeyi Allah Rasulüne bırakmıştır.
5- ‘Allah’ı Seviyorsanız Bana Uyunuz’
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem‘in haramı helal, helali haram kılma yetkisi yoktur. Ancak nelerin haram olduğunu nelerin helal olduğunu belirleme yetkisi vardır. Rasulünün şanını yücelten Allah (İnşirâh, 4) Rasulüne “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz” emri Allah’ın emirlerine uyunuz manâsındadır denirse o zaman ayet böyle dolandıracağına “Eğer Allah’ı seviyorsanız Allah’ın emirlerine uyunuz” derdi.
Biz Allah’ı seviyor Rasulü olduğu için Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem‘i de seviyor ve bize getirdiklerine itaat ediyoruz.
Şifa Tefsiri