Nurdan Haber

MAHABAD KÜRD DEVLETİ SERÜVENİ

MAHABAD KÜRD DEVLETİ SERÜVENİ
16 Şubat 2018 - 7:00

1931’de Şeyh Ahmed Barzani önderliğinde yeni isyan daha çok aşiretsel sebeplere bağlansa da, Kürtler tarafından otoriteye bir karşı çıkış olması sebebiyle önem taşımakta. Kürt hakları konusunda herhangi bir sonuca ulaşmayan isyan 1932 yılında bastırıldı.

1943’te ise Şeyh Ahmed’in isyanını kardeşi Molla Mustafa Barzani devam ettirdi ve bu isyan önceki isyanı aşan milliyetçi bir karakter kazandı. Mustafa Barzani’nin talepleri Kerkük, Süleymaniye, Hanaqin ve Duhok’un dâhil olduğu bir Kürdistan Eyaleti’nin oluşturulmasını, Irak Kabinesi’nde bu eyaleti yönetecek bir bakanlığın kurulmasını, Kürtçenin resmi dil olmasını, kültürel ve ekonomik özerkliğin verilmesini içermekteydi. İkinci Dünya Savaşı yıllarına denk gelen bu isyan 1945 yılında bastırıldı ve Barzani Irak’ı terk edip İran’a geçmek zorunda kaldı.

İran’da tarih boyu Kürd isyanları olmuş çünkü milli bir ayrılıktan ziyade dini bir ayrılık söz konusuydu. Osmanlı genel olarak bu isyanlara destek vermiştir.

Miladi 1921 yılında Kaçar hanedanının yıkılıp yerine Pehlevi hanedanının kuruluşu döneminde Simkoyê Şikak (İsmail ağa) d. 1887? – ö. 26 Temmuz 1930 Uşnu), İran’da büyük bir ayaklanma başlattı ama siyasi bir fügürden ziyade eşkıya reisi gibi hareket ediyordu. Neticede 1930 yılında Valisi olduğu Uşnu kentinde öldürüldü.

İran’a geçen Barzani siyasi faaliyetlerine buradan devam eder ve Sovyetler Birliğinin desteğiyle kurulan Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşunda görev aldı. 1946 yılında ise partileşmeye giderek Kürdistan Demokrat Partisi’ni (KDP) kurdu. Aynı tarihlerde İran’da yine Sovyetler Birliğinin desteğiyle Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Kurulmuştu. Her iki Cumhuriyet de Sadece 11 ay ayakta kalabilmişti.

Mahabad Cumhuriyetinin kurucularının büyük kısmı Kadiri ve Nakşibendi Şeyhleri ve âlimleriydiler. Devlet Başkanlığına Qazi (Kadı) Muhammed getirilmişti. Mustafa Barzani Genel Kurmay Başkanı olmuştu.

Mahabad Cumhuriyeti fazla kan dökülmesin diyerek Tahran hükümetiyle yapılan çeşitli görüşmeler neticesinde Barzani haricindeki diğer liderler ve Qazi Muhammed’in teslim olmasıyla son buldu. Maalesef İran her zamanki gibi sözünü tutmadı, Qazi Muhammed ve diğer liderler Cumhuriyetin ilan edildiği Mahabad şehrinin Çarçıra meydanında idam edildiler.

Azerbaycan Cumhuriyeti yöneticileri Kürdlerin başına gelenlerden dolayı teslim olmadılar ve çok büyük bir mezalime uğradılar. Kürt Cumhuriyeti’nin yıkılışından sonra Barzani Sovyetlere iltica etti ve 11 yıl boyunca orada yaşamak zorunda kaldı. Barzani’nin Irak’a geri dönüşü 1958 yılında krallığın yıkılıp cumhuriyet rejimin kurulması ile mümkün olmuştur.

Askeri darbe ile iktidarı ele geçiren Abdülkerim Kasım, Barzani’yi Irak’a davet ederek partisi KDP’ye legal olarak siyaset yapma imkânı tanıdı. Ayrıca kendi politikalarını desteklemesi durumunda Kürtlere otonomi vermeyi de taahhüt etti. Ancak verilen taahhütlerin yerine getirilmemesi üzerine Barzani 1960’ta yeniden silahlı mücadeleye başladı ve bu mücadele on yıla yakın devam etti. İsyan 1968 yılında Baas Partisi’nin iktidarı ele geçirmesiyle durdu ve 1970 yılında otonomi anlaşmasının imzalanmasıyla sona erdi.

11 Mart 1970’te Baas Partisi adına Saddam Hüseyin ve KDP adına Molla Mustafa Barzani’nin imzaladığı anlaşma ile Kürtler Araplarla birlikte Irak’ın asli unsuru kabul edildi. Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeler Kürdistan Bölgesi’nin sınırlarına dâhil edildi, Bugünde iki tarafın da hak iddia ettiği tartışmalı bölgelerde ise referandum yoluyla bir karara varılması konusunda anlaşıldı. Tıpkı 2005 yılında Amerika’nın hazırladığı Irak Anayasasının 140. Maddesi gereğince tartışmalı bölgeler için en geç iki yılda referandum yapılması gerekirdi ama 2018 yılına kadar halen yapılmadı. Yine merkezi yönetimde Cumhurbaşkanlığı yardımcılığının Kürtlere verilmesi, parlamentoda nüfus oranında temsil edilme hakkının tanınması ve Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi anlaşma metninde yer almıştır. Kendi iç işleyişinde de bölgeye serbestlik tanınmış, yasama ve yürütme yetkisi verilmiştir.

Böylece ilk kez merkezi yönetim ciddi bir şekilde anlaşma yoluna gitmiş ve Kürtlerin siyasal statü taleplerine otonomi ile cevap vermiştir. Taraflar anlaşmanın dört yıl içinde hayata geçmesi üzerine karar vermelerine rağmen Irak merkezi yönetiminin Kerkük dâhil referandum yapılacak yerlerde Araplaştırma politikası uygulaması, yeni gerginliklere yol açtı. 1974 yılına gelindiğinde bazı ilerlemeler sağlansa da tartışmalı bölgeler sorunu aşılamadı ve referandum yapılamadı. Bunun üzerine Baas Partisi 11 Mart 1974 tarihinde tek taraflı bir otonomi ilan ederek Kürt Otonom Bölgesi’ni kurdu. Genel olarak 1970’teki anlaşma ile aynı olsa da tartışmalı bölgeler otonom bölgenin dışında tutuldu.

KDP de özellikle tartışmalı bölgelerin merkezi yönetime bağlanmasına karşı çıkarak anlaşmayı reddetti. Ve bunun üzerine Molla Mustafa Barzani yeniden ayaklanma kararı aldı. Barzani’nin bu seferki ayaklanma kararında küresel ve bölgesel gelişmeler de rol oynadı. Soğuk Savaş döneminde ABD, Sovyet yanlısı yönetimlerin etkisini muhalif grupları destekleyerek kırmaya çalışıyordu. Bundan dolayı ABD ve müttefiki İran, Baas Yönetimine karşı Barzani hareketini desteklemeye karar vermişti. İran ise küresel pozisyonunun yanında Irak’la sınırları konusunda da ihtilaf yaşamaktaydı. Kuzey Irak Kürt Siyasi Hareketinin Türkiye, Irak, İran ve Suriye Politikası diğer yandan İsrail de o dönemde bütün Arap coğrafyasıyla yaşadığı sorunlar nedeniyle Arap olmayan unsurlarla yakınlaşmaya çalışmaktaydı.

O dönemki dengelerden hareketle ABD, İran ve İsrail’in desteğini alan Barzani Nisan 1974’te tekrar ayaklandı. Fakat bu ayaklanma da başarısız oldu. 1975 yılında Irak ve İran sınır problemlerinde anlaşarak Irak’ın İran lehine bir düzenlemeyi kabul etmesine karşılık İran da Kürtlere verdiği desteği kesti. İran’ın desteği olmadan daha fazla devam edemeyen Barzani ayaklanmayı sona erdirdi. Barzani’nin bu son isyanından sonra KDP içinde daha önceleri başlayan huzursuzluklar iyice arttı ve kopmalar başladı. Parti içinde muhalifliği ve sosyalist fikirleriyle ile öne çıkan Celal Talabani bu başarısız isyandan sonra KDP’den ayrılıp bölgede ikinci parti konumuna yükselecek olan Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni (KYB) kurdu. Daha çok Kürdistan Bölgesi’nin güneyinde bulunan Süleymaniye’de etkin olmaya başlayan KYB, KDP’den farklı olarak şehirli kesimi temsil etmekteydi.

O gün bugündür Talabaniler elit kesimi temsil ediyorlar Barzaniler ise sıradan halkı. Ve Talabaniler her zaman İran ve Suriye’ye yakın durdular, Barzaniler Türkiye ile ilişkilere önem verdiler. Molla Mustafa Barzani de abileri ve dedeleri gibi Nakşibendi Şeyhi idi ama bu ünvanı kullanmadı onun yerine “Mela” yani “hoca” sıfatını kullandı. Mart 1979 yılında ABD’de kanser tadavisi gördüğü hastahanede vefat etti.

Suriye Kürd’leri hakkında Afrin makalesinde yeteri kadar yazdığımı düşündüğüm için bu konuya tekrar girmeyeceğim.

Gelecek Makalemiz Türkiye’de Kürtçülük failiyetleri ve Kürtleri dinsizleştirme politikası hakkında olacak inşallah.

Selametle kalın.

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )