Nurdan Haber

Rus’u Mağlub Eden Japon Başkumandanı Togo Heihaçiro sordu Bediüzzaman Said Nursi Cevapladı!

Rus’u Mağlub Eden Japon Başkumandanı Togo Heihaçiro sordu Bediüzzaman Said Nursi Cevapladı!
03 Ekim 2019 - 19:16

Sâni’in vücûd ve vahdetine en vâzıh delil nedir?

C: En parlak bürhanı Muhammed’dir (A.S.M.). Ve Nübüvvet-i Ahmediyye’nin en metin bürhanı, nübüvvet-i mutlakadır.
Kâinatta bir hakikat varsa, nübüvvet vardır. Hilkatte nizam varsa, nübüvvet zaruridir.

{(*) Karıncayı emirsiz, arıyı ya’subsuz bırakmayan Kudret-i Fâtıra, beşeri nebîsiz bırakmaz. -Müellif-}

Zira insanın vehm-âlud nazarına istikamet; ve tecavüzkâr kuvayı selâsesine i’tidal; ve isti’dadat-ı maneviyesine inkişaf verecek İlahî bir mürşid olabilir. O ise Nebi’dir.

Dünyada bundan doğru ne haber olabilir ki; yüzbinler enbiya yüzbinler mu’cizat ile nübüvveti iddia etmişler. Mu’cizat ile isbat etmişler.

Nokta-i nübüvvette müttefik, selef halefe mübeşşir. Halef selefe musaddık, asl-ı dinde müttehiddirler.

Öyle ise, cemî-i enbiyanın cemî-i mu’cizatı Hazret-i Muhammed’in (A.S.M.) bir mu’cizesi hükmündedir. Çünkü medar-ı nübüvvet ve enbiyaya “nebi” dediren esaslar, Hazret-i Ahmed’de (Aleyhisselam) daha ekmel bulunur.

Dünyada nebi varsa, O da nebidir.

اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍالَّذ۪ى دَلَّ عَلٰى وُجُوبِ وُجُودِكَ

Evet, sirac-ı vehhac, bürhan-ı katı’ O’dur.

Öyle ise O’nu tanımalıyız. Ve O zat ne derece ulvî, parlak olduğunu bunun ile kıyas edilir ki;

اَلسَّبَبُ كَالْفَاعِلِ

sırrınca, bütün ümmetinin bütün hasenatının bir misli onun kefe-i hasenatına ilave edilmiştir.

Mânevî bir cazibe-i umumiyi andıran hidayet ve irşadından herbir ferd ne kadar feyz ve nur almışsa, bir misli o Zât-ı Şerif’e in’ikas etmiştir.

İşte derece-i kemâlât gayr-i mütenahî, O’nun ruhundaki istidâd ve kabiliyet nihayetsiz, muhit-i enfüsî olan zatından başka, ümmetinin âfakından gelen esbâb-ı inkişaf hadsiz olduğundandır ki; Hakikat-ı Muhammediye (A.S.M.) âlem-i imkânda en râsih, en râcih hakikat olduğunu ehl-i keşf ittifak etmişlerdir. Nasıl bazen cüz’î bir tereşşuh, uzak menba’dan suyun gelmesine delil ve sakatlık olmadığına şahid olur. Öyle de küçük bir emare, büyük bir hakikatı ihsas edebilir. Madem ki hadsiz ehl-i kemâl O’nun minhac-ı cedvelinden zülâl-i hayatı içmişlerdir. Bizzarûre gösterir ki, nurdan yapılmış o boru ve hakikatta kazılmış o ark, doğru menba’dan gelir. İnhiraf ve sakatlık yoktur.
Asâr-ı Bedîiyye/48

NURDAN HABER

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )