Philips Türkiye’de sağlık yatırımlarına devam edecek

– Philips Healthcare Türkiye ve Ortadoğu Üst Yöneticisi Radder:

– “Türkiye’de 20 milyon kişi tansiyon hastası, nüfusun üçte biri aşırı kilolu ya da obezite sahibi. Türkiye’de yaptığımız şey aslında önlem almaya yatırım yapmak”

– “Her sene Türkiye’de 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor, 175 bin kişiye de kanser teşhisi koyuluyor. Bu insanlar için doğru teşhis ve iyi tedavi çok önemli”

– “Türkiye’de 7 milyon kişi şeker hastası, 3,2 milyon kişi kronik koah hastası ve 2,8 milyon kişinin de kalp ve damar hastalıkları var. Bu kişilerin pek çoğu kronik hastalıklarla yaşıyor”

İSTANBUL (AA) – EDA TOPCU – Philips Healthcare Türkiye ve Ortadoğu Üst Yöneticisi (CEO) Arjen Radder, “Türkiye’de 20 milyon kişi tansiyon hastası, nüfusun üçte biri aşırı kilolu ya da obezite sahibi. Türkiye’de yaptığımız şey aslında önlem almaya yatırım yapmak.” dedi.

Philips Healthcare Türkiye ve Ortadoğu CEO’su Radder AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketin sağlıkla ilgili yaklaşımına ve Türkiye yapılanmasına ilişkin bilgi verdi. Sağlık alanında 100 yılı aşkın süredir çalıştıklarını belirten Radder, geleneksel ekipman cihaz ve tedarikçi olarak hastanelere destek olduklarını söyledi.

Radder, geleneksel anlamda bu yaklaşımın yanı sıra, şimdilerde sağlık döngüsü içinde çözümler sunmanın da önemli hale geldiğine işaret ederek, şunları söyledi:

“Sağlık döngüsü içinde sağlıklı yaşam, önlem alma, teşhis, tedavi ve evde bakım yer alıyor. Herkes bu döngü içinde aynı yolculuktan geçiyor. Bu da bilişim teknolojilerinin artık sağlık alanına girmesiyle mümkün kılınıyor. Artık bağlantı kurmak mümkün. Sağlıklı yaşamla önlem alma arasında, bununla teşhis arasındaki bağlantıyı kurabilyor ve bu sayede hem hastaları hem de tüketicileri takip edebiliyoruz.

Daha önce tek başına kullanılan bazı medikal cihazlar, bugünden itibaren gelecekte veri üretebilecekler, bu üretilen veriler sayesinde hastaların takibini daha kolay yapmamız mümkün olacak. Cihazlar birbirine bağlantılı olduğu için, görüntüleme ve tetkikler açısından teşhis süresini kısaltacağını söyleyebiliriz. Bu entegrasyon için fazla zamana ihtiyacımız yok, teknolojik açıdan halihazırda mümkün zaten. Şimdi sadece kendimizi bütün bu verileri birleştirebilmek için hazır hale getirmemiz gerekiyor.”

Veri birleşimi sayesinde bir hastanın verilerinin tüm nüfusla kıyaslanabileceğini, böylelikle nüfus sağlık yönetiminin daha iyi şekilde yapılacağının altını çizen Radder, ilk seferde doğru teşhis verilerinin elde edilmesinin de diğer avantajlardan biri olduğunu, sürecin çok daha hızlı ilerleyeceğini söyledi. Radder, verilerin doğruluğunda bir risk bulunmadığını da dile getirdi.

Radder Türkiye’deki çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:

“Türkiye’de 20 milyon kişi tansiyon hastası, nüfusun üçte biri aşırı kilolu ya da obezite sahibi. Türkiye’de yaptığımız şey aslında önlem almaya yatırım yapmak. Mesela tansiyonla ilgili rahatsızlığı olan ya da obezite problemi olan kişiler sağlık döngüsünün ilk iki kısmında yer alıyor. Yani sağlıklı yaşam ve önlem alma kısmına dahil oluyor. Bu yüzden bizim Türkiye’de yapmaya çalıştığımız şey biraz farkındalık yaratmak ki, o evrede insanlar önlem alabilsinler. Davranışlarını değiştirerek ilerideki riskleri azaltmak mümkün olabilir.
Türkiye’de yaptığımız şeyin bir kısmı bu. Diğer bir kısmı da, her sene Türkiye’de 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor, 175 bin kişiye kanser teşhisi koyuluyor. Bu insanlar için doğru teşhis ve iyi tedavi çok önemli. Türkiye’de 7 milyon kişi şeker hastası, 3,2 milyon kişi kronik koah hastası ve 2,8 milyon kişinin de kalp ve damar hastalıkları var. Bu kişilerin pek çoğu kronik hastalıklarla yaşıyor. Bu yüzden bu kişilerin durumlarının evde stabilize hale gelmesi çok önemli. Bu kişilerin sürekli hastanede bakım görmesine zaten maddiyat izin vermez. Bahsettiğimiz sağlık döngüsünün bileşeni de bu, evde bakıma yatırım yapmak.”

– “Türkiye sağlıkta bölge için lider gözüküyor”

Üç alanda yatırım yaptıklarını dile getiren Radder, bu alanları sağlıklı yaşam ve önlem alma, teşhis ve tedavi ve evde bakım olarak açıkladı. 86 yıldır Türkiye’de yatırım yaptıklarına işaret eden Radder, yatırımların yanı sıra bilinç artırma ve farkındalık yaratma çalışmalarının da çok önemli olduğunu söyledi.

Radder, Türkiye’nin uyguladığı sağlıkta dönüşüm politikasının önemine değinerek, “Çok büyük başarılar elde edildi. Çocuk ölümlerinde yüzde 52 azalma var, sıtmada bin katlık azalma oldu. Türkiye sağlıkta bölge için lider olarak gözüküyor. Türkiye aynı zamanda Suudi Arabistan’a kendi sağlık sistemlerini geliştirmelerinde de danışmanlık desteği veriyor.” diye konuştu.

Geçtiğimiz yıl ve 2017 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Radder şöyle devam etti:

“Global olarak 2016 Philips için iyi bir yıl oldu. Philips sağlık ve sağlık bakım alanına yatırım yapmak için bilinçli bir tercihte bulundu. 2016 yılında pek çok sebepten dolayı pek çok kişi bizim konseptimizi kucakladı ve kabul etti. 2016’nın Türkiye özelinde de pozitif bir yıl olduğunu söyleyebilirim. Hem tüketici em sağlık portföyümüzde iyi bir ilerleme oldu.
2017 için ekonomistler bize piyasalarda çok pozitif bir yıl olmayacağını söylüyorlar. Ama pozitif olmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü piyasalarda ne olursa olsun, pazarda inovasyona, yenilikçiliğe inanan şirketler için mutlaka fırsatlar olacaktır. 86 yıldır Türkiye’deyiz en az bir 86 yıl daha burada kalmak istiyoruz. Türkiye’ye bakışımızda bir değişiklik yok, Türk halkı gerçekten çok dayanıklı ve hep ileriye bakıyorlar.”