Zübeyir Ağabey Bediüzzaman’dan azami sadakat ve azami fedakarlık derslerini almıştı.
O aldığı fedakarlık dersini de şuurlu olarak hayatında istimal etme, hayatına hayat etme gayreti vardı. Odasına bir çocuk bile girse yatıyorsa hasta haliyle toparlanmaya çalışırdı, “aman Efendim rahatsız olmayınız!” Dediklerinde ise işte o derslerin lisanına verdiği hamiyet ile “kardaşım ben o rahat kelimesine ebediyyen düşmanım” deyiveriyordu.
Bir başka zaman kendisini ziyaret eden bir kahraman Nur talebesini görünce ayağa kalkıyor, o Nur Talebesi “Efendim rahatsız olmayınız” diyor bu sefer o kardeşimizin Edebiyatçı olduğunu da ihsas ederek “Aziz kardeşim ben lugatımdan o rahat kelimesini silmişim” buyuruyor.
Hz. Bediüzzaman da; “Sonra umum meşakkatın anası ve umum rezaletin yuvası olan meylür-rahat gelir. Himmeti kaydeder, zindan-ı sefalete atar.
Siz de
لَيْسَ لِْلاِنْسَانِ اِلَّا مَا سَعٰى
olan mücahid-i âlî-cenabı o cellad-ı sehhara gönderiniz.
Evet size meşakkatta büyük rahat var. Zira fıtratı müteheyyic olan insanın rahatı, yalnız sa’y ve cidaldedir.” diyerek rahat meylini bütün sıkıntı ve sefahatin anası ve yuvası addediyor.
Nurdan Haber Özel