Nurdan Haber

Bediüzzaman’dan El Yazılı Mektup

Bediüzzaman’dan El Yazılı Mektup
Ömer Özcan( omerozcan@nurdanhaber.com )
12 Mart 2021 - 12:37

Leyle-i Miraç’ta Okunan, Bediüzzaman’dan El Yazılı Mektup

 

Ahmet Remzi Hatip Anlatıyor:

 

ahmet remzi

1940’lı yıllarda Konya’da bazı Nur talebeleri:

Ayaktakiler: Ziya Arun (En Arkada), Dr. Mustafa Oruç (Soldan 6.), Muhsin Alev (Soldan 5.), Fevzi Halıcı (Soldan 1.) Salih Özcan (Soldan 2.)

Oturanlar: Eskişehirli Saatçi Muhittin Yürüten (Soldan 3.), Ziya Nur Aksun (Soldan 5.)

1930 Aydın Bozdoğan doğumluyum. Babam Kerküklüdür. 1. Cihan Harbinde Şark cephesinde subay olarak görev yapmış olan babam, Kayseri Müftüsü, 1. Millet Meclisi üyesi Ahmed Remzi Efendinin kızı ile yani annemle evlenmiş. Dolayısıyla benim bir tarafım Kerkük’e diğer tarafım Kayseri’ye bakar. Aslında her ikisi de Konya menşeli, Mevlevî silsilesinden geliyorlar. Onun için Konyalılığımız da var bizim. Benim doğum yerim ise babam asker olduğu için görevi icabı bulunduğu Aydın Bozdoğan’dır. Elhasıl ben aslen Osmanlıyım, Osmanlı memleketindenim… Anadolu’da yedi ayrı yerde dolaştıktan sonra kader bize Karaman ve Konya’da ilk, orta ve liseyi bitirtti. Üniversite olarak, Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Ankara Hukuk Fakültesi mezunuyum. Çeşitli ilçelerde kaymakamlık yaptım. Isparta-Senirkent kaymakamı iken oradan askere gittim. Askerlik dönüşümde Eskişehir’in Sarıcakaya İlçesi Kaymakamlığından istifa ettim. Serbest olarak tarımla uğraşmak için İzmir’e yerleştim. İzmir’de mandalina yetiştirmek için bir bahçe tesis ettim. 1960 İhtilaldan sonra İzmir Belediyesinde Karşıyaka Şube, Büyükşehir Zatişleri Müdürlüğü ve encümen azası olarak görev yaptım. Üstadımız o sene vefat etmişti. Oradan DPT’ye intisap ettim. Bilahare İzmir’de Sanayi Bölge Müdürü iken 1975’den itibaren Milli Selamet Partisinden evvela Konya Senatörü seçildim. 12 Eylül 1980 ihtilalini gördük. Malum Konya mitinginin tertip heyetinde olduğumdan dolayı diğer arkadaşlarla beraber tutuklanıp, sekiz ay Medrese-i Yûsufiye’de yattık. Beş sene de siyasi yasaklı olarak bununduk. Bilahare 1991 seçimlerine Refah Partisinden Konya Milletvekili seçildim.

1986 başından itibaren Eski Diyanet İşleri Başkanı Gümüşhane milletvekili Lütfi Doğan Hoca Efendi ile beraber “İslamî İlimler Araştırma ve Yayma Vakfı” adında bir vakıf kurduk. O vakfımızın yetiştirdiği talebelerimizle meşgulüz şimdi. Daha ziyade İlahiyat talebelerine yönelik eğitim faaliyetlerimiz var.

NÜFUSTAKİ İSMİM AHMET REMZİ HATİP’TİR

Osmanlı dağıldıktan sonra eski ile bağları koparmak için gayretler gösterildi. Soyadı Kanunu çıktığında, eski soyadlar -hele Arapça olursa- yasak oldu. Babam, benim soyadım “Hatip” olsun dediğinde olmaz demişler! Mesleğin piyade, soyadın “Atak” olacak demişler. Ben kaymakamlığım sırasında, 1956’da dava açtım, eski “Hatip” soyadımı kullanmaya başladım. Bu sebeple Tarihçe-i Hayat kitabındaki mektupta adım “Ahmed Atak” diye geçer. Bu mektubu Siyasal Bilgilerde okurken yazmıştım. Bir sonraki mektupta Ahmed diye ismi geçen şahıs da aynı kimsedir… Ahmed Remzi dedemin ismidir.

***

KİBRİT KUTUSUNA SIĞMASI İÇİN KATLANAN ÜSTADIN EL YAZISI MEKTUP

1948’de Afyon hapsinde, haberleşmelerde kullanılan kibrit kutusunun içine sığsın diye katlanmış mektuplar var. İşte şu elimde gördüğünüz o mektuplardan bir tanesi. Üstad’ın kendi el yazısıdır, orijinaldir. Bana Ziver Bey’in hediyesidir. Kibrit kutusuna sığacak şekilde katlanmış, izleri görüyorsunuz, hala belli oluyor. Bu mektubu okuyayım size:

 

 

Said Nursi’nin Afyon hapishanesinde iken kendi eliyle yazıp kibrit kutusu içinde talebelerine gönderdiği mektubun orijinali

“Bismihi Subhanehu.

“Sıddık kardeşlerim,

Leyle-i Miraç, ikinci bir Leyle-i Kadir hükmündedir. Bu gece mümkün oldukça çalışmakla kazanç birden bine çıkar. Şirket-i maneviye sırrıyla inşallah her biriniz kırk bin dil ile tesbih eden melek misali bazı melekler gibi kırk bin lisan ile bu kıymettar gecede ve sevabı çok çilehanede ibadet ve dualar edeceksiniz. Ve hakkımızda gelen fırtınada binden bir zarar olmamasına mukabil bu gecedeki ibadet ile şükür edersiniz hem sizin tam ihtiyatınızı tebrik ile beraber hakkımızda inayet-i Rabbaniye pek zahir bir surette tecelli ettiğini tebşir ederiz.”

Ahmet Remzi Hatip ile gece vakti yaptığımız röportaj bittiğinde vakit hayli geç olmuştu. Dinlediklerimiz ve Hz. Üstad’ın elinin değdiği emanetlere elimizin değmesi bizi çok etkilemişti. Huzur, coşku, şevk ve heyecan içinde Ahmet ağabeyle vedalaşıp otomobile bindiğimizde Hz. Üstad, Zübeyir, Hulusi, Sabri Halıcı ve diğer ağabeyler sanki aramızda, otomobilin içindeydi…

 

Kaynak: Ağabeyler Anlatıyor Cilt 5 

NURDAN HABER

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )