Nurdan Haber

Eski müdafaatımız kâfi midir?

Eski müdafaatımız kâfi midir?
28 Ocak 2018 - 0:52

On Dördüncü Şuâ (36. Bölüm)

Bedîüzzaman’ın akıllara hayret veren bir seciyesi

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

Aziz, sıddık kardeşlerim!

İki üç defadır ehemmiyetli bir halet-i ruhiye bana ârız oluyor. Aynı otuz sene evvel İstanbul’da beni Yuşa Dağı’na çıkarıp İstanbul’un, Dârülhikmetin cazibedar hayat-ı içtimaiyesini bıraktırıp hattâ İstanbul’da bulunan Nur’un birinci şakirdi ve kahramanı olan merhum Abdurrahman’ı dahi zarurî hizmetimi görmek için de yanıma almaya müsaade etmeyen ve Yeni Said mahiyetini gösteren acib inkılab-ı ruhînin bir misli, şimdi mukaddimatı bende başlamış. Ve üçüncü bir Said ve bütün bütün târik-i dünya olarak zuhuruna bir işaret tahmin ediyorum.

Demek, Nurlar ve kahraman şakirdleri benim vazifelerimi yapacaklar, daha bana hiç ihtiyaç kalmamış. Zaten Nur’un her bir câmi’ cüzü ve sarsılmayan hâlis şakirdlerinin her birisi, benden daha mükemmel ders verir.

Said Nursî

***

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

Evvela: Ben bazı emarelerle tahmin ederim ki neşredilen mecmualarımızdan en ziyade Rehber’e ehemmiyet veriyorlar. Ben zannederim ki “Hüve Nüktesi” gizli zındık düşmanlarımızın bellerini kırmış, onların istinadgâhı olan tabiat tağutunu dağıtmış, kesif toprakta bir derece saklayabilirken şeffaf havada –Hüve Nüktesi’nden sonra– hiçbir cihetle o tağutu saklamak imkânı kalmamış ki küfr-ü inadî ve temerrüd-ü irtidadî sebebiyle adliyeyi aldatıp aleyhimize sevk ediyorlar. İnşâallah Nurlar adliyeleri lehine çevirip onların bu hücumunu dahi akîm bırakacaklar.

Sâniyen: Bu sırada hem Ehl-i Sünnet gazetesi hem buranın gazetesi hem Zübeyr’in hararetli mukabelesi, Nurlarla iştigalleri güzel bir ilanat hükmüne geçtiler. Benim bedelime, benim hoşuma giden bize dair bahislerine bakınız, bana bildiriniz.

Said Nursî

***

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

Aziz, sıddık kardeşlerim Mehmed, Mustafa, İbrahim, Ceylan!

Evvela: Dün dördünüzün hararetli sohbetini gördüm, çok sevindim, memnun oldum. Ben de yanınızda bulunuyorum gibi ferahla dinledim. Birden baktım ki iki tarafınızda sizi dinleyenler var. Yarım saat devam etti. Merak ettim, kalben dedim: Habbeyi kubbe yapan ve yanlış mana veren bir casus, dinleyenler içinde bulunmak ihtimali var ki dikkatle kulak veriyor ve konuşan kardeşler ihtiyatsızlıklarından ve sohbetin keyfinden hiç onlara bakmıyorlar, dikkat etmiyorlar diye size cevap gönderdim. Elhamdülillah bir zararlı konuşma olmadığını bildim. Bu nazik sırada ihtiyat lâzımdır.

Sâniyen: Hoca Hasan’ın haddimden yüz derece ziyade bir hüsn-ü zan ile yazdığı bir mektubundan bildim ki aynen Denizli kahramanı merhum Hasan Feyzi sisteminde bir Nur nâşiri olacak. İnşâallah onun gibi Afyon’da dahi Hasan Feyziler çıkacaklar. Afyon Denizli’den geri kalmayacak, zahmetimizi rahmete çevirecek.

Said Nursî

***

 

Kaynak: Hizmet Vakfı

 

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )