Nurdan Haber

Genç Said’i İstanbul’a Kadar Getirten Gayesi

Genç Said’i İstanbul’a Kadar Getirten Gayesi
19 Ekim 2019 - 6:45

Bediüzzaman Hazretleri Vali Tahir Paşa konağında kaldığı senelerde aldığı bir haber üzerine içi feveran etmiş ve İstanbul’a, payıtahta, Sultan Hamid’e gitme kararı almıştı. O zaman ki şartlar muvacehesinde Şark’tan İstanbul’a seyahat bir hayli müşkül idi. Ancak Batum’a, oradan vapurla Karadeniz’den gitmek mümkündü. 30’una ya gelmiş ya gelmemişti ki ateşini ve cevval bir ruh ile gayesine doğru ilerlemiş ve İstanbul’a varmıştı. Şimdi kendi dilinden bu gayeyi arzedelim;
“Altmış beş sene evvel bir vali bana bir gazete okudu. Bir dinsiz Müstemlekat Nâzırı Kur’ân’ı elinde tutup, konferans vermiş, Demiş ki: “Bu, İslâmların elinde kaldıkça, biz onlara hakiki hâkim olamayız, tahakkümümüz altında tutamayız. Ya Kur’ân’ı sukût ettirmeliyiz veyahut Müslûmanları ondan soğutmalıyız.”

“İşte bu iki fikirle dehşetli ifsat komitesi bu bîçâre fedakâr, masum, hamiyetkâr millete zarar vermeğe çalışmışlar. Ben de altmış beş sene evvel bu cereyana karşı, Kur’ân-ı Hakim’den istimdat eyledim. Hakikate karşı kısa bir yol ve bir de pek büyük bir “Dâr-ül-Fünun-u İslâmiyye” tasavvuru ile; âhiretimizi kurtarmak ve onun bir faidesi olarak hayat-ı dünyeviyemizi de istibdad-ı mutlaktan ve dalâletin helâketinden kurtarmaya ve akvam-ı İslâmiyenin mabeynindeki uhuvvetini inkişaf ettirmeye iki vesileyi bulduk…

Birinci vesile:..

İkinci vesile: Altmış beş sene evvel Câmi-ül Ezher’e gitmek istiyordum. Âlem-i İslâm’ın medresesidir diye, ben de o mübarek medresede bir ders almaya niyet ettim. Fakat kısmet olmadı. Cenâb-ı Hakk rahmetiyle bir fikir ruhuma verdi ki: Câmi-ül Ezher Afrika’da bir medrese-i umumî olduğu gibi, Asya, Afrika’dan ne kadar büyük ise, daha büyük bir dar-ül fünûn, bir İslâm Üniversitesi Asya’da lâzımdır. Tâ ki İslâm kavimlerini mesela: Arabistan, Hindistan, İran, Kafkas, Türkistan, Kürdistan’daki milletleri, menfi ırkçılık ifsat etmesin. Hakikî müsbet ve kudsî ve umumi milliyet-i hakikiye olan İslâmiyet milliyeti ile Kur’ân’ın bir kanun-esasîsinin tam inkişafına mazhar olsun ve felsefe fünûnu ile ulûm-u diniye birbiriyle barışsın ve Avrupa medeniyeti, İslâmiyet hakikatiyle tam müsalâha etsin.. Ve Anadolu’daki ehl-i mektep ve ehl-i medrese birbirine yardımcı olarak ittifak etsin diye vilâyât-i şarkiyenin merkezinde, hem Hindistan, hem Arabistan, hem İran, hem Kafkas, hem Türkistan’ın ortasında “Medreset-üz-Zehra” mânâsında, Câmi-ül Ezher üslubunda bir dar-ül-fünûn; hem mektep, hem medrese olarak bir üniversite için, tâm ellibeş senedir Risale-i Nûr’un hakâikına çalıştığım gibi, ona da çalışmışım…”

Bediüzzaman’ı Van’dan, Şarkın Yalçın kayalıkları ve Karadeniz’in hırçın sularından payitahta getiren dava “MAARIF” davası idi, cihadı “İRFAN”, mücadelesi “İTTİHAD” içindi.
Cehalete, fakru zarurete karşı marifet, sanat ve ittihad silahlarıyla cihada karar vermişti. Tedristen telife geçtiği senenin sonunda (Kızıl İ’caz, Talikat, biri kimya diğeri matematiğe dair iki ayrı eser telif etmişti. Son ikisi lisan-ı maderzadesi olan Kürtçe ile telif edilmiş ve maalesef Tahir Paşa konağında bir yangında yanmıştı.) İstanbul’a gelmiş ve bu davasını matbuat lisanıyla duyurmaya gayret etmiştir.

NurdanHaber Merkezi

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )