Nurdanhaber-Haber Merkezi

Kişilik gelişiminde en önemli dönem ilk çocukluk olarak bilinen 0-2 yaş arası dönem. Bu dönemde çocukların psikolojik ve sosyal gelişiminin yanı sıra en önemlisi de dil gelişimine etki eden çizgi filmlerin ve oyuncakların seçiminde ailelere de büyük bir görev düşüyor. 

Prof. Dr. Robert Titzer, çocuk gelişiminde ve özellikle dil gelişiminde çizgi filmlerin etkilerine dikkat çekerken, Dr. Amin Hosseiniise doğru oyuncak seçiminin önemine vurgu yapıyor. 

– Çizgi film çocuklar için tehlikeli mi?

R.T: Hayır. Her çizgi film çocuk için tehlikeli diyemeyiz. Vahşet, korku olmadığı sürece. İlla ki izlemelerine gerek var mı, tartışılır.

– Peki çocuklara çizgi film izletmek yerine kukla yaparak versek, oynatsak, olur mu?

SİNGAPUR’DA İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

R. T: 0-2 yaş öncesi bebekler anlamaz kuklayı hatta korkabilirler. 0-2 yaş eğitimi tam anlamıyla tamamladıktan sonra, bazı karakterleri anlatıp onları öğretmeye karşı değilim. Fakat bu da başka eğitimlerle desteklenerek matematiksel, mantıksal kavramları öğrenmesi sağlanmalı. 

– Çocuklar hangi oyunlarla daha kolay kavrar?

A.H: Hesapsız ve bilimsel olmayan yaptığımız her eğitim ve oyun çocuklarda farkında olmadan çok ciddi tahribat yaratır. Örneğin, gördüğüm kadarıyla sizde de çok sıklıkla anaokullarında oynanan bir oyun var sandalye kapmaca. Mesela 5 sandalye ve 6 çocuk sandalyelerin etrafında müzik eşliğinde dönmeye başlıyor, müzik durduğunda hızlı olan veya güçlü olan sandalyeyi kapıyor ve bir kişi eleniyor. Daha sonra 1 sandalye kaldırılıyor 4 sandalye 5 çocuk kalıyor bu oyun 1 sandalye 2 çocuk kalana kadar devam ediyor ve sonunda 1 çocuk kazanıyor. Bunuda eğitimciler izliyor ve kazanan çocuğu alkışlıyorlar. Bu oyun esnasında çocuklar sandalyeyi kapmak için birbirlerini itiyor, kalkıyor ve hırsla mücadele ediyorlar. Daha bu aşamada çocuğun bilinçaltına kazanmak için başkalarını yok sayabilir, gerekirse onları saf dışı bırakmak adına zarar verebilir duygusunu işliyorsunuz. Bu çocuklara bencil olmayı, yanlız başına kazanmayı o yaşlarda farkında olmadan kendi elinizle öğretiyor ve bir yetişkin olduğunda gençlerin saygılarının olmadığı, bencil olduklarından yakınıyorsunuz. Siz bir oyun oynatacaksınız bunun bir amacı olmalı,  hangi kazanımları elde edeceksiniz ? Sonuçlarından beklentileriniz nelerdir ? gibi sorulara bilimsel olarak cevap verdikten sonra o aktiviteyi gerçekleştirmelisiniz. 

Örneğin bu oyun eğitimde bilimsel verilerin kullanıldığı eğitim kurumlarında şöyle oynanıyor. 5 sandalye 6 çocuk oluyor ve müzik durduktan belli bir süre sonra tüm çocukların oturmaları gerektiği söyleniyor ve 5 kişi oturduktan sonra 6. çocuk açıkta kalmasın diye hepsi yanına davet ediyor ve sandalyesini paylaşıyor. Daha sonra 1 sandalye eksiltiliyor bu sefer 2 çocuk açıkta kalmasın diye diğerleri arkadaşlarına gel gel otur hemen yanıma diyorlar. Sonunda 6 çocuk hep birlikte son sandalyeye beraber oturmaya çalışıyor. Burda kazanmak için başkalarını ezip geçmene gerek yok hep birlikte kazanabilirsiniz, paylaşmak çok önemli bir erdemdir gibi düşünceler dolaylı yoldan çocuklara farkında olmadan öğretiliyor. Unutmayalım ki toplum olarak kalkınmadığımız sürece hiç bir zaman gelişmiş bir ülke olamayız.

Ülkehaber