TEFEKKÜR-İ MEVT
Lezzetlerin tahrip olduğu zaman Aydınlık dünyan kapandığı zaman
Hayallerin bir bir söndüğü zaman Ölen sen olduğun gördüğün zaman
Umutlar hepsi kesildiği zaman Karanlıklara gömüldüğün zaman
Habı gafletten uyansan ne fayda Habı gafletten uyansan ne fayda

Dünya hayatı kapandığı zaman Servetin geride kaldığı zaman
Her şeyden elin çekildiği zaman Paranla pulun geçmediği zaman
İktidarın sonu geldiği zaman Her şeyin artık yok olduğu zaman
Habı gafletten uyansan ne fayda Habı gafletten uyansan ne fayda

Azrail başına geldiği zaman Sanın, şanın yaramadığı zaman
Sesinle sedan kısıldığı zaman Makamın tesir etmediği zaman
Ruhun cesetten çekildiği zaman Mevkinin kiymeti bittiği zaman
Habı gafletten uyansan ne fayda Habı gafletten uyansan ne fayda

Ruhun bedenden ayrıldığı zaman İyigün dostun, terk ettiği zaman
Gözlerin ufule daldığı zaman Evlad u iyal bıraktığı zaman
Nefesin artık kesildiği zaman Malın, mülkün para etmediği zaman
Habı gafletten uyansan ne fayda Habı gafletten uyansan ne fayda

Suyun ısıtıp, soyulduğun zaman Hesap defterin açıldığı zaman
Narin beden uzatıldığı zaman Pişmanlık fayda etmediği zaman
Gasallar vücudun ovduğu zaman Artık senden her şey geçtiği zaman
Habı gafletten uyansan ne fayda Habı gafletten uyansan ne fayda

Kefen bedene biçildiği zaman Hesapların görüleceği zaman
Nâşın tabuta konulduğu zaman Ameller bir bir döküldüğü zaman
Omuzlarda sen taşındığın zaman Bed haller ortaya konduğu zaman
Habı gafletten uyansan ne fayda Habı gafletten uyansan ne fayda

Musalla taşına yattığın zaman Eşin arkandan ağladığı zaman
İnsanlar namaza durduğu zaman Sana ağıtlar yakıldığı zaman
Ebed yoluna konulduğun zaman Yakınlar taziye yaptığı zaman
Habı gafletten uyansan ne fayda Habı gafletten uyansan ne fayda

Muhtacım Yâ Rasûlallah! – İsmail Küpçü

Cenazen mezara vardığı zaman Kabrine yağmurlar aktığı zaman
Karanlık kabire konduğun zaman Beyaz kefenin ıslandığı zaman
Üstüne toprak atıldığı zaman Tenin balçığa bölündüğü zaman
Habı gafletten uyansan ne fayda Habı gafletten uyansan ne fayda

Sana telkinat verildiği zaman Yılanlar, çıyanlar geldiği zaman
Münker Nekir hesap aldığı zaman Nazik bedenin sarıldığı zaman
Dilin değil, amel konuştuğu zaman Haşerelere yem olduğun zaman
Habı gafletten uyansan ne fayda Habı gafletten uyansan ne fayda

İnsanlar na’şın defn ettiği zaman Vücudun yerde çürüdüğü zaman
Kabrinde sen yalnız kaldığın zaman Kemikler etten ayrıldığı zaman
Başın had taşına değdiği zaman Tenin toprağa karıştığı zaman
Habı gafletten uyansan ne fayda Habı gafletten uyansan ne fayda

Hafızalardan silindiğin zaman
Varlık dostların unuttuğu zaman
İsmail kıymetin bittiği zaman
Habı gafletten uyansan ne fayda

4.06.2005
İsmail Küpçü