Nurdanhaber-Haber Merkezi
Pedagoji Derneği Başkanı Mehmet Teber, ebeveynlerin kendi duygularını tatmin için çocuklarının görüntülerini herkesin göreceği şekilde internet ortamında paylaşmasının sağlıklı olmadığını söyledi.
Teber, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günümüzde sosyal medyanın yaygın olarak kullanıldığını, yetişkinlerin sosyal medyada fotoğraflarını genelde “beğenilme, takdir edilme, görülme, bilinme, tanınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla” paylaştıklarını belirtti.
Beğenilmenin ve takdir edilmenin psikolojik bir ihtiyaç olduğunu ancak bunun sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarla dozunun aşıldığını dile getiren Teber, zaman zaman çocukların da buna bir araç olarak kullanılabildiğini vurguladı.
“Biz sosyal medya aracılığıyla görünür oluyoruz. Fotoğraflarımızı paylaşarak görünür olma arzumuzu gideriyoruz” diyen Teber, “Sahip olduğumuz yetileri orada sergiliyoruz. Sosyal medyada aldığımız beğeniler, retweetler bizim takdir ve beğenilme arzumuzu okşuyor. Ayrıca insanlarla birlikte olma ihtiyacımızı kısmen sosyal medyada gideriyoruz” ifadesinde bulundu.
– “Sosyal medya göründüğü kadar masum değil”
Sosyal medyanın göründüğü kadar masum olmadığını vurgulayan Teber, şunları kaydetti:
“İpin ucunu kaçırdığımızda sosyal medya, insanlığımızı yaralayabiliyor. Görünür olma arzumuz sosyal medya ile çok rahatlıkla gösteriş meraklısı olmaya, kendimizi insanların gözüne sokmaya dönüşebiliyor. Ya da farkında olmadan görünür olmanın kölesi olabiliyoruz. Bir süre sonra eserlerimizi, ürünlerimizi görünür kılma merakımız, kendimizi, simamızı görünür kılmaya dönüşüp narsisizm içeren bir hal alabiliyor. Beğeni arzumuzu tatmin ederken sürekli kendimizi kaç beğeni, kaç retweet aldığımızı kontrol ederken, takipçi arttırma çabasına girmişken bulabiliyoruz.”
– “Çocukların görüntülerini herkesin göreceği şekilde paylaşmak sağlıklı değil”
Uzman pedagog Teber, ebeveynlerin pek çoğunun çocuklarının fotoğraflarını doğar doğmaz sosyal medyadan paylaştıklarını hatta bazı ebeveynlerin çocukları adına internet sitesi kurduklarını ve çocuklarının adeta her adımını herkesle paylaştıklarını belirterek, bu durumun çocuk için bazı tehlikeler barındırdığına işaret etti.
Ebeveynlere, “çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyada neden paylaşma ihtiyacı duyduklarını” soran Teber, sözlerine şöyle devam etti:
“Acaba fotoğrafları çocuk için mi paylaşıyoruz, yoksa çocuk üzerinden görülme, sosyalleşme ve beğenilme arzumuz için mi? Cevabımız, ‘çocuk üzerinden arzularımızı gidermek’ ise çocuklarımızı kendimiz için tanımadığımız, bilmediğimiz kişilerin gözleri önüne atmak anne-babalık hislerimizle örtüşüyor mu? Hayır, ‘çocuk için paylaşıyoruz’ diyorsak, tanıdığı-tanımadığı kişilere, fotoğraflarının paylaşılması, çocuklara nasıl bir fayda sağlıyor? Kendi duygularımızı tatmin için çocukların görüntülerini herkesin göreceği şekilde internet ortamında paylaşmak hiç sağlıklı değil. Çocuklara yönelik cinsel sapıklığı olanlar çocuk fotoğraflarını biriktiriyor. Ayrıca art niyetli, kötü bakışlı kişilerin bakışları, niyetleri çocuklarımızı olumsuz etkiliyor.”
Çocukların mahremiyet haklarını gözetip korumanın ebeveynlerin görevi olduğunu, sağlıklı kişilik gelişimi için çocuğun kendine ait bir dünyaya ihtiyaç duyduğunu ifade eden Teber, “Yetişkinler için duvarları camdan evlerde yaşamak ne kadar rahatsız edici ise çocuklar için de herkesin erişimine açık bir hayat, o kadar rahatsız edici olabiliyor” diye konuştu.
– “Çocuk, bundan memnun olacak mı?”
Ebeveynlerin çocuklarının fotoğrafını sosyal medyada paylaşırken bir kez daha düşünmelerini isteyen Teber, şunları aktardı:
“Çocuk bunu değiştirmek istediğinde, gerçekleştirmesi mümkün olabilecek mi? Böyle bir durumun çocuk üzerinde oluşturacağı olumsuz etkileri bugünden tahmin etmek oldukça zor. 20 sene sonra yüzlerce fotoğrafı herkesin erişiminde olan çocuk, bundan memnun olacak mı? Ya çocuklarımız karar verme aşamasına geldiğinde bizim paylaştığımız fotoğraflardan rahatsız olursa ya da ‘Hangi hakla her halimi sosyal medyada paylaştınız, bunu yaparken bana sordunuz mu?’ diye bizi sorgularsa cevabımız ne olacak? Çocuk fotoğraflarını paylaşırken genellikle, ‘ama çocuğum bundan mutlu oluyor’ düşüncesine sığınabiliyoruz. Çocuğun sürekli kendi fotoğrafının çekilip paylaşılmasını istemesi doğal değil. Sürekli, fotoğraflarının paylaşıldığından haberdar bir çocukta narsisizm gelişebiliyor.”
AA