Nurdan Haber

Kur’an nedir? Tarifi nasıldır?

Kur’an nedir? Tarifi nasıldır?
06 Haziran 2017 - 1:29

 

Ramazan ayı Kur’an’ın indirildiği aydır. Dolayısı ile bu ayı en güzel değerlendirmenin bir yolu bol bol Kur’an okumaktır. Ayrıca mukabele denilen Kur’an okuma ve dinlemelerine katılıp Kur’an’ı, o semavi hitabı dinlemek gerekir.
Kur’ân-ı Hakîm, madem Ramazan ayında indirilmiş. O Kur’ân’ın indiriliş zamanını göz önüne getirme ile, o semâvî hitabı güzel karşılamak için Ramazanda nefsin bayağı ihtiyaçlarından ve boş şeylerden sıyrılmak gerekir. Yeme ve içmenin terkiyle meleklik vaziyetine benzemek lazımdır.

  • O Kur’ân’ı yeni nâzil oluyor gibi okumak ve dinlemek
  • Ve ondaki ilahi hitapları sanki geldiği inme anında dinlemek ve
  • O hitabı Peygamberimiz-Resul-i Ekremden (a.s.m.) işitiyor gibi dinlemek,
  • belki Hazret-i Cebrâil’den,
  • Belki Ezeli kelam sıfatına sahip olan Allah’tan dinliyor gibi bir kutsi hallere yetişir.
  • Ve kendisi tercümanlık edip başkasına dinlettirmek gerekir.
  • Kur’ân’ın iniş hikmetini bir derece göstermektir.

Evet, Ramazanda sanki İslâm alemi bir cami-mescid hükmüne geçiyor. Öyle bir mescid ki, milyonlarla hafızlar, o büyük mescidin köşelerinde o Kur’ân’ı, o semavi hitabı dünyalılara işittiriyorlar.

Her Ramazan, “Ramazan ayı, kendisinde Kur’an’ın indirildiği aydır.” Bakara Sûresi, 2:185 ayetini, nuranî, parlak bir tarzda gösteriyor. Ramazan Kur’an ayı olduğunu ispat ediyor. O büyük cemaatin diğer fertleri, bazıları huşû ile o hâfızları dinlerler. Diğerleri kendi kendine okurlar.

Şöyle bir vaziyetteki bir kutsal mescitte, alçak nefsin heveslerine uyup, yemek içmekle o nurani vaziyetten çıkmak ne kadar çirkindir. Ve o mescitteki cemaatin manevi nefretine  hedeftir.  Öyle de, Ramazanda oruç tutanlara muhalefet edenler de o derece umum İslam aleminin manevi nefretine ve hor görmesine hedeftir.

Kur’an’ın tarifi:

Kur’an- Kerim; Arş-ı Âzamdan, İsm-i Âzamdan, her ismin mertebe-i azamından geldiği için,

  • Kur’an, bütün âlemlerin Rabbi itibariyle Allah’ın kelâmıdır.
  • Hem bütün mevcudatın İlâhı unvanıyla Allah’ın fermanıdır.
  • Hem bütün semavat ve arzın Hâlıkı namına bir hitaptır.
  • Hem Rububiyet-i mutlaka cihetinde bir konuşmadır.
  • Hem Allah’ın umumi saltanat hesabına bir ezeli bir hutbesidir.

Kur’an’ı Kerim bütün evliya ve sıddıkların ve arifler ve tahkik edicilerin muhtelif meşreplerine ve ayrı ayrı mesleklerine, her birindeki meşrebin zevklerine layık ve o meşrebi tenvir edecek ve her bir mesleğin şartlarına muvafık ve onu tasvir edecek birer risale ibraz eden mukaddes bir kütüphane hükmünde semavi bir kitaptır.

Hem her şeyi geniş olarak kuşatan rahmet noktasından bir Rahmani iltifatlar defteridir.

Hem Ulûhiyetin azamet-i haşmeti haysiyetiyle, başlarında bazen şifre (huruf-u mukattaa-kesik harfler) bulunan bir haberleşme mecmuasıdır. Allah ile peygamberimiz arasında şifreli konuşmadır.
Hem İsm-i Azamın (Allah’ın en büyük ismi) muhitinden inme ile arş-ı azamın bütün dört bir tarafına bakan ve teftiş eden hikmet saçan bir mukaddes kitaptır. Ve şu sırdandır ki, “Kelamullah-Allah kelamı-sözü” unvanı kemal-i liyakatla Kur’ana verilmiş ve daima da veriliyor.

Kur’an; asırları muhtelif bütün peygamberlerin kitaplarını ve meşrepleri muhtelif bütün evliyanın risalelerini ve meslekleri muhtelif bütün asfiyanın eserlerini icmalen-kısaca içine alır.

Altı ciheti parlak ve vehimler ve şüphelerin aranlıklarından uzak, safidir.

  • Dayanak noktası bilyakîn semavi vahiy ve ezeli Allah konuşmasıdır.
  • Hedefi ve gayesi, görür gibi ebedi saadettir.
  • İçi, apaçık hâlis hidayettir.
  • Üstü, mecburi olarak iman nurlarıdır.
  • Altı, bir şeyi ilimle ve bazı işaretleriyle bilmek şeklinde delil ve burhandır.
  • Sağı, bittecrübe kalbin teslimi ve vicdanın teslimidir.
  • Solu, görür gibi kesin bir şekilde akıl ve anlama yeteneğini boyun eğdirmedir.
  • Meyvesi, tam, kesin olarak  Rahman’ın rahmeti ve Cennettir.
  • Makamı ve revacı, sürat-i intikal  melek, insan ve cinlerin makbulü bir semavi kitaptır.

Allah hükmü kıyamete kadar devam edecek, milyarlarca kişinin inandığı ve tabi olduğu Kur’an’dan hissemizi ziyade eylesin. Hayatımıza hayat yapmayı ve onunla hayatlanmayı nasip eylesin. Amin.

(Bediüzzaman Said Nursi, İşaratü’l-İ’caz fi Mezanni’l-İ’caz. Diyanet İşleri Başkanlığı, 2. Baskı, Ankara, 2014. sayfa 92-96. Kısmen özetlenerek alınmıştır.)

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )