Nurdan Haber

Ben üç cihetle Ispartalıyım

Ben üç cihetle Ispartalıyım
26 Kasım 2017 - 3:15

On Üçüncü Şuâ

Üstadın talebelerine gönderdiği gayet kıymettar, nurlu mektuplardır. Risale-i Nur’un parlak mücahedatını bu samimi mektuplar gayet parlak gösteriyorlar.

Aziz kardeşlerim!

Yakınınızda bulunmakla çok bahtiyarım. Sizin hayalinizle ara sıra konuşurum, müteselli olurum. Biliniz ki mümkün olsaydı bütün sıkıntılarınızı kemal-i iftihar ve sevinçle çekerdim. Ben, sizin yüzünüzden Isparta’yı ve havalisini taşıyla, toprağıyla seviyorum. Hattâ diyorum ve resmen de diyeceğim: Isparta hükûmeti bana ceza verse, başka bir vilayet beni beraet ettirse yine burayı tercih ederim.

Evet, ben üç cihetle Ispartalıyım. Gerçi tarihçe ispat edemiyorum fakat kanaatim var ki İsparit nahiyesinde dünyaya gelen Said’in aslı, buradan gitmiş. Hem Isparta vilayeti öyle hakiki kardeşleri bana vermiş ki değil Abdülmecid ve Abdurrahman, belki Said’i onların her birisine maalmemnuniye feda eylerim.

Tahmin ederim, şimdi küre-i arzda Risale-i Nur şakirdlerinden –kalben ve ruhen ve fikren– daha az sıkıntı çeken yoktur. Çünkü kalp ve ruh ve akılları iman-ı tahkikî nurlarıyla sıkıntı çekmezler.

Maddî zahmetler ise Risale-i Nur dersiyle hem geçici hem sevaplı hem ehemmiyetsiz hem hizmet-i imaniyenin başka bir mecrada inkişafına vesile olmasını bilerek şükür ve sabırla karşılıyorlar. İman-ı tahkikî dünyada dahi medar-ı saadettir diye halleriyle ispat ediyorlar. Evet “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.” deyip metinane bu fâni zahmetleri bâki rahmetlere tebdile çalışıyorlar.

Cenab-ı Erhamü’r-Râhimîn onların emsallerini çoğaltsın, bu vatana medar-ı şeref ve saadet yapsın ve onları da cennetü’l-firdevste saadet-i ebediyeye mazhar eylesin, âmin!

Said Nursî

***

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Bu kaza-i İlahînin adalet-i kaderiye noktasında, yeni talebelerden bir kısım zatların sırr-ı ihlasa muvafık olmayan dünya cihetini de Risale-i Nur ile arzu etmesinden, bazı menfaat-perest rakipleri karşısında bulup yirmi beş sene evvel aslı yazılan ve sekiz sene zarfında bir iki defa elime geçen ve aynı vakitte kaybettirilen “Beşinci Şuâ” benden uzak bir yerde ele geçmesiyle, o hoca bozması gibi kıskançlar, onunla adliyeyi evhamlandırdılar. Aynı vakit, benim arzu ettiğim yeni harfler ile “Miftahu’l-İman” mecmuası yerine “Âyetü’l-Kübra” muvafakatım olmadan tabolması ve nüshaları gelmesi hükûmete aksetmiş, iki mesele birbiriyle karıştırılmış. Güya “Kanun-u Medeniye”ye karşı o “Beşinci Şuâ” tabedilmiş diye ehl-i garaz, bir habbeyi yüz kubbe yaparak gadren bizleri şu çilehaneye soktu.

Fakat kader-i İlahî ise menfaatimiz için buraya sevk etti. Ve eski zamanlarda ihtiyarî çilehanelerin sevap noktasında çok fevkinde sevaptar etmek sırrıyla, bizi ihlas dersini tam almak ve hakikaten kıymetsiz olan dünya umûruna karşı alâkalarımızı ta’dil etmek için yine Medrese-i Yusufiyeye çağırdı.

Ehl-i dünya evhamına karşı deriz:

“Yedinci Şuâ” baştan aşağıya kadar imandır, aldanmışsınız. Ve gayet mahrem tutulan ve şiddetli taharrilerde bizde bulunmayan ve aslı yirmi sene evvel yazılan “Beşinci Şuâ” bütün bütün ayrıdır. Biz, bunun değil tabına, belki bu zamanda hiç kimseye göstermesine razı olmamakla beraber, orada doğru çıkmış bir ihbar-ı gaybîdir, mübareze etmiyor.

***

Kaynak: Hizmet Vakfı

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )