Nurdan Haber

Münafıklar, Sema ve Arzdaki Delâil-i Vahdaniyeti Okuyamazlar

Münafıklar, Sema ve Arzdaki Delâil-i Vahdaniyeti Okuyamazlar
21 Eylül 2016 - 5:19

Nurdanhaber – Haber Merkezi

 

Yolcuların gecesini korkunç göstermek için zikredilen فٖيهِ ظُلُمَاتٌ deki فٖيهِ nin takdimi, o musibetli gecenin şiddet-i zulmetinden dehşet alanlarca güya çok gecelerin zulmetleri toplanıp, o gecenin zulmetine inzimam etmiş olduklarına işarettir.

Sual: فٖيهِ deki zamirin صَيِّبٍ e râci olduğundan yağmurun zarf, zulmetin mazruf olduğu anlaşılır. Halbuki kaziye makûsedir, yağmur zulmetin içindedir.

Cevap: Yağmurun kesretinden dehşet alan yolcuların zannıyla güya şu boşluk, yağmur ile dolu bir havuzdur. Ve zulmetin zerreleri de o yağmurun katreleri arasına dağılmışlardır. İşte böyle bir zanna binaen yağmur zarf, zulmet mazruf olabilir.

ظُلُمَاتٌ ın cem sîgasıyla zikri ise bulutların karanlıklarından, kesafetinden ve âmm olduğundan ve yağmur katrelerinin kesafetinden hasıl olan müteaddid zulmetlere işarettir.

Tenkir ve meçhuliyeti ifade eden ظُلُمَاتٌ daki tenvin, yolcularca hakikatleri meçhul bir takım zulmetler olduğuna işarettir. Demek o tenvin, yolcuların ilmine perde olarak bir zulmeti daha ilâve etmiştir. O halde bu tenvin, yolcuların gözlerine perde olan zulümata bir tekiddir.

وَرَعْدٌ وَبَرْقٌ Yani gök gürültüsüyle şimşek, Cenab-ı Hakk’ın azametine, kudretine delâlet eden pek aşikâr iki âyettir ki âlem-i gaybdan, bulutların idare ve tedvirlerine müekkel ve nizam, intizam kanunlarının mümessilleri ve memurları olan meleklerin yed-i salahiyetlerine verilmiştir.

Sonra müsebbebatın esbabla zahirde bağlı olduğuna binaen, havada münteşir olan buhar-ı maîden bulutlar izn-i İlahî ile teşekkül ederler. Bu bulutların hikmet-i Rabbaniyle bir kısmı menfî elektriği hâmildir. Bir kısmı da müsbet elektriğe hâmiledir. Bu kısımlar birbirine yaklaşıp, aralarında tesadüm olduğunda irade-i Hâlık’la berk tevellüd eder. Bir kısmı hücum, bir kısmı da firar ettikleri zaman aralarında havasız kalan yerleri doldurmak için emr-i Rabbaniyle tabakat-ı havaiye hareket ve heyecana geldiğinde ra’d sadâsı, yani gök gürültüsü meydana gelir. Fakat bu hallerin cereyanı bir nizam, bir kanun altında olur ki o nizamı, o kanunu temsil eden ra’d ve berk melekleridir.

(İşârât’ül-İ’câz fî Mezann’il-Îcâz Sh: 140-141) (Y)

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )