Nurdanhaber-Haber Merkezi
Huzur ve sessizliğin neye benzediğini bildiğinizi düşünebilirsiniz, ama işin aslı öyle değil – hem de hiç. Aslında, sessizlik tamamen hükmünü kurduğunda insan beyni kendi başına sesler icat etmeye başlıyor, çünkü beynimiz etrafımızda duyduğumuz seslere bağımlı.
Bunu akılda tutarsak, Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi tarafından geliştirilen sistemi gözünüzün önüne getirin – sesi tam olarak %99,7 oranında soğuran bir sistem. Yeni tasarım bir değil, iki tınlayıcı kullanıyor ve bunlar akustik dalgaların cismi vurma frekansına eşitleniyor.
Geleneksel ses soğurma yöntemlerinde karşılaşılan sorun, kullanılan ses soğurucularının mümkün olan her olası frekansı kapsayabilecek bir şey yapan ve sesin farklı frekanslarını işleyebilen unsurlar olamamasıdır ve tasarımınız ne kadar iyiyse, mutlaka bir yerde ses kaçağı olacaktır.
İşte burada tınlayıcılar devreye giriyor. Birincisi soğurucuyu çevreleyen açık hava veya her neyse “empedansla eşleşmiş“ bir haldedir – bu yapı, ses dalgalarının geçip gitmesine izin verir. İkinci tınlayıcı da birinci tarafından üretilen herhangi bir saçılmış sesleri gideriyor ve bu şekilde sesin büyüklüğü ne olursa olsun, %99,7’lik soğurma oranına ulaşılıyor.
Yeni sistem gerçekten de aynı ekip tarafından geçen yıl uygulanan deneyi geliştirmiş. Bu durumda, ince bir soğurma tabakası, sert ve yansıtıcı tabakayla beraber kullanılıyor ve ses dalgaları bu ikisi arasındaki hava arasında sıkışıp kalıyor. Yeni yaklaşım benzer bir strateji takip ediyor, ancak tek bir malzeme tabakası kullanıyor.
Son bildiri Applied Physics Letters isimli dergiden okunabilir, ancak ayrıntıları anlamak için kuvvetli bir fizik bilgisine ihtiyacınız olacak. “Net sonuç, hiç bir ses dalgasının saçılmasına izin vermeyen ve geri yansıtmaya gerek duymayan bir yapıya sahip olan bir soğurucu. Başka bir kontrol edici dalgaya da ihtiyaç duyulmuyor”, raporun bitiş kısmı böyle sonlanıyor. “Dalgaboyundan daha küçük olmasından dolayı, akustik dalgalar ne yönden gelirse gelsin tamamen tutuluyor” denilmiş.