Nurdan Haber

Afrin zaferi: Masada ve sahada mücadele

Afrin zaferi: Masada ve sahada mücadele
19 Mart 2018 - 7:38

Zeytin Dalı harekatı 6 ay öngörüsüyle başladı ancak 60 günde tamamlandı. Başarıyı getiren TSK birlikleri, JÖH, PÖH ve ÖSO güçleri ile MİT’in operasyon yeteneğiyle birlikte, başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere devlet organlarının harekatı Rusya ve ABD başta olmak üzere tüm dünyaya doğru anlatılması, diplomasi trafiğinin hatasız yürütülmesiydi. Bölgede operasyon yapan hiçbir devletin göstermediği halka yönelik “vicdani ve ahlaki” hassasiyet ise terör örgütünün kalkanını düşürdü. Suriye’de katliamlar sürerken Türkiye, sivillere zarar vermeden, şehit verme pahasına harekatı başarıyla tamamladı.

HİLAL ÖZTÜRK

Zeytin Dalı harekatında ABD’nin silah ve mühimmat desteğiyle Türkiye sınırlarına terör kaleleri kuran YPG/PKK’nın sözde “büyük direnişi” 58 gün sürdü. TSK birlikleri, JÖH ve PÖH ile ÖSO güçleri önceki gece girdikleri şehir merkezini dün sabah kontrol altına aldı. Yaklaşık bir hafta önce tam çember içine alınan Afrin ilçe merkezinde, sivillerin tahliyesi için koridor açık bırakıldı. Karar’ın bölge kaynaklarından aldığı bilgilere göre aralarında sözde saha komutanlarının da olduğu teröristlerin henüz kuşatma sürürken siviller arasında, tahliye koridorlarından Münbiç ve YPG/PKK kontrolündeki bölgelere kaçmaya çalıştıkları belirlendi. . Arkalarında bıraktıkları teröristler ise sivillerin çıkışlarını çok kısa bir süre engelleyebildi. Sivillerin Afrin’den çıkma mücadelesi ise teröristlerin elindeki son kozu da bitirdi. Ancak Türkiye’yi teröristlerle mücadelesinde zafere götüren üç önemli etken; askeri yetenek ve yeterlilik, diplomasi masasındaki kararlı ve marifetli duruş, sivil halkı gözeten “vicdanlı ve ahlaki” hassasiyet oldu. Fırat Kalkanı ve sonra Zeytin Dalı harekatıyla önce sahada sonra masada etkin olma süreci şöyle yaşandı.

DEAŞ’IN ANTEP BOMBASI  MİLAT OLDU

Suriye’de Mart 2011 yılında başlayan ve yarım milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği iç savaş, Türkiye’yi insani, diplomatik ve askeri anlamda zorlu bir sınavdan geçirdi. Halkını katleden bir rejimden kaçan 3 milyon insana kapılarını açan Türkiye, sınırlarındaki terör örgütleri YPG/PKK ve DEAŞ varlığıyla güvenlik riskini en üst seviyede yaşadı. İlk aşamada kendi topraklarında savunma stratejisi yürüten Türkiye, Suriye masasının dışında, dünyanın sınırlarından sokmadığı mültecileri barındıran ülke seviyesinde kaldı. Aynı zamanda önce PKK sonra DEAŞ terörünün ağır faturasıyla karşılaştı. Son olarak Gaziantep’te bir düğün evinde patlayan DEAŞcanlı bombası Türkiye’nin Suriye duruşunu tümüyle değiştirmesini sağladı. Fırat Kalkanı adı verilen ilk sınır ötesi operasyon Cerablus bölgesinde IŞİD’e karşı başladı. Artık terörü kaynağında bitirme stratejisi uygulanacağı açıklandı.

KENDİ PLANIYLA SAHAYA İNDİ

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi püskürtüldükten bir ay sonra, temizlenen ordu ve emniyetiyle içerde ve dışarda PKK’ya ve DEAŞ’e karşı operasyonlar başladı. Türkiye güney sınırındaki ilk harekatı 24 Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı ile DEAŞ’e yaptı. Bu harekat bir ülkenin resmi ordusuyla IŞİD’e karşı verdiği ilk mücadele oldu. 216 gün süren operasyonda 3 bini aşkın terörist etkisiz hale getirildi. Cerablus-Çobanbey-El Bab hattında 2 bin 15 kilometrelik alan teröristlerden temizlendi. Operasyonda 67 asker şehit olurken, 245 asker de gazi oldu. Operasyonu TSK ile birlikte yürüten ÖSO birlikleri 600 şehit verdi.

MÜNBİÇ’E ABD KALKANI AFRİN’E PKK KALESİ

Fırat Kalkanı harekatı tamamlanırken, bu bölgeden Münbiç’e yönelik harekata devam edileceği açıklandı. Terör örgütü YPG/PKK’nın da bu bölgedeki varlığına son verileceği ve bu konudaki kararlılık hem ABD hem Rusya ile her düzeyde paylaşıldı. Ancak Münbiç harekatı önce Rusya sonra da ABD’nin hamleleriyle engellendi. Türkiye’ye buradaki YPG’lilerin çıkartılacağı sözü veren ABD, bir yıl boyunca oyalama taktiğiyle terör örgütünün bölgeye iyice yerleşmesine imkan tanıdı. Sözde DEAŞe yönelik Rakka operasyonu sonrası YPG’lilerin Fırat’ın batısından çıkarıtalacağı sözünü veren ABD, bir kez daha “güvenilmez müttefik” olduğunu gösterdi. DEAŞ’lileri bölgeden konvoylar halinde çıkartan ABD ve YPG, aynı zamanda Afrin’de tehlikeli bir hazırlık içine girdi. Türkiye’nin güney sınırında teröristlere kaleler, tüneller, sığınaklar kurduran ABD, TIR’larla gönderdiği ileri teknoloji ağır silah desteğini de gizleme gereği bile duymadı.

İDLİB’E STRATEJİK HAMLE

Tüm bu yaşananlar Türkiye için kendi planını izlemek dışında bir yol olmadığını gösterdi. Bu sırada Rusya, İran ve Türkiye’nin Astana’da başlattığı görüşmeler Suriye iç savaşında çatışmaları minumum seviyeye kadar indirdi. Ancak İdlib’de El Kaide bağlantılı HTŞ adlı örgütlenme ABD ve Rusya’nın bu bölgeye de müdahale gerekçesi olarak dillendirilmeye başlandı. İşte bu noktada Türkiye Rusya ve İran’la İdlib’de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması kararını uygulamaya geçirdi. İdlib’e 12 Ekim 2017’de intikal eden TSK birlikleri hem çatışmasızlık bölgeleri oluşturdu hem de Afrin kuzeyinde gözlem noktaları kurdu.

SAHADAKİ GÜÇ MASAYA YANSIDI

Hem masada hem sahada varlığını daha güçlü hissettiren Türkiye, İdlib ve Afrin arasında hakim tepelere kurduğu gözetim noktalarıyla terör örgütünün tüm faaliyetleri 7/24 izledi. Yaklaşık 3 ay boyunca terör örgütünün Afrin’deki yapılanmasıyla ilgili izleme ve istihbarat faaliyeti yürüttü. Türkiye’ye yönelik tehditin boyutları da bu gözlemler sonucu ortaya çıkarıldı. Yapılan tespitler terör örgütünün IŞİD bahanesiyle Türkiye’ye yönelik ciddi tehdit oluşturabilecek bir hazırlık yaptığını gösterdi. İlk olarak Karar’ın duyurduğu Ocak 2018 tarihi de bu tehtidin ortadan kaldırılması amacıyla belirlendi. Zeytin Dalı operasyonu dört aşamalı, dört dörtlük bir koordinasyonla gerçekleştirildi. TSK’nın İdlib’e intikalindan sonra Afrin’deki teröristlerin barınak, sığınak ve mühimmat depoları tek tek belirlendi. Bu aşamada MİT operasyonun gözü oldu. Topçu atışları ile başlayan ilk aşama, 72 uçağın hava bombardımanıyla dünyada benzerine az rastlanır askeri başarı olarak geçti. Afrin’e giren birlikler 24 saat geçmeden bir köyü ele geçirdi.

Üçüncü aşamada diplomasi masası dünyaya operasyonu sürekli olarak anlattı. Bakan Çavuşoğlu tüm görüşmeleri bizzat yaptı, icazet değil bilgilendirme vurgusu yapıldı. Başta batı ülkeleri ve NATO, Türkiye’nin haklılığını işaret etti. Yerli ve yabancı medya sürekli olarak hem TSK hem Başbakanlık tarafından ayrıntılı olarak bilgilendilerek, örgütün provakosyonlarının önü kesildi. Terör örgütünün Afrin harekatını durduracak uluslararası bir müdahale olması için yapılan kara propaganda da doğru ve hızlı bilgilendirmeyle çökertildi.

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )