Nurdan Haber

Öyle bir sabır ki, karşılığı cennet

Öyle bir sabır ki, karşılığı cennet
17 Mart 2017 - 7:35

Yüce Allah hadisi kudsi’de şöyle buyurdu: Dünyada sevdiği bir dostunu aldığım zaman, (sabredip) ecrini Allah’tan bekleyen mü’min kulumun katımdaki karşılığı cennettir.

Bu hadisimiz, “mânası Allah’tan lafzı Peygamber’den” olan “kudsî hadis”lerdendir. Görüldüğü gibi burada söz, Hz. Peygamber tarafından açıkca Allah Teâlâ’ya  izâfe edilmektedir. Çok sevdiği bir dostunu kaybetmiş müslümanı teselli  ve sabra teşvik bakımından, Allah Teâlâ’nın bir müjdesini ona haber vermek, hiç şüphesiz diğer insanların sözünden çok daha  etkili olacaktır. Sevgili Peygamberimiz, ölüm gibi dönüşü olmayan ciddî bir kayıp olayında, sabır ve rızâ göstermeleri karşılığında cenneti elde edeceklerini hatırlatmak suretiyle müminleri teselli etmiş ve eğitmiştir. Bu hadiste iki nokta dikkatimizi çekmektedir:

Birincisi, ölümün, Allah’ın irade ve fermanı ile gerçekleştiğidir. Dünyada sevdiği bir dostunu aldığım zaman” ifâdesi bunu göstermektedir. O halde alan da veren de Allah olduğu hatırlanacak, başka hiç kimse suçlanmayacaktır. Her şeyden önce bu gerçeği hatırlamak başlı başına bir teselli kaynağıdır.

İkincisi, böyle bir kayıp halinde karşılığını Allah’tan bekleme sabır ve olgunluğunu gösteren mü’min, bu beklentisinde yanılmayacak, kendisi cennete  konulacaktır. Bu büyük müjde, dostunu kaybeden müslümanın, bir taraftan büyük bir imtihana tâbi tutulduğunu gösterirken, bir taraftan da  dikkat etmemesi halinde, dostunu kaybetmekten daha büyük kayıp-lara uğrayabileceğini, meselâ -Allah korusun- küfre düşebileceğini de hatırlatmaktadır.

İKİ BÜYÜK GERÇEK

İşte bu iki büyük gerçeğe Hz. Peygamber  konunun gereğine uygun olarak Allah Teâlâ’nın bir beyanı ile açıklık getirmektedir.

Bu arada şuna da işâret edelim ki, değerlendirme açısından diğer hadislerden hiç de farklı olmayan kudsî hadislerin, iki özelliği vardır:

a) Bu hadiste olduğu gibi, Hz. Peygamber hadîsi “Allah Teâlâ şöyle buyurdu” diye nakleder. Bu şeklî bir özelliktir.

b) Yine hadisimizde görüldüğü gibi, hemen bütün kudsî hadisler, özellikle Allah Teâlâ’nın isim ve sıfatlarının tecellilerini, O’nun tasarruf-larını konu edinirler.

HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ

1. İnsanın dostunu kaybetmesi en büyük musîbetlerdendir.

2. Büyük musîbetlere sabretmenin zorluğu nisbetinde sonucu da büyüktür.

3. Başa gelen belâ ve musibetlerin ecrini Allah’tan ummak, müslümandan beklenen yegâne tavırdır.

4. İnsanın yaptığı işten Allah katında ecir alabilmesi için iman şarttır. Kâfir, iyi bir davranışta bulunsa bile, imanı olmadığı için alabileceği herhangi bir ödül söz konusu değildir.

Yazar: Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )