DEVLETLERİ YIKAN İKİ SEBEB DAHA: ASKERİN BOZULMASI VE KADINLAR SALTANATI
ASKERİN BOZULMASI
Devleti ayakta tutan Osmanlı askeri iki açıdan bozulmuştur:
Birincisi; Askerin eğitiminin ve ahlakının bozulmasıdır. Yeniçeri ocağı, sayıları 6.000 ila 12.000 aded arasında iken yüzlerce zaferlere imza atmasına rağmen, daha sonra Yeniçeri Kanunnâmesinden öğrendiğimize göre, sayıları 60.000 ila 120.000 arasında dolaşmasına rağmen zafer kazanmaya değil, devletin başına bela açılmasına sebep olmaya başlamıştır. Yeniçeri Kanunnâmesinde ahlaklarının bozulması ve çeşitli suiistimallerle Yeniçeri Ocağına alınmayla alakalı hükümler, okuyanlara devletin yıkılmak üzere olduğu fikrini açıkça vermektedir. III. Selim zamanındaki Nizâm-ı Cedid arayışları sadece şekilde kalmış ve askerin itaatli ve ahlaklı olması meselesi ihmal edilmiştir. II. Mahmûd, Vak’a-ı Hayriye diyerek Yeniçeriyi lağvetmiş ise de, yeni teşkil ettiği askere mehter yerine tranpet çalmayı ilerleme kabul edecek kadar işin ruhundan uzaklaştığından dolayı istenen başarıyı elde edememiştir. Balkan Savaşının kaybedilmesine tek sebep, askerin vasıfsızlığıdır demek maalesef mümkündür.
İkincisi; Askerin siyâsete karışmasıdır. II. Osman zamanına kadar da Osmanlı ordusu arada sırada iç siyâsetde rol oynamıştır. Ancak askerin siyâsete doğrudan müdahalesi II. Osman olayı ile müşahhas hale gelmiştir. IV. Murad zamanındaki olaylar bu mahiyetteki olaylardır. Askerin siyâsetin içine girmesi, Patrona Halil isyanı ile iyice belirgin hale gelmiştir. III. Selim’in şehid edilişi de bu yanlış hareketin acı meyvelerindendir. Ancak Osmanlı tarihinde devleti yıkan asıl hareket, Abdülaziz’in askerler tarafından şehid edilmesidir. O tarihten Osmanlı Devleti’nin yıkılmasına kadar (II. Abdülhamid’in hâkim olduğu dönemler hariç) asker tamamen siyâsetin içindedir. Bu yüzden 93 harbi kaybedilmiştir, Berlin Muâhedesinin sebebi bu acı olaydır. 1908’de İttihâdcılar iş başına gelince ve özellikle de Posta Memuru Tal’at Bey Sadrazam Tal’at Paşa olunca, askerin siyâsete girmesi dozunu arttırmış ve denilebilir ki, Balkan mağlubiyetindeki İttihâdcı ve Halâskâr tartışması Osmanlı Devleti’nin yıkılışına sebep olmuştur.
KADINLAR SALTANATI
Osmanlı Devleti’nin yıkılış sebepleri arasında yer alan kadınlar saltanatı meselesini ve Kösem Sultân’ları bir asra yakın devleti idare etme arzularını, ayrı bir soru halinde işlediğimizden, burada kısa kesiyoruz.
Osmanlı Devleti ve onu idare eden devlet adamları ile idare edilen halk, yukarıdaki sebepler neticesinde rüşvet, suiistimal, tembellik ve başıbozukluğun acı meyvesi olan ümitsizliğe kapılmışlar; akan zaman nehrine ayak uyduramamışlardır. Kader-i ilahî de, kötülükleri iyiliklerine galebe çalınca, bu uzun ömürlü İslâm Devleti’nin yıkılmasına hükmetmiştir.
Prof. Dr. Ahmed Akgündüz