بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ ۞ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حُرُوفَاتِ الْقُرْاٰنِ
Muazzez Üstadımızın hizmetkarı ve varisi Hüsnü Bayramoğlu Agabeyin ve beraberlerinde Mahmut Isgoren, Ahmed Said Turkmenoglu, Mehmet Sudlu, Veysel Bingol ve Muhammed Riza Derindag’in AsyaPasifik Kıt’ası ziyaretlerinin ikinci durağı olan Avustralya seyahatı fevkalade külli hizmetlere ve bu Anadoludan en uzak diyarda Nurların kökleşmesi ve fevkalmemul inkişafına ve fütuhatına vesile oluyor. Kırk seneden ziyade devam edegelen nur ve nurani hizmet başta Sidney ve Melbourne olmak üzere Avustralyanın muhtelif beldelerine tohumlar nevinden yayılmış.
Bu diyar-i gurbette ve batı medeniyetinin şevket dairesinde Nur’un bu derece inkişafı için gayret eden Nur kardeşleri görünce biz de Üstadımız gibi;
Azîz kardeşlerim ve sıddık arkadaşlarım!
Vâr olunuz, bahtiyar olunuz! Sizin pek ciddî sa’y ü gayretiniz hem burada, hem başka yerlerde şevk ve gayreti uyandırıyor. Cenâb-ı Hakk’a hadsiz şükür olsun ki; gittikçe Risale-i Nur’un fütuhatı ziyadeleşiyor. Ehl-i îman yaralarını hissedip, ilâçlarını ondan buluyorlar.
…hatıra getiriyor.
Ve nihayetsiz hamdu sena olsun Nur Üstadımızın mübarek tarihçe-i hayatlarının burada tercümesine muvaffak olunması, Hüsnü Bayram Ağabeyin teşvik ve duaları ile takibi neticesinde cihanbaha bir hizmetin kapısı aralanmış oldu.Sidney’de Nur Üstadımızın ingilizce tercümesi yeni hitam bulan ve Avustralya şahsı manevisinin bir cihette meyvesi olan Tarihçe-i Hayatı da Hüsnü Ağabey nazara arzediyor ve hususan Pasifkteki Nur talebelerini bahusus Avustralyayı tebrik ediyordu. Esasen bu ziyaret Hz. Nur Üstadımız namına Pasifik şahs-ı manevisini tebrik etmek için olduğunun dile getirilmesi yine şu mübarek mektubu derhatır ettiriyor ve şükür ve kemal-i şevk ile okutturuyor;
Azîz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i Kur’âniyede muktedir, kuvvetli arkadaşlarım!
Bu defa me’mulüm fevkındeki kaleminizle, mânevî hediyeniz isbat etti ki; ihtiyar, zâif, âciz bir Said yerine; genç, kavi, iktidarlı çok Saidler sizlerde vardır. Aynı ruh, aynı ifade, aynı iman…Hadsiz şükür ve sena olsun ki; Rabb-i Rahîm sizleri Risale-i Nur’â hâmi, nâşir, sâhip, şâkird eylemiş. Bizlere pek çok ağır müşkilât içinde kudsî hizmete muvaffakıyet ihsan etmiş. Zaman ve zemin, sizler ile çok müştâk olduğum uzun konuşmayı hoş görmediği için kısa kesip ruh u canımla herbirinize binler selâm. Mâşâallah, Bârekâllah derim.
….
Ya Rabb Nur Üstadımızın fem-i müberekinden lemean eden şu Maşaallah, Barekallah duasına bizleri de dahil eyle. O aynı ruh, aynı ifade, aynı iman ile haşru neşre muvaffak eyle. Amin.
Sidney den Melbourn’e geldiğimizde Risale-i Nur’un her tarafta gâlibane fütuhatı var remz ve istikbale matuf işaretini müşahede ettik.
Melbourne’de hem Roxbourge Park ta hem Avustralya Nur Center de her akşam ders oldu. Buradaki uhuvvet, muhabbet ve tesanud takdire şayandı. Nurlar buralardaki Turk nüfus ve genc nesil arasında olduğu gibi Avustralyalılar arasında ve bilhassa akademisyenler mabeyninde kemali alaka görüyor.
Bu akademisyenlerden birisi olan Muhammed Riza Amor ile Dominik neredeyse her gece derslere iştirak etti ve bana Hüsnü Ağabey sıddıkiyet arşına çıkmış, sadakat ise en ali mertebedir buyurarak Seyyidina Ebubekr’in bazı vasfını yad etti. Evet Üstadımızın 60 sene evvel Tarihçei Hayatının tashihi devam ederken ifade ettiği Hüsnü gibi sadık olun söz ve ifadesi Nurların neşri hususunda ki hassasiyetiyle meselemizde sadakatın ehemmiyetini ifade ediyor. Ve yine 60 sene sonra Tarihçe’nin sadakat ile tercümesinde ki manaya işaret ediyor.
Hüsnü Ağabey derslerde hep nazarı dikkati Nurlara tevcih ediyor; tesanüd ve sadakat ile Nurlara kanaatın ehemmiyetine dair mektupları okuyordu.
Hulusi Ağabeyin Sikke-i Tasdik-i Gaybide de geçen mektubunun bir yerinde Risaletü’n-Nur şâkirdleri dikkat etseler, daha bu fâni âlemde iken Livâü’l-Hamd-i Ahmedî(Aleyhissalâtü Vesselâm) altında bulunduklarını inayet-i Hak’la anlarlar. Buyuruyor. Bu mesele ile alakali Hüsnü Agabey şu hatırayı naklediyor;
“Birgün Üstadımız abdest alırken ” Hüsnü kime hizmet ettiginizi nasil bir davada bulundugunuzu ruhun hissediyor fakat aklın idrakinden acizdir” buyurmuşlar. Bu hatırayı anlattıktan sonra Hüsnü Ağabey defaatle derslerde nasıl bir hizmet-i imaniye ve kudsiyede olduğumuzu bilelim, dikkat edelim diye ikaz ediyor ve bu gelecek dersler gibi mühim noktaları nazar-ı dikkate sunuyordu;
“Risale-i Nur, bu vazifeyi en dehşetli bir zamanda ve en lüzumlu ve nazik bir vakitte, herkesin anlayacağı bir tarzda, hakaik-i Kur’ âniye ve imaniyenin en derin ve en gizlilerini gayet kuvvetli bürhanlar ile isbat ederek, o iman-ı tahkîkîyi taşıyan hâlis ve sâdık şâkirdleri dahi, bulundukları kasaba, karye ve şehirlerde -hizmet-i imaniye itibariyle- âdeta birer gizli kutup gibi mü’minlerin mânevî birer nokta-i istinadı olarak, bilinmedikleri ve görünmedikleri ve görüşülmedikleri halde kuvve-i mâneviye-i îtikadları cesur birer zâbit gibi, kuvve-i mâneviyeyi ehl-i imanın kalblerine verip mü’minlere mânen mukavemet ve cesaret veriyorlar.”
Melbourne Türkiye Başkonsolosluğunu da ziyaret eden Hüsnü Bayram Ağabey BaşKonsolosumuz ve Din Ateşemiz tarafından karşılandılar. Bir saatlik görüşme de Üstadımızın meslek ve meşrebi, asayişi muhafaza ve müsbet hareket gibi mevzularla birlikte Bediüzzaman’ın medresetüzzehra projesi ve sulhu umumi ile alakalı efkar mütalaa edildi.
Viktorya Eyaletinin Şeperton Kazasında Medresei Nuriye açıldı
Melbourne’ye 160 km mesafede bir tarım ve çiftlikler ilçesi olan Şeperton’da mülk olarak şehir merkezinde, çarşı içinde çok güzel Bir medresei nuriyenin tesisine muvaffak olmuş bu şirin kasabanın fedakar Nurcuları. Kısm-ı ekserisi çiftçilikle iştigal eden arkadaşlarımızın gayret ve himmetleriyle açılan medresenin ebed müddet bir medrese-i Kuraniye, bir dershane-i nuriye ve bir mekteb-i islamiye olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz. Böyle medrese-i nuriyelerin açılmasına dair Emirdağındaki şu mektup gayet manidardır;
“Üstadımız on sene evvel işaret ve büyük menfaatını beyan ettiği Nur medreselerinin şimdi bu zamanda açılma işi, tam tahakkuk safhasına girmiş bulunuyor. O zaman demişti: “Şimdi resmen din tedrisatı için hususî dershaneler açılmasına izin verilmesine binaen Nur şâkirdleri mümkün olduğu kadar her yerde küçücük bir Dershâne-i Nuriye açmak lâzımdır. Gerçi herkes kendi kendine bir derece istifade eder, fakat herkes herbir mes’elesini tam anlamaz. İman hakikatlerinin izahı olduğu için; hem ilim, hem marifetullah, hem huzur, hem ibadettir. Eski medreselerde beş-on seneye mukabil inşâallah Nur medreseleri beş-on haftada aynı neticeyi temin edecek ve yirmi senedir ediyor.”
Üstadımız, Barla’daki dokuz senelik ikametgâhı olan ve Risale-i Nur’un birinci dershânesi hem altı vilâyet genişliğindeki Medresetü’z-Zehra’nın çekirdeği bulunan hânesini Medrese-i Nuriye olarak Risale-i Nur’a vakfetmişti. Şimdi onu müteâkib hem Isparta ve civarı kazaları ve bâzı köylerinde, hem Diyarbakır ve Şarkta Nur dershâneleri açılmaktadır.
Bu sûretle o dershânelerde Nurların okunması ve Nurlarla meşguliyete devam edenlere ve ders alanlara talebe-i ulûm şerefini kazandırmaktadır. Talebe-i ulûmun ise; âdi harekâtı, hattâ uykusu dahi ibadet hükmüne geçtiğini bâzı büyük müçtehidler beyan etmişler.”
Avustralya seyahatımızın son durağı Melbourne’den dört saat uçakla varabildiğimiz Perth şehridir. Bir maden şehri olan ve Avustralya ekonomisini sırtlayan Batı Eyaletinin başkentinde de Nurlar okunuyor ve Diyanet Başkanlığımızın 1984 tarihinde açılan bir camisi bulunuyor. Burada ziyaret ettiğimiz Avustralya İslam Koleji Müdür yardımcısı ve ailesiyle Ayetü’l Kübra okunup mütalaa edildi. Dersin akabinde hemen yarın kolejde 800 talebeye aynı dersi okumamızı istediler. Burada kalan Turhan Ağabey inşaallah o okulda mütad dersler başlatacak.
Ve minellahi tevfik.
Ezcümle , dört cihette Avustralyada Nurun bayramlarını tebrik ediyoruz; Tarihçe-i Hayatın tercümesi ve neşri, Avustralyanın merkezi vilayetlerinde Nur medreselerinin tesisi, Türklerin ve Avustralyalıların ve bilhassa gençlerin ve masum çocukların derslere şevk ile devamları ve cemaat maneynindeki muhabbet, uhuvvet, ittifak ve tesanüd bayramlarını tebrik ederiz.
Not: Tarihçe-i Hayatın ingilizce tercümesini yurtiçinde isteyenler Hizmet Vakfi, Envar Neşriyattan, Hariç memleketlerden talep edenler www.risalepress.com yahut info@risalepress.com adreslerinden temin edebilirler.