ÖLÜMÜ BEKLERKEN
Sait, hem âlim, hem âbid, hem sâcit
Kılıyor cemaatle namazlarını sürekli
Evdeyse sabah, kuşluk; akşam, evvabin
Kalkıyor gecenin bir vaktiyse teheccüde
* * *
Ahmet, mürşidinin izin ve icâzetiyle
Geceleri dört, gündüzleri ise yedi vakit
Elinde yıpranmış kitabı uzun zamandır
Okuyor evrâd ü ezkârını büyük bir lezzetle
* * *
Süleyman, Hızır hakikatine varmış
Dolaşıp semtlerde fakir ve yoksul
Kalbi kırık, gönlü tokları araştırıyor
Alıyor tek tek dualarını onların makbul
* * *
Abdullah, vakfetmiş hayatını güneşten daha parlak ve
Cennet gibi güzel ve Saadet-i ebediye gibi şirin bir hakikate
Bildirip elmas hakikatlerini Kur’ân’ın insanlara muhtaç
Çalışıyor kurtarmaya onları ve kendini cehennemden
* * *
Eşleri de onları taklit edip tam dindar oluyorlar
Dünya saadeti içinde ahiret saadetini kazanıyorlar
Bir düşünün çocukları nasıl olur böyle insanların
İşte Âlem-i İslâm’ı ve dünyayı kurtaracak nesil bunlar
* * *
Ahiret mutluluğuna eren, mutlu kimseler, bütün bunları
Allah kendilerini yaptıklarının en güzeli ile mükâfatlandırsın
Lütfundan onlara daha da fazlasını versin diye yapıyorlar
Kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı günden korkarak
Aziz SİMA