لَيْسَ الْمُؤْمِنُ بِطَعَّانٍ، وَ لَعّانٍ، وَ فَاحِشٍ، وَ بَذِيءٍ
“Mü’min ne ta’n edici, ne lanet edici, ne kaba ve çirkin sözlü, ne de hayasızdır.”
[Tirmizî, Birr 48, (1978).]
لَيْسَ الْمُؤْمِنُ بِطَعَّانٍ، وَ لَعّانٍ، وَ فَاحِشٍ، وَ بَذِيءٍ
“Mü’min ne ta’n edici, ne lanet edici, ne kaba ve çirkin sözlü, ne de hayasızdır.”
[Tirmizî, Birr 48, (1978).]