Cenab-ı Hak bazı şeylerin içerisinde bazı şeyleri saklamıştır. Cuma günü içerisine duaların kabul olduğu dakikayı, Cenabı hakkın güzel isimler içerisinde İsm-i azamı, insanlar içinde veliyi, ömür içinde eceli, ramazan içinde
Bu saklı olma bizleri daha fazla ibadet yapmaya teşvik içindir. Ülfet ve ünsiyeti kırar. Bize düşen ramazanı iyi değerlendirip manevi kazancımızı arttırmaktır. Ramazanda her bir Kur’an harfine bin sevap vardır. Ramazan Risalesinde Bediüzzaman şöyle ifade eder; “Ramazanın dünyada, ahiret için ziraat ve ticaret etmeye gelen insanın kazancına baktığı cihetteki çok hikmetlerden bir hikmeti şudur ki: Ramazan-ı şerifde, sevab-ı a’mal bire bindir. Kur’an-ı Hakimin hadiste geçtiği şekilde her harfi en az 10 hasene, on cennet meyvesi, on sevap getirir. Ramazan-ı şerifte her bir harfin on değil bin sevabı vardır. Ayet’ül-kürsi gibi ayetlerin her bir harfi binler sevabı vardır. Ramazan-ı şerifin cumalarında daha fazladır. Ve Kadir gecesinde otuz bin hasene sayılır. Evet, her bir harfi 30 bin baki meyveler veren Kuran-ı Hâkim öyle bir nurani tuba ağacı hükmüne geçiyor ki milyonlarla o baki meyveleri Ramazan-ı şerifte müminlere kazandırır.”
Ramazanda mide gibi diğer organlara da oruç tutturmalıdır. Bu sayede tüm ülkede asayişi ihlal eden olaylar da azalacaktır.
Ramazanda insanlar oruç tutarak meleklik vaziyeti kazanırlar.
Ramazan bir idmandır terhistir. İnsanlar açlığa müptela olduklarında oruç tutan insanlar daha mukavemetlidir.
Ramazan sahurlu on beş saat açlığa sahursuz 24 saat açlığa maruz kalan insan fakirin halini daha iyi anlar. İftar vaktinde bir kuru ekmeğin, bir bardak suyun kıymeti daha iyi anlaşılır.
Ramazanda oruç vasıtasıyla iftar vakti aile fertlerinin bir arada toplanıp Cenab-ı Hakkın buyurunuz emrini beklemesi, müezzinin Allahu Ekber sedasıyla aynı anda iftarlarını bir arada yapması da ayrı bir güzelliktir. Bu aile fertleri arasında bir kuvvet kaynağıdır ve uhuvveti arttırır. Bunun günümüzdeki önemini şöyle izah edebiliriz: Gündelik hayatta aile fertleri değişik nedenlerden dolayı beraber kahvaltı yapamamakta, yemek yiyememektedirler. Bu ramazan vesilesiyle iftarlara gidilmekte ve iftarlar verilmektedir. Böylece uhuvvete, tesanüde (dayanışmaya), muhabbete vesile olmaktadır.
Hülasa Ramazan, uhrevi ticaret için Cenab-ı Hakkın biz Müslüman kullarına büyük bir ikramıdır. Bu manevi mevsimde bu manevi havadan olabildiğince istifade etmek gerekir.
Prof. Dr. Sıtkı Göksu