Nurdan Haber

Nikâhın faydaları

Nikâhın faydaları
04 Ocak 2019 - 0:20

İŞARATÜ’L-İ’CAZ

Sure-i Bakara 25. Ayet

وَبَشِّرِ الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ اَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرٖى مِنْ تَحْتِهَا

الْاَنْهَارُ كُلَّمَا رُزِقُوا مِنْهَا مِنْ ثَمَرَةٍ رِزْقًا قَالُوا هٰذَا الَّذٖى رُزِقْنَا مِنْ قَبْلُ وَاُتُوا

بِهٖ مُتَشَابِهًا وَلَهُمْ فٖيهَٓا اَزْوَاجٌ مُطَهَّرَةٌ وَهُمْ فٖيهَا خَالِدُونَ

Sual: Yiyecek, içecek şahsî vücudu ibka etmek içindir. Çünkü vücuddan eriyip ayrılan şeylerin yerini doldurup tamir etmek, yemek ve gıda ile olur. Nikâh da nev’in bekası içindir. Halbuki âhirette eşhas ebedî olduğundan, vücudlarında eriyip ayrılan bir şey yoktur ki gıdaya ihtiyaç olsun ve âhirette tenasül yoktur ki nikâha lüzum olsun?

Cevap: Yemek, içmek ve nikâhın faydaları, yalnız bekaya ve tenasüle münhasır değildir. Evet şu elemli, kederli âlemde onlarda pek büyük lezzet ve faydalar olsun da lezzetler yeri olan âlem-i saadette ne için daha nezih lezzet ve faydaları olmasın?

Sual: Bu âlemde lezzet, elemin def’inden hasıl olur. Halbuki âhirette elem yoktur?

Cevap: Elemin def’i, lezzetin sebeplerinden biridir. Yoksa lezzet, ona münhasır değildir. Ve keza âlem-i ebedînin bu âleme benzetilmesi, kıyas-ı maalfârıktır. Yani aralarında çok farklar bulunduğundan birbirine benzemez. Cennet ile Horhor Bahçesinin (Hâşiye[1]) arasında ne nisbet varsa cennetin lezzetleriyle dünyanın lezzetleri arasında da aynı o nisbet vardır. Cennetin Horhor Bahçesi’nden dereceleri ne kadar çok yüksek ise uhrevî lezzetler de dünya lezzetlerine göre öyledir. Her iki âlem arasında bu büyük tefavüte, İbn-i Abbas لَيْسَ فِى الْجَنَّةِ اِلَّا اَسْمَائُهَا cümlesiyle işaret etmiştir. Yani “Cennette, dünya meyvelerinin yalnız isimleri vardır.” Yani isimleri birdir fakat lezzetleri ayrıdır.

Cennette lezzetin devamı meselesi ise: Evet, lezzetin hakiki lezzet olması, zeval görmeyip devam etmesindendir. Zira elemin zevali lezzet olduğu gibi lezzetin zevali de elemdir hattâ zevalinin tasavvuru bile elemdir. Evet, bütün mecazî âşıkların enînleri, bağırıp çağırmaları, bu kısım elemdendir ve bütün divanlarıyla yaptıkları ağlamalar, vaveylâlar, hep mahbubların firak ve zevallerinin tasavvurundan neş’et eden elemdendir. Evet, pek çok muvakkat lezzetler var ki zevalleri daimî elemleri intac ettiği gibi; çok elemlerin zevali de leziz lezzetlere bâis olur. Lezzet ve nimet ise devam etmek şartıyla lezzet ve nimet sayılabilir.

Hülâsa: İnsan, ebed için yaratılmıştır. Onun hakiki lezzetleri ancak marifetullah, muhabbetullah, ilim gibi umûr-u ebediyededir.

Bu âyetin cümleleri arasındaki rabıtaları gördük.

