Nurdan Haber

Devletleri yıkan mühim bir sebep

Devletleri yıkan mühim bir sebep
27 Ocak 2018 - 21:45

ADALET YERİNE BASKI REJİMİN HAKİM OLMASI OSMANLI DEVLETİNİ YIKAN MÜHİM BİR SEBEPTİR

Osmanlı hukuk sistemi, müslim-gayr-i müslim bütün re’âyânın haklarını koruyamayacak kadar bozulmaya; adaletin yerini zulüm; hukukî hükümlerin yerini bazı devlet adamlarının emirleri almaya ve kısaca her alanda adalet yerine baskı rejimi kendini hissettirmeye başlamıştır. Böylece adaletin bir şemsiye gibi devletin etrafında topladığı insanlar, gruplar halinde devletten uzaklaşmaya başlamışlardır.

Bu hukuka aykırılık öyle bir hal almıştır ki, bazı Osmanlı Padişahları, kanunlara uyulması yolunda Adâletnâme denilen yazılı kararlar neşretmeye başlamıştır. Ancak bunların da yararlı olduğunu söylemek mümkün değildir. Rüstem Paşa ile başladığı iddia edilen rüşvetle iş yapma virüsü, Sadrazamları cumhûrun işlerini göremez hale getirmiştir; il yazıcıları tîmârları liyakata göre değil, yapılan dalkavukluğa göre tefvîz eder olmuştur; yeniçeri teşkilâtının temelini teşkil eden acemi oğlanı devşirme usulü, devşirme kanununa göre yapılmak yerine zorla ve zulümle çocukların alınması şekline dönüşmüştür; iş erleri, kadılar ile halkın arasına girerek mahkemeleri adalet yerine zulmün mekânları haline getirmişlerdir; kadılar ve beyler gibi devlet memurları, iltizâm ile veya başka yollarla aldıkları mansıp ve makamları, verdikleri sözleri yerine getirebilmek için zulümle para toplanan kasalar haline sokmuşlardır.

Osmanlı Devleti’nin cephelerde arka arkaya sıkıntılara maruz kalması, hazinenin malî krize girmesi ve devlet adamlarının ehil olmayanlardan seçilmesi ve benzeri sebeplerle, hukuk devleti anlayışını devam ettirememesi, vilâyetlerdeki valilerini ve sancaklardaki mutasarrıflarını ihmâle ve gevşekliğe itmiştir. Valiler ve mutasarrıflar, bazan tayin edildikleri yerlere gitmeden kendi adlarına yetkili kıldıkları mütesellimler ve yargı konusunda yetkili olan voyvodalarla işi yürütmeye başlamışlardır. Devletin hukukî ve idarî açıdan zaafa uğramasından dolayı, vilâyetlerde ve sancaklarda idareyi ele geçiren; hatta bazı yerlerde devletin kendilerini vali veya mutasarrıf olarak tayin ettiği yerli idareciler yani, Rumeli’de a’yânlar ve Anadolu’da ise genellikle derebeyleri türemiştir. Bunların da 1700-1800 yılları arasında tam bir zulüm idaresi tesis ettiklerini maalesef bilmeyen yoktur.

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )