Yirmi Altıncı Lema On İkinci Rica Bir zaman Isparta vilayetinin Barla nahiyesinde nefiy namı altında, işkenceli bir esaretle yalnız ve kimsesiz, bir köyde ihtilattan ve muhabereden men’edilmiş bir vaz...
Yirmi Altıncı Lema On Birinci Rica Esaretten geldikten sonra, İstanbul’da Çamlıca Tepesi’nde bir köşkte, merhum biraderzadem Abdurrahman ile beraber oturuyorduk. Bu hayatım, hayat-ı dünyeviye cihetind...
Yirmi Altıncı Lema Onuncu Rica Bir zaman esaretten geldikten sonra, İstanbul’da bir iki sene yine gaflet galebe etti. Siyaset havası, nazarımı nefsimden kaldırıp âfaka dağıtmış iken, bir gün İstanbul’...
Yirmi Altıncı Lema Dokuzuncu Rica Harb-i Umumî’de esaretle, Rusya’nın şark-ı şimalîsinden, çok uzak olan Kosturma vilayetinde bulunuyordum. Orada Tatarların küçük bir camii, meşhur Volga Nehri’nin ken...
Yirmi Altıncı Lema Sekizinci Rica İhtiyarlığın alâmeti olan beyaz kıllar saçıma düştüğü bir zamanda, gençliğin derin uykusunu daha ziyade kalınlaştıran Harb-i Umumî’nin dağdağaları ve esaretimin keşme...
Yirmi Altıncı Lema Yedinci Rica Bir zaman ihtiyarlığımın başlangıcında, Eski Said’in gülmeleri Yeni Said’in ağlamalarına inkılab ettiği hengâmda, Ankara’daki ehl-i dünya, beni Eski Said zannedip oraya...