Şimdi cümlelerinin işgal ettikleri yerler ile münasebetlerine bakacağız:

Evet وَبَشِّرِ الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ bu cümlenin, bu mevki ile münasebeti: Evet Cenab-ı Hak, ibadeti teklif etti ve nübüvveti ispat etti ve Peygamberimizi (asm) tebliğ-i umûra memur yaptı ve dünyevî bazı lezzetlere cevaz vermeyen ve meşakkatleri tazammun eden ibadete mü’minlerin imtisallerini temin etmek için mü’minlere vaad buyurulan tebşirleri tebliğ etmeyi Resul-ü Ekrem’e (asm) emretti. Çünkü o Hazret (asm) inzar ve tahvife (korkutma) memur olduğu gibi; Allah’ın rızasını, lütfunu, kurbiyetini ve saadet-i ebediye gibi tebşiratını da tebliğe memurdur.

اَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرٖى : İnsanın ihtiyacat-ı zaruriyesi içinde en evvel lâzım olan, mekân ve meskendir. Mekânın en güzeli, nebatat ve eşcara müştemil olan yerlerdir. Ve en latîfi, nebatları arasında suların mecrası olan bahçelerdir. Ve en kâmil kısmı, ağaçlarının arasından akan nehirlerinin çoklukla bulunmasıdır. Kur’an-ı Kerîm bu kısma تَجْرٖى مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ cümlesiyle işaret etmiştir.

Meskenden sonra insanın en fazla muhtaç olduğu; cismanî lezzetlerden yiyecek, içecektir. Bu kısma da جَنَّة , نَهْر kelimeleriyle işaret edilmiştir. Sonra rızkın en ekmeli, me’luf olan kısımdır ki derece-i kıymeti bilinsin. Meyvelerin lezzeti, teceddüd ve tebeddülündedir. Lezzetin en safisi, hazır ve yakın olanıdır ve en lezizi, amelinin ücreti olduğunu bilmektir. Kur’an-ı Kerîm bu kısma da كُلَّمَا رُزِقُوا مِنْهَا مِنْ ثَمَرَةٍ رِزْقًا قَالُوا هٰذَا الَّذٖى رُزِقْنَا مِنْ قَبْلُ cümlesiyle işaret etmiştir.

مِنْ قَبْلُ : Yani “Bundan önce yediğimiz meyvelerdir veya dünyada yediğimiz meyvelerdir.” Çünkü cennetin meyveleri birbirine benzediği gibi dünya meyvelerine de zahiren benzerler.

وَاُتُوا بِهٖ مُتَشَابِهًا : Yani “Rızıkları birbirine müteşabih olarak getirilir.” Hadîste de vârid olduğuna göre, cennetin meyveleri renkçe birdir amma tatları, taamları bir değildir. Bu cümlede meçhul sîgasıyla zikredilen اُتُوا kelimesinden anlaşıldığı gibi rızkın insana götürülmesi, büyük bir şeref ve keramete delâlet ettiğinden büyük bir lezzeti intac ediyor.

وَلَهُمْ فٖيهَٓا اَزْوَاجٌ مُطَهَّرَةٌ : Mesken ve me’kelden sonra insanın en ziyade muhtaç olduğu, eşidir. Bu ihtiyacının cennette temin edilmiş olduğuna, bu cümle ile işaret edilmiştir. Evet, insan bir refikaya veya bir refike muhtaçtır ki tarafeyn aralarında, hayatlarına lâzım olan şeyleri muavenet suretiyle yapabilsinler ve rahmetten neş’et eden muhabbet iktizasıyla, yekdiğerinin zahmetlerini tahfif etsinler ve gamlı, kederli zamanlarını, ferah ve sürura tebdil edebilsinler. Zaten dünyada insanların tam ünsiyeti ancak refikasıyla olur.

وَهُمْ فٖيهَا خَالِدُونَ : İnsan bir nimete veya bir lezzete mazhar olduğu zaman, en evvel fikrini bozan, vesvese veren; o nimetin veya o lezzetin devam edip etmeyeceği düşüncesidir. Bu vesveseli düşünceye mahal kalmamak üzere Kur’an-ı Kerîm, bu cümle ile onların ezvacıyla, lezaiziyle beraber cennette ale’d-devam kalacaklarını tebşir etmekle, o kederli düşünceden kurtarmıştır.

Kaynak: Risale-i Nur

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )