Bediüzzaman Said Nursi Müzesi için yapılacak bina kaderine mi terk edildi?
Ömrünün en son demlerini Urfa’da yaşamaya çalışan Bediüzzaman Said Nursi, Urfa’yı taşı toprağı mübarek şehirdir ”diyerek methetmişti.
Şanlıurfa Valiliği işbirliği ile Bediüzzaman Müzesi için Şanlıurfa merkez Hâliliye ve Eyyubiye ilçelerinin kesiştiği nokta olan Köprübaşında bulunan ve bir dönem Doğruyol Partisi il başkanlığı binası olarak kullanılan bina yer olarak belirlendi.
Uzun süredir kullanılmayan kent merkezinde yer alan ve bir dönem Doğru Yol Partisi’nin binası olarak kullanılan tarihi eski yapı Eyyübiye Belediyesi Meclisi tarafından 2016 yılında, oy birliği ile Bediüzzaman Müzesi kurulması kararı kabul edildi.
Valiliğin desteklediği proje kapsamında, Köprübaşı Caddesindeki taş bina, kent mimarisine uygun restore edilerek müzeye dönüştürülerek, Üstad Bediüzzaman’a ait kişisel eşyaları ve eserleri sergilenecekti.
Ömrünün en son demlerini Urfa’da yaşamaya çalışan ve “Urfa’nın taşı toprağı mübarek şehirdir” diyerek metheden Said Nursi’nin vefat ettiği İpek Palas Otelinin müzeye çevrilmesi için birçok girişimde bulunulmuş ve sonuç alınamamıştı.
Şanlıurfa’da Bediüzzaman Said Nursi adına müze yapacağını açıklayan Başkan Ekinci, bu Ramazan ayında müzenin tamamlanıp hizmete açılacağını duyurmuştu.
15 kasım 2016’da binada incelemelerde bulunan Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, kiralama işlemleri için protokol aşamasının tamamlandığını, restorasyon çalışmalarına da kısa sürede başlayıp müzeyi önümüzdeki Ramazan ayına yetiştirmeyi planladıklarını söylemişti.
Tarihi binanın Bediüzzaman Said Nursi adına müze olması için yapılan girişimin ardından kaderine terk edilen bina merak konusu oldu.
Eyyübiye belediyesi tarafından restore edilerek Bediüzzaman Said Nursi adına müze yapılması planlanan binada çalışmaların yazışmalar yüzünden durduğu iddia edildi.
TARİHİNE BAKALIM
1960 senesinin 20 Mart ayında Bedîüzzaman Isparta’da verdiği âni bir kararla, yanındakilere, Urfa’ya hareket emri verir. Bedîüzzaman; Konya, Adana ve Antep’ten sonra tam yirmi beş saatte ancak Urfa’ya varabilmiş ve hala faaliyette olan İpek Palas Otelinin 27 Nol’u odasına yerleşmişti.
23 Mart 1960 yılında sabaha karşı vefat eden Bediüzzaman Said Nursi, ”Urfa taşıyla, toprağıyla, insanıyla mübarek bir şehirdir ”sözleri ile methetmişti.
İrfan mektebinde Bediüzzaman ve Urfa adlı makalede Bediüzzaman, Urfa tarihi ihtiva eden bir şehir olması ve bu tarihi seyir içinde pek çok hadisenin yaşanması hasebiyle tarihimizin sayfalarında altın harflerle yazılıp yâd edilmiş ve pek çok muhterem zatlar ki, başta Enbiyalar ve Evliyaların yaşadığı şehir” olduğu için Urfa’yı seçtiğini anlatıyor.
Üstadın, ilk olarak 1911 tarihinde Urfa Yusuf Paşa camisinde halka hitap ettiği bilinmektedir. İkinci gelişi ise ömrünün bu son demlerinin geçtiği 1960 yılı olmuştur.
Urfalıların saygı ve hürmetler karşılayarak bağırlarına bastıkları Bediüzzaman, Urfa’da halen faal olan İpek Palas oteline yerleşir.
Ve nihayet, Bedîüzzaman Hazretleri 23 Mart 1960 tarihinde, mübarek bir Kadir gecesinin sabahında ruhunu Rahman’a teslim etmiştir.
Üstadın naaşı Dergâh Camisinde, Urfa’nın meşhur hafızları nezaretinde yıkandıktan sonra Ulu Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından, Halilurrahman’da hazırlanan menziline defnedilmişti.
Bediüzzaman’ın Balıklıgöl Yerleşkesindeki mezarı, 27 Mayıs darbesi sonrası 12 Temmuz 1960’ta askeri yönetimin emriyle yıktırılıp naaşı bilinmeyen bir yere nakledilmişti.
Her yıl kadir gecesi peygamberler şehir şanlıurfa’da nur talebeleri ve sevenlerinin katılımı ile üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin ruhuna mevlit okutulur.