Ey mübarek kardeş, ulu ağabeye ilişme
Üstadımızın son mutlak vekiline ilişme
Ona dokunmak müşfik üstadımıza ilişmek demektir
O varis-i fermanber-i Furkan’ı incitmek demektir
Ey mübarek kardeş kime iliştiğini biliyor musun?
Kimin aleyhinde söz sarf ettiğini biliyor musun?
Bütün herkes karşıyken onlar üstadımızın yanındaydı
Saff-ı evvel ağabeylerin sonuncusuna ilişiyorsun
Sohbet-i üstad bir iksirdir yıllarca onu dinleyenlere
Yıllarca Müceddit-i ekber’e hizmet edenlere ilişiyorsun
Bir göz hatırı için çok gözler sevilir, üstad hatırına
Muhabbet gözü bahane aramaz, üstad muhabbetine
Onu muazzez üstadımıza bağışlaman gerekmez miydi?
Her şeye rağmen onu muhafaza etmen gerekmez miydi?
Evet kimi şoför, kimi terzi, kimi çaycıydı önceleri amma
Üstadımızın pak elinde hepsi birer mücella elmas oldular unutma
Bunlardı din düşmanlarını o gün mağlup edenler
Hak uğruna din uğruna hayatlarını vakfedenler
Bunlardı yüce üstadımızın etrafındaki bir avuç yiğit
Yüzlerine bakınca hepsinde görünür Bediüzzaman Said
Bunlar sayesinde bahar mevsimi başladı ülkemizde
Bunlar sayesinde küfrün beli kırıldı ülkemizde
Sönük canlara can üfledi bunlar
Gönüllerin derdine derman Risalelerle
İşte onlardan son geriye kalan abi Hüsnü Bayram
Küçük bir Said, O’nun mutlak vekili hem de tam
Eğer Nurcu olduğunu iddia ediyorsan Risale-i Nur okuyorsan
Onu bir taç gibi başının üstünde taşıman gerekmez miydi?
Ey mübarek kardeş ağabeylerin sonuncusuna ilişme
Üstadımızın yadigârı, O’nun son pak âyinesine ilişme
Aziz Sima