Nurdanhaber – Haber Merkezi
Hafızalarımızda sanki dün gibi. Ancak, 15 Temmuzdarbe girişiminin ardından iki aydan daha uzun bir süre geçti. O gece öyle uzundu ve öylesine ilginç olaylar yaşandı ki… Her gün bir yenisi ortaya çıkıyor…
İşte onlardan biri:
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kızılay’a gidip, tankların önüne geçmek, durdurmak, hatta birinin üzerine çıkmak istemiş.
Olayı yakınlarından dinledim…
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 15 Temmuz gecesi AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’la birlikteymiş. AK Parti Ağrı eski milletvekili Halil Özyolcu’nun Çukurambar’daki avukatlık bürosunda buluşmuşlar. Darbe girişimini haber alır almaz, “Ne yapacağız ve yapmalıyız?” sorusuna cevap aramışlar.
Bakan Bozdağ, “Kızılay’a gidelim” demiş:
-Tankların önüne geçelim, durduralım. Üzerlerine çıkıp, konuşmalar yapalım. Halkı darbecilere karşı örgütleyelim. Onlarla birlikte yürüyelim.
Ramazan Can, karşı çıkmış. “Bekir Bey, siz bakansınız” demiş:
-Kızılay’a gitmeniz doğru olmaz. Sizin, darbeye karşı yapmanız gereken daha başka ve önemli işler var.
“Ne yapmalıyız” tartışmaları, bir süre devam etmiş. Sonunda Ramazan Can, Bekir Bozdağ’ı ikna etmiş. Avukatlık bürosundan çıkmışlar. Kızılay yerine birlikte Meclis’e yönelmişler.
Demem o ki, o anda Ramazan Can ile birlikte olmasaymış, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kızılay’a gidiyormuş. Kafasındaki plan, halkın arasına karışıp yürümek, tankların önüne geçmek, onları durdurup üzerine çıkmakmış.
Bunu yapabilir miydi, o tankları durdurabilir miydi? Yoksa o tanklardan biri Bozdağ’ın üzerinden geçip gider miydi?..
Yaşanmadığı için bunları bilemiyoruz! Ama, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ engellenmeseymiş, o gece Kızılay’a gidiyormuş. Artık bunu biliyoruz.
***
Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın söylediği gibi, Bekir Bozdağ bir bakan. Buna rağmen,Ankara’nın Kızılay Meydanı’na inip, kendisini tankların önüne atmayı düşünmüş. Tıpkı, o gece meydanlara dökülen on binler gibi!
Biliyorsunuz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da o gece sokağa çıkmış, halkla birlikte darbecilere karşı yürümüştü.
İşte, 15 Temmuz’da böyle bir ruh ortaya çıktı. Darbe girişimini de o ruh savuşturdu ve başarısız kıldı. Yediden yetmişe, kadından erkeğe, bakandan temizlik görevlisine kadar herkes omuz omuza verdi. Hep birlikte aynı hedefe yöneldi.
Tıpkı, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi oldu. Ne diyor Akif o muhteşem dizelerinde:
“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.
Toplu attıkça yürekler, onu top sindiremez.”
İşte biz dünyaya demokrasi dersini böyle verdik! Amerika’yı, Avrupa’yı, kısacası dünyayı gösterdiğimiz bu dayanışma ile şaşırttık.
hhh
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürekli olarak ne diyor dünya liderlerinin karşısına çıktığında:
-Milletim sayesinde buradayım.
Üç kelimelik bir cümle, ancak bu çok önemli bir ifade! Her ülkeye ve her lidere nasip olmaz bunları söyleyebilmek!
Farkında mıyız acaba? Biz öylesine büyük sınavlardan geçtik, öyle büyük badireler atlattık, o kadar büyük başarılara imza attık ki!.. O yüzden, küçük meselelere saplanıp kalırsak, incir çekirdeğini doldurmayan konularla uğraşıp durursak, çok yazık olur.
Görüyorsunuz, Türkiye’ye karşı batının öncülük ettiği algı operasyonları devam ediyor. Çeşitli şekillere bürünen saldırılar sürüyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’starafından gerçekleştirilen ve Türkiye gerçekleri ile örtüşmeyen not operasyonunu da bu çerçevede değerlendirmek lazım!
Yaptılar, yapıyorlar ve yapmaya da devam edecekler. Ancak, ne yaparlarsa yapsınlar, dirençliyiz biz bu tür şoklara…
O direnci sürdürmek gerekiyor.
Bizim, milletçe birlik ve beraberliğimizi devam ettirip, kenetlenerek hep birlikte aynı hedefe doğru yönelmemiz halinde, hepsi boş, tamamı hikaye…
Bunu bizzat yaşadık ve gördük, tecrübe ile sabit.
Yazan: Emin Pazarcı
Kaynak: Akşam