Nurdan Haber

Osmanlı dönemindeki Şeriat mahkemelerinin kayıt defterleri

Osmanlı dönemindeki Şeriat mahkemelerinin kayıt defterleri
17 Ekim 2015 - 7:06

Nurdanhaber-Haber Merkezi

Lübnan’ın kuzeyindeki Trablus kentinde, Biladu’ş-Şam’ın tarihini yazmada Osmanlı dönemindeki Şeriat mahkemelerinin kayıt defterlerinin önemi ile ilgili bir sempozyum düzenlendi.

Başkent Beyrut’taki Yunus Emre Kültür Merkezi trafından düzenlenen sempozyuma, Trablus Müftüsü Şeyh Malik eş-Şaar’ın yanı sıra din adamları, üniversite öğretim görevlileri, tarihçiler ve çok sayıda kent halkı da katıldı.

Sempozyumda konuşan Lübnan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Faruk Hablas, Osmanlı dönemindeki şeriat mahkemelerinin kayıt defterlerinin, en önemli tarih kayıtlarından biri olduğunu vurgulayarak, Osmanlı devletinin eyalet merkezlerindeki şeriat mahkemelerinin hayatın birçok yönüyle ilgilenen resmi dairelere dönüştürdüğünü söyledi.

Hablas, Trablus kentinde günümüze kadar kalan kayıt defteri sayısının sadece 104 olduğunu ve her birinin sayfa sayısının da 135 ile 600 arasında değiştiğini kaydetti.

Kayıt defterlerinin çoğunun Arapça, yaklaşık yüzde 7’sinin ise Osmanlıca yazıldığını ve 1666 yılı ile 1918 yılları arasında meydana gelen vakaları kapsadığını belirten Hablas, söz konusu defterlerin küçük olanlarının her bir sayfasında 27 ile 35 satır, büyüklerinde ise 60 satır yazı bulunduğunu dile getirdi.

Hablas, Trablus eyaletindeki şeriat mahkemesinin kayıt defterlerinin, ülkenin güneyindeki Cubeyl’den Suriye’nin kuzeyindeki Lazkiye’ye, Lübnan sahilinden ülkenin doğusundaki Batı Dağları zinciri, El-Hermil ve Beka Vadisi’ne kadar eyalete bağlı bulunan tüm coğrafyayı kapsadığını ifade etti.

Dr. Hablas, kayıt defterlerinde, Kararlar, padişah fermanları, bildiriler, askeri görevlendirmeler, yazışmalar, kilise restorasyonu ve açma kararları, alım ve satım gibi konularının yer aldığını aktardı.

Söz konusu kayıt defterlerinin, o dönemde Trablus eyaletindeki siyasi durum ve yöneticilerin asker, hakim ve vatandaşlar ile arasındaki ilişkiyi öğrenmede yardımcı olduğunu bildiren Hablas, bunların, Osmanlı devletinin Trablus’a bakışı ve Trablus’un Osmanlı döneminde oynadığı idari ve siyasi rol gibi günümüze önemli tarihi konuları yansıttığına işaret etti.

Osmanlı’nın, mahkemenin kayıt defterlerini kayıt altına alırken tarihçi ve araştırmacılara yardımcı olmayı hedeflemediğini ve böyle bir şeyin o dönemde devletin aklına gelmediğini söyleyen Hablas, devletin o dönemdeki hedefinin devlet işlemlerini muhafaza ile vatandaşların mal ve haklarını korumak olduğunu dile getirdi.

Hablas, söz konusu kayıt defterlerinin günümüzde araştırmacılara Biladu’ş-Şam’ın tüm bölgelerinin tarihi durumunu idrak etmeleri konusunda yardımcı olduğunu hatırlatan Hablas, bu bölgenin tarihi yazılırken söz konusu kayıt defterlerinin gözardı edilmemesi çağrısında bulunarak, “Aksi takdirde bu kayıtlara dayanmayan herhangi bir tarihi çalışma kaynak konusunda eksik olur” dedi.

Yunus Emre Kültür Merkezi Müdürü Cengiz Eroğlu da kültür merkezinin, ilme, bilgiye ve tarihe hizmet için Lübnan’da bulunan tüm Osmanlı belgelerini karşılıksız olarak restore etmeye hazır olduğunu kaydetti.

Biladu’ş-Şam, Ürdün, Lübnan, Suriye gibi ülkeleri kapsıyor.

AA

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )