Nurdan Haber

4 Mayıs

4 Mayıs
04 Mayıs 2017 - 11:00

1814 – I. Napolyon, Elba Adasının Portoferraio kasabasına vardı ve sürgün hayatı başladı.

Napolyon, 1795 Ekim’inde Fransa’daki ordunun başına getirildi. 1796 Şubat’ında da İtalya’daki ordunun başkomutanı oldu. Bu arada General de Beauharnais’in dul karısı Josephine ile evlendi. 1796 Nisan’ında ilk İtalya seferinin yaptı. Bu sefer, Napolyon’un ününü yaydı. Stratejik ustalığın bir şaheseri sayılan İtalya seferi, büyük başarı ile sonuçlandı.

İmzalanan Campo Formio antlaşması ile Venedik Cumhuriyeti İtalya’ya bırakılıyor, karşılığında da Belçika ve İyon adaları alınıyordu. Bu önemli siyasi olayla devrim cumhuriyeti, Avrupa’nın en tutucu devleti olan Avusturya’ya gücünü göstermiş; Napolyon da İtalya’daki Fransız yönetimini kabul ettirmiş oluyordu.

Bazı reformlar yapmaya çalıştı. Devletin dağıttığı kredileri belli bir düzene soktu; 1802 yılında Fransa Bankasını kurdu; idari alanda bazı reformlar gerçekleştirerek valilerin ve belediye başkanlarının siviller arasından seçilmelerini ve kendilerini seçen tek merkeze karşı sorumlu olmalarını sağladı; mahkemeleri ve emniyet örgütünü yeniden düzenledi.

Avusturya ve İngiltere orduları hala silahlarını bırakmamışlardı. Napolyon Bonapart, 1800 yılında tekrar İtalya’ya girdi ve Milano’yu aldı. Böylece Avusturya ordusunu ikiye bölmüş oluyordu. Birini kuşatma altında tutarken diğerine saldırdı. Bu saldırıları başarı ile sonuçlandırdı. Jean Victor Moreau’nun Hohenlinden’deki zaferi üzerine, Avusturya İmparatoru, İngiltere ile ittifakını bozmak ve 1801 Şubat’ında Luneville barış antlaşmasını imzalamak zorunda kaldı.

Napolyon 1812 yılında Rusya’ya girdi. Ancak yiyecek sıkıntısı, asker kaçakları ve Rusya’nın dondurucu soğuğu gibi sebepler yüzünden, ordunun yönetimi Joachim Murat’ya bırakarak Paris’e döndü. Kendisine karşı düzenlenen hükümet darbesini bastırdıktan sonra yeni bir ordu kurdu. 1813 Ekim’inde Leipzig’de yenik düştü. Düşman kuvvetleri 1814’te Paris kapılarına dayanınca görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Elbe adasına sürgüne gönderildi.

1904 – Panama Kanalı’ın inşasına başlandı

77 kilometre uzunluğundaki kanalın yapımı sırasında, sıtma ve sarı humma gibi hastalıklardan büyük toprak kaymalarına kadar her türlü güçlükle karşılaşılmış ve binlerce çalışan bu süreçte can vermiştir. Bu kanal Güney Amerika ve Kuzey Amerika’yı birbirinden ayırır. Bugün New York’tan San Francisco’ya giden bir geminin Panama Kanalını kullanarak 9.500 km. yol yapması, Horn Burnu’nun dolaşılmasını zorunlu kılan eski günlerdeki 22.500 km. yola oranla büyük bir kolaylıktır.

On Dokuzuncu asırda sömürgelerini artırmak, yeni menfaat bölgeleri elde etmek düşüncesinde olan Fransa, Orta Amerika’da Büyük Okyanus ile Atlas Okyanusunu birleştiren bu kanalı inşa etmeyi düşündü. Süveyş Kanalını açan Ferdinand de Lesseps bu işi bir şirket halinde yürütmek için teşebbüse geçti. Fakat bu işi başaramamaları sonucu kurulan ortaklık iflas etti.

1894’te ortaklık Amerika Birleşik Devletleri ile iş birliği yaparak tekrar faaliyete geçti. Fransa, karşılaşılan siyasi ve mali güçlükler sebebiyle Panama demiryolu ile kanal çalışmalarındaki hakkını Amerika’ya satmak mecburiyetinde kaldı. ABD karşılaşılan bütün güçlüklere rağmen 1904’te başlattığı kanal çalışmalarını on yıl içinde bitirdi.

1929- İngiltere Sendikalar Birliği’nin çağrısıyla Britanya tarihinin ilk genel grevi başladı. Genel grev 9 gün sürdü.

1930 – Mahatma Gandi, İngilizler tarafından tutuklandı

Hindistan’da İngiliz idaresine karşı pasif direnişi yönlendiren Mahatma Gandi, İngiliz makamları tarafından tutuklanmıştır. Gandi son olarak, kalabalık taraftarlarıyla Jabalpur’daki tuzlalara yürümüş, tuzlada çalışanlar da pasif direnişe geçirmiştir.

Gandi’nin tutuklanması Jabalpur ve Bombay’da gösterilere, Delhi’de ise grevlere sebep oldu. Bütün Hindistan’da Hindular olayı protesto ediyorlar. Olayı yorumlayanlar, yakın gelecekte olmasa bile, İngiltere’nin Hindistan’da tutunmasının gittikçe zorlaştığı görüşündeler.

1943- Başbakanlık; II. Dünya Savaşı sırasında, şeker satışlarını durdurdu. Bir yıl sonra da İstanbul’da nüfus başına iki kilo un verilmesine karar verildi.

1959- Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı İsmet İnönü İstanbul Topkapı’da bir grup Demokrat Parti’linin saldırısına uğradı; olaya yayım yasağı kondu. Aynı gün Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri protesto amacıyla Meclis oturumuna katılmadılar.

1973- Çevre yolu yapımı için Edirnekapı’daki tarihi surların yıkımına başlandı.

1992- Cumhurbaşkanı Turgut Özal, “Televizyon ve radyodan Kürtçe yayın yapılmasına komutanlar sıcak bakıyor” dedi. Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş 4 Mayıs günü Özal’ı cevapladı: “Hiç kimse Milli Güvenlik Kurulu’nda konuşulanları açıklayamaz, tutanaklarla ilgili bilgi veremez.”

 

Alem-i İslamBediüzzaman'danDr. Mehmet Rıza DerindağDünyaGenelGünün Hadisiİslam ve HayatMisafir YazarlarNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Leyle-i Regaib Özel 5.000 Hatim Programı
Alem-i İslamBediüzzaman'danDünyaGenelGündemGünün DersiGünün Hadisiİslam ve HayatNur TalebeleriTürkiyeYazarlarımız
Genç Hafızlardan Şehitlerimiz İçin Dualar ve Kur-an’ı Kerim Tilavetleri
Alem-i İslamDerslerDünyaEkonomiFıkıh & HadisGenelGündemGünün DersiGünün DuasıGünün HadisiHayatHizmetİslamİslam ve HayatKartpostal - VecizeNur TalebeleriRisale-i NurRisale-i Nur DünyasıSorularla RisaleSual-CevapTürkiyeYazarlarımız
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri ile Risale-i Nur Dersi” ŞUALAR’DAN 9.DERS ( 9. ŞUA